• ÝzEdebiyat > Öykü > Fantastik |
221
|
|
|
|
"SMÝR!!! CANIN CEHENNEME SMÝR!!!" |
|
222
|
|
|
|
Öykü, uzun bir geçmiþin öyküsü |
|
223
|
|
|
|
...Ülkem Batý Kýtasý’nýn doðusunda, Çorak Topraklara komþu bir konumdadýr. Batýnýn kuzeyindeki dimdik ve yüksek aðaçlarýn yurdu ile batýnýn güneyindeki nemli ülkede yaþayan ýslak derili halkýn vataný arasýna sýkýþmýþtýr... |
|
224
|
|
|
|
“Anne çay içer misin?” diye sordu kýzý. “Ver yavrum, böyle güzel bir günde kim içmez.” Evet güzel bir gündü. Bu gün kayýnvalide olmuþtu. Ýki kýzý bir oðlu vardý, kendisinin. Fakat, bu gün bir kýzý daha olmuþtu. Çok güze |
|
225
|
|
226
|
|
|
|
“Efendim, Sayýn Baþkan Yardýmcýsý þu anda Air Force 1 ile havada. First Lady ve Kýzlarýnýz da gizli servis ve ordu eskortunda süratle buraya getiriliyor. Onlar ulaþýnca sizi DEFCON 1 Baþkanlýk Sýðýnaðýna nakledeceðiz.”
“DEFCON 1 sýðýnaðý mý?! Çýldýrdýnýz mý siz!?” Baþkan þimdi asansördeydi ve Beyaz Saray'ýn çok derinlerinde kazýlý saðlam bir kale olan Baþkanlýk sýðýnaðýna iniyordu. “Jim tanrý aþkýna söyle neler oluyor?” |
|
227
|
|
|
|
Buzul çaðdayken Tabiat Ana'nýn iþi bayaða bi zordu... Yazýn bile her taraf buzlara kaplý olunca tabii ki de zor olacaktý... Hem karayý, hem havayý kontrol etmek... Zaten Buzul Çaðý da Tabiat Ana gece uyurken baþlamýþtý...
|
|
228
|
|
|
|
Bütün eşyalar bilir, biliyor. İnsanlar bilmez. İnsanlar odada yokken ben de yokumdur. |
|
229
|
|
|
|
þimdiye kadar hiç biþeyden haberi yoktu |
|
230
|
|
|
|
Aramýzdaki mesafeyi, büyüsüne kapýlmýþ halde aðýr aðýr katederken nasýl oldu bilmiyorum ama onu ruhumda hissettim. Tüm duygularýný yaþadým. Anýlarýný seyrettim. Üzüntüsünü, sevincini, umudunu ve umutsuzluðunu, görevini ve yapýlmasý gerekenleri he |
|
231
|
|
|
|
Orman sessizleþti, hava kararýyordu. Batu’nun býraktýðý gitar ormanýn içinde yeni sahibini bekliyordu. |
|
232
|
|
|
|
“Beni buraya gönderdiler ki, adaletli olduklarýný bilin! Kaholi Ordularý Batýya iniyor… " |
|
233
|
|
|
|
fantastik bir yazý daha... |
|
234
|
|
|
|
Þehvet iblisinin þeytana kafa tutuþunun bedeli...Garip olan þeyler var hayatta; anlaþýlmayan ve hayatýnýzý beklediðinizden farklý yönde çizen þeyler. Tutkular… istekler…arzular ve þehvet. Benim yaratýldýðým yerde bunlar yaþamý bize katlanýlýr kýlan nadir þeyler ama yeryüzünde bu garipsediðim resmin içinde bu kelimelerin anlamlarý tek bir kelimeye eþleniyor; Günah. |
|
235
|
|
|
|
Bilirsiniz, halk arasýnda ejderhalar hakkýnda bir sürü þey söylerler, ama hiçbiri iyi deðildir.... |
|
236
|
|
|
|
Kan Muskalarý Destaný'nýn perdesini aralayan öykü...
Kalleb'in Valçaka'ya ödetmesi gereken bedel son derece aðýr; üstüne üstlük Valçaka da ayný bedeli Kalleb'e ödetmek için bir o kadar hevesli... |
|
237
|
|
|
|
Ýnsanýn tüm unuttuklarý bir defter vasýtasýyla önüne konulsaydý, ne olurdu dersiniz? |
|
238
|
|
|
|
Bir süre sonra ayaðý topallayarak ve peleriniyle cüppesi uðursuz seslerle yerlerde sürünerek içeriye Baþrahip Stakios Leþkesen girdi. Ýki korven döndü ve ikisi de rahibe uðursuz ama ölçülü bakýþlar fýrlattý. Rahibin eski püskü ve kýlýksýz, kirli hali, üzerindeki açýk taze hastalýk yaralarý ve bir korven için bile iðrenç olan kokusu sanki etrafýndaki güç halesinin bir gereðiydi. Rahibin yaydýðý o uðursuz ve tekinsiz güç hissini hissetmemek elde deðildi.
Rahip gülümseyerek yaklaþtý. Yüzündeki gülümseme tehlikeli ve memnundu. Tek gözü soðuk mavi beyaz bir ýþýltýyla yanýyor ve soðuk dumanlar ile tütüyordu. |
|
239
|
|
|
|
Seni gömdüm geceye.Sevdamý cam þiþeye koyup denizin en kuytu köþesine sakladým.Rüzgarýný sevdim.Seni savuran yalanlarla dolu.Hecelerine birer þarký uydurdum kendimce.... |
|
240
|
|