• İzEdebiyat > Deneme > Toplum |
521
|
|
|
|
Beni gündelik yaşamda üzen bir olay üzerine yazdığım denemedir. İnsan olmanın gerekliliği duyarlılık olmalıdır. |
|
522
|
|
|
|
Düşüncelerimin etrafında dönüp dururken baktım nerelere gelmişim... Sabredin biraz... Anafikir orada... |
|
523
|
|
|
|
neyse ki giderek küresellşen dünyada hıyarın hasat zamanı geldi.mustafa amca o gün bakkala olan borcunu kapatabilmişti.Ama bu........... |
|
524
|
|
|
|
.... Nerede o dumansız hava sahası? Ben hiç bir yerde artık hava sahası göremiyorum.... |
|
525
|
|
|
|
Cahiliye toplumlarında ‘hayatın bazı kesin gerçekleri’ olduğuna inanılır. Onlara göre ‘büyük balık küçük balığı yutar’, ‘iyilik yapmak saflıktır’, ‘doğru söyleyen kaybeder’, ‘para her kapıyı açar’…İşte bunlar ‘hayatın gerçekleridir’. Bu çarpık prensipler cahiliye insanlarının yaşamlarına yön verir.
|
|
526
|
|
|
|
İnsanlar farklı düşünür, farklı görür. Herkes aynı düşünse, aynı şekilde görse, aynı şeye inansa sen'in ne anlamın kalır ki? Sen, 'o' ya da 'ben' değilsin. Sen, sen'sin. Ben, ben'im. Ben ve sen, biz'iz. Biz Mila Kunis'in gözleri gibiyiz: İkimiz de 'göz'üz, renklerimiz farklı. Birimiz olmadan, diğeri yalnız ve anlamsız kalır. |
|
527
|
|
|
|
Güneşin önünü karanlıkla örttükleri zaman, gözler kapanır ve kölesi olur karanlığın... Gecenin kara çarşafı güneşin önünde dalgalanırken ya canavarlaşacağız ya da kölelerin kölesi olup öleceğiz... |
|
528
|
|
|
|
Gelin kendimizi de okumayanları da bu dertlerden kurtaralım ve okumama şenlikleri ve etkinlikleri düzenleyelim.
|
|
529
|
|
|
|
Adile teyzenin tatlı kahkahasının yerini ne idüğü belirsiz bir ruh hastası kadının hezeyanları alıyordu..
www.emrullahemin.net |
|
530
|
|
|
|
Aile içi sorunlarına her platformda çözüm yollarının arandığı bir çağda yaşıyoruz.İçimden aile var mı ki de sorunlarını tartışıyoruz demek geliyor... |
|
531
|
|
|
|
Kur’an, insanların büyük çoğunluğunun ‘alçaltılmış’ kılındığını, samimi iman sahiplerinin ise ‘üstün’ olduğu gerçeğini vurgular. Kur’an’ın ışığında/rehberliğinde yaşamayı seçen insan, çoğunluğun yaşadığı sıkıntı ve karanlıktan kurtulur; Allah’ın dilemesiyle aydınlığa ve güzelliklere ulaşır. |
|
532
|
|
|
|
İçimize kök salmış ön yargılar bizi adeta dar bir alana hapsederek ham hayallerle oyalıyor.
Aslında ön yargılarımız; bizim zaaf, korku, saplantı ve bilgisizliklerimizin şekil değiştirmiş görüntüleridir. |
|
533
|
|
|
|
Toplumun kafasını karıştırmayı ne yazık ki başardılar. |
|
534
|
|
|
|
Gerçekten de aşk eşittir yalnızlığa o da eşittir hayata. Evet hastalık çaresine eşit . Peki ama hangisi hastalık, hangisi çare? |
|
535
|
|
|
|
Güzel yaşamın 10 gizli anahtarları. |
|
536
|
|
|
|
Artık o,yok…kaşıyla, gözüyle,kanıyla -canıyla yok oluyor… dönüşü olmayan bir yola çıkıyor… bir daha gelmiyor. “Bir dahaki sefere” o, yok ki!! |
|
537
|
|
|
|
Bilemiyorum Avrupa'nın ya da başka kıtalar da ki ülkelerde de bu tarzanca konuşuluyor mu? Onların eğitimi bizden daha ileri de olduğu için tarzanca ile pek de işleri olmadığını tahmin edebiliyorum... Orada ki insanların bir çoğu kendi ana dilleri ile birlikte en az bir iki yabancı dili şakır şakır konuşuyorlar. |
|
538
|
|
|
|
Bir deniz resmi çizdim. beyaz ışıklar çizerken sularına göz kamaştırıcıydı. Mor ışıklar ruh okşayıcı, sarı ışıklar göz alıcı, turuncu ışıklar can yakıcıydı. Kırmızı ışıklar kalbimdi. Duygularım gibi dalga dalgaydı ve ben çizdiğim o deniz resminde su alan bir sandaldım. Küreklerim ve güvertem yalnızdı. Ve ben deniz ortasında geceleri insanlara bırakan gün batımıydım. Tüm güzelliklerin ortasında kaybolan ve en son hayatının tüm renklerine simsayah boya çeken bir ressamdım. Bir sandal yalnızlığında kendi karanlığını yaratan yüreğinde gün batımları eksik olmayan bir ressamdım. Kimsenin duvarına sığmayan resimler yaptım. |
|
539
|
|
|
|
İnsan doğar, büyür, olgunlaşır, yaşlanır ve ebedi aleme doğru yoluna devam eder. Peki, kimin kaç duraklık bi seyahate çıktığını bilmediği bu yolculuk sonucunda neyi elde eder insan? Veya insan neyi elde etmesi için gelmiştir dünyaya? Sizde Bismillah deyin ve başlayın. selam dua ve muhabbetle |
|
540
|
|
|
|
Tefrikayı tamir için büyükler şöyle düşünmemizi tavsiye ediyor: “Benim fikir ve görüşüm doğrudur’ veya ‘daha güzeldir’ demeye hakkınız var, fakat ‘sadece benim görüşüm doğrudur’ demeye hakkınız yoktur.” |
|