• İzEdebiyat > Deneme > Toplum |
361
|
|
|
|
Bu dünyanın merkezinin kayması demek aynı zaman da. Böyle düşününce Nil’e ve Kudüs’e ve tüm bu coğrafyaya insanlığın ne kadar büyük haksızlık yaptığını görmemek elde değil. |
|
362
|
|
|
|
Kars'ta doğup büyüyen herkes gibi doğduğum toprakları, insanını, insani hasletlerini, kültürünü ve geleneklerini yazmayı bir görev addediyorum ve herkesi yazmak için göreve çağırıyorum... |
|
363
|
|
|
|
Size özgü olmak, mutluluğun kendisidir. |
|
364
|
|
|
|
Çocukları olsa da yanlarında geceleri buz gibi bir yatakta uykuyu hasretle bekleyenler… Göz yaşlarını yastığa akıtırken, bedenlerinin isteklerini çaresizce susturanlar, unutmaya çalışanlar…
|
|
365
|
|
|
|
İnsan düşüncesinin ne olduğunu kavramak ve ona ilişkin bir cümle kurabilmek için, onun yasalı gelişimini ve bu gelişmenin insandan bağımsız olamayacağını öne çıkarmak gerekir.... |
|
366
|
|
|
|
SÖMÜRÜ ÇARKInı döndürmenin tek yolu değerleri üretenleri yönlendirebilmek, yönetebilmektir. Bu nedenle iktidar olabilmek için yığınla vaat, yalan dökülüyor önümüze. Kanıyoruz...Çünkü aynı talandan pay kapma umudumuz, isteğimiz var. |
|
367
|
|
|
|
Güncele ilişkin okuduğum yazılarda sürekli karşıma çıkıyor; "içi boşaltılmış kelimeler" ya da "içi boşaltılmış kavramlar" deyimi. Cumhuriyet, demokrasi, laiklik, liberalizm, Kemalistlik, Atatürkçülük, sağcılık, solculuk... derken ta dinciliğe kadar bir çok kelimenin , "içi boşaltılmış" lığından dem vuruluyor yazılarda. Çoğu kez, yazının gidişatından; yazarın kendi doğrularına çarpıcı bir vurgulama yapma isteğinin, yazarı bu deyimi kullanmaya yönelttiği kanısına varıyorum nedense. Kendi doğruları etkenini biraz açtığımdaysa; "içi boşalltılmış" eleştirisine karşın, bahsi edilen kelimeye ilişkin yazarın da öznel bir yaklaşımının olduğunu görüyorum. İşte bu, kelimelere ilişkin öznel yaklaşımlar; kelimelere nesnel anlamlarının dışında pozitif ve negatif anlamlar yükleyerek bir anlam karmaşasına yol açıyor bence.
|
|
368
|
|
|
|
Yaratıcı yıkım Schupeter'in geliştirdiği bir iktisat kavramıdır. Bu kavramdan yola çıkarak insan düşüncesi ve etkileşimi üzerine bir denemedir. |
|
369
|
|
|
|
Dünyaya gözlerimizi açtığımız andan itibaren kendimizi bir serüvenin içinde buluveririz. |
|
370
|
|
|
|
Zamanın akıp giden yalnızlığında
Soluksuz kalan bedenler ve bedenlerle birlikte boşluğa itilen yaşamlar. |
|
371
|
|
|
|
Sıcak yaz günlerinin sonlarına gelmişti mevsim. Sosyetik yaşamlarından sıkılmış, içlerinde macera ruhu cirit atan, haftada 3 kere bol köpüklü ve hoş kokulu şampuanlarla banyo yapan, hazır konserve mamalarıyla beslenen sevimlimi sevimli iki orta boy kedi bir öğle yemeğinden sonra bahçelerinde bulunan havuzun yanındaki şezlonga uzanmış güneşleniyorlardı ki günlük monoton işlerden bıkmış bir şekilde derin bir off çekti Firavun |
|
372
|
|
|
|
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” Anlayışının yolu ülkemizde milli mücadelede çetince mücadele yapmaktan geçmiş ve zor şartlarda kazanılmış ve bu sebepten kıymetini eskitmeyen bir ilke olma özelliğini idame ettirebilmiştir. |
|
373
|
|
|
|
Toplum olarak, insanların kötü yönlerini ve açıklarını aramaya meyilliyiz.Şüphe,zan ve tahminlerle hareket ederiz.En ufak bir lâf duyduğumuzda bunu süsleyip abartarak gördüğümüze yayarız.Söze hep zanla başlarız. |
|
374
|
|
|
|
Bir ayrılığın ardından; ağlayan bir çift göz yaslamış sırtını, |
|
375
|
|
|
|
Hakikate bilgiyle gelemezsin, bu yüzden bilimle gelmelisin. Bilim bilmeye çalışmaktır ki; bilerek ermen -bilmen- mümkün olmasa da, bilmeye çalışarak hakikate yakınlaşabilirsin.
Yeter ki; bilimle bileceğin yanılgısına kapılıp kör olma, bilmeden bilime kör olabilirsin.
|
|
376
|
|
|
|
Evet, düğün mevsimi başladı. Evlenecek olanlara mutlulukların daim olmasını diliyorum. Fakat havai fişek gösterisinin bu mutluluk üzerine hiçbir katkısı olacağını sanmıyorum. Bugünkü şartlarda evlilikleri mutlu bir şekilde devam edip 25. ve 50. yıllara ulaşırlarsa işte o zaman havai fişek gösterisi yapmalı insan. |
|
377
|
|
|
|
Tarihî araştırmalarına dayandırarak bir devletin ancak “dört kuşak” yaşayabildiği sonucuna varan İbni Haldun, bu sürenin ötelerini geçmenin mümkün, ancak şartlara bağlı olduğunu belirtiyor.Osmanlılar; o şartları yerine getirdikleri için, altıyüz sene yaşayabilmiş nadir örneklerden biridir.
|
|
378
|
|
379
|
|
|
|
Var olmak istiyor. Var olmak; gökteki yıldızlar kadar... İçinde saklı hazinelerinden, yüreğindeki şefkatten, bitmeyin enerjisinden yararlansın istiyor dünya. Kıymetli olduğunu hissetmek, bu duyguyla daha çok çalışmak, üretmek, ürettikçe çoğalmak, çoğaltmak istiyor.
|
|
380
|
|
|
|
...Şu anda yepyeni bir yol ayırımında olabilirsiniz. İçiniz kıpır kıpır, hafif bir endişe zaman zaman içinizi doldursa da, heyecanla ve cesaretle karar vermeyi bekliyorsunuz. Terazinizin bir kefesine kaybedeceklerinizi koydunuz, diğer kefesine ise sadece |
|