• İzEdebiyat > Deneme > Toplum |
81
|
|
|
|
Yıllardır sahip olduğunuz alışkanlıklar, beynimizin kimyasını değiştirmiştir. Nörol yollar sayesinde merdiven çıkmak, sigara içmek,
içselleştirilmiştir. Bu otomatikleşen eylemler, zihnin bazı konularda enerji harcamasını engeller. Burada başrolü kimseye kaptırmaması gereken, ÖZ DİSİPLİN giriyor devreye.
Öz disiplin, kimsenin bir şey demeden kendini kontrol edebilme yeteneğidir.
Kulağa ne kadar güzel geliyor değil mi? |
|
82
|
|
|
|
Yaşadığım güzel sahil kasabasında yaşanan toplumsal bir anı deneme |
|
83
|
|
|
|
Canlının yapı taşlarını, canlılığa ilişkin şifreleri, genleri vs. değerlendirmek, araştırmak durumundayız. Bir örümcek ile insan arasındaki yapısal benzerlikler ve ayrılıkları tartışmak durumundayız. Çizmeyi aşmak gibi bir gayretim olmayacaktır. Doğanın bir parçası olan insanın, doğanın diğer parçaları ile ilgisi tartışılmalıdır.
|
|
84
|
|
|
|
Benimkisi bir yaşam hikayesidir. Bu hikayede aşk arayanlar, aşk Bodrumadır, beddua ise bugüne getirenlere. |
|
85
|
|
|
|
Her aşk gibi Bodrum beni çok üzdü, hatta bir dönem ayrılmaya karar vermiştim de ailem zorladı. |
|
86
|
|
|
|
" İliklerimize kadar sinmiş özgüvensizlikten kurtulmamız, tarihimizden kopmaktan kaynaklanan edilgen tavrı terk etmemiz şarttır. Dünyada ve bölgemizde, insan haklarının, demokrasinin ve barışın egemen olması için üzerimize düşen görevin tarihi bilinciyle davranmak zorundayız. |
|
87
|
|
|
|
dünyamızı aydınlatan, hayatımızda yer bulan güzellikleri görmemizin en önemli sebebi olan ışıkların, önüne indirilmekte olan perdeleri kaldırmak için neden gayret göstermiyoruz? |
|
88
|
|
|
|
Gerçekten başlayan bu değişimlerin sonu bahar, güllük gülistanlık olabilecek mi? Ya bizim memleketimizin dağlarına, bahçelerine bahar ne zaman gelecek? Sonbahar mevsimine yeni girdiğimiz ama hala yazdan kalma sıcakları yaşadığımız şu günlerde Türkiye kara kışa mı hazırlansın yoksa Arap baharını inşa etmek için girişimlerine devam mı etsin? Ne kadar başarılı olabilecek bu girişimlerde? |
|
89
|
|
|
|
‘’Doğru bir tarih algısı için önce yaşadığınız
toplumu anlamanız gerekiyor’’ |
|
90
|
|
|
|
Şimdi sen gidiyorsun. Uzak, gürültülü, herşeyin biraz daha büyük ve daha çok olduğu, istenilen herşeyin belirli bir bedel karşısında sunulduğu, büyük elmasların olduğu bir yere. Birazdan otobüsün hareket edecek. Çoktandır sıkıldığın, nefes alamadığın, bir kapana kısıldığın bu yeri geride bırakacaksın. Kulaklarda hep aynı şarkının tekrar ettiği ve insanların yorgun ama senin nefret ettiğin bir iyimserlikle birbirine gülümsediği bu kasabayı terk edeceksin |
|
91
|
|
|
|
İnsanlar, yani yörenin insanı size yardımcı olmak için elinden geleni yapardı. Zaman içerisinde toprakları para edince onlar da bozuldu. Bir filimden bir replik aklıma geldi “Para adamı bozar”.
İnsanların güzelliğine bakar mısınız, kiracısı olduğunuz bir evin sahibesi sizin için erkenden kalkıp dolma hazırlıyor. Bizim insanımızın böyle güzellikleri vardı, peki hala var mı?
|
|
92
|
|
93
|
|
|
|
Sovyetler Birliği’nin ne kadar büyük bir devlet olduğunu hiç düşündünüz mü? Ne İskender başardı bu büyüklüğü ne de kadim Roma! Elinize bir atlas alıp bakın; tabii atlasın biraz eski olması gerekiyor. Tek kelime ile müthiş!
|
|
94
|
|
|
|
Kelime-i Şahadet söylerken Peygamberimizin(sav)önce kulluğunu söyleriz. |
|
95
|
|
|
|
Yönetim ve yönetim ahlakı üzerine “semavi kaynakları” bir tarafa bırakacak olursak ilk bilimsel
denemeler ve yazılar Antik Yunan’a kadar uzanmaktadır..Sokrates ve öğrencisi Platon’un
Devlet ve “devlet yönetimi” üzerine ortaya koydukları çalışmalar ve sisteme karşı
sergiledikleri “manifesto” ve Sokrates’in bedel olarak hayatıyla ödediği “yönetim kritiği”
insan ve toplumlar için hep bir “evrensel açmaz” olarak karşımızda durmuştur..
|
|
96
|
|
|
|
Bugün günlerden cumartesi! Aslında hiç halim olmamasına, vücudumda garip bir ağrı, sızı ve içten içe üşümeye bağlı titreme olmasına rağmen elime aldığım bir kitabın arasından 2004 yılına ait bir gazete kupürü düştü.
|
|
97
|
|
|
|
"Dünyaya nasıl göründüğümü bilmiyorum; ama ben kendimi, henüz keşfedilmemiş gerçeklerle dolu bir okyanusun kıyısında oynayan, düzgün bir çakıl taşı ya da güzel bir deniz kabuğu bulduğunda sevinen bir çocuk gibi görüyorum" Isaac Newton. |
|
98
|
|
|
|
Çok sıradan bir öğle yemeğiydi bizimkisi. Yeni evlenen hanım bir arkadaşımla; havadan, sudan, işten, geçmişten, gelecekten sohbet ediyor bir taraftan da ne güzel kahvelerimizi yudumluyorduk… Ne ara konu “zamanın kıymeti”ni bilmeye geldi inanın ben de anlamadım ama tam iki saat boşa geçirilen saatleri konuştuk…
|
|
99
|
|
|
|
DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY DEĞİŞİMİN KENDİSİ.... |
|
100
|
|
|
|
Sevgi evrenseldir. Sevgi akar, yerini bulur... Sevgi yeniler.. Sevgi iyileştirir.
İlaçlardan, psikologlardan çok daha önemli bir güçtür...
Sevgi ilaçtır... Sevgi sihirdir. |
|