• İzEdebiyat > Deneme > Toplum |
121
|
|
|
|
yaşamak, insanların iki durum arasında tecrübe kazandığı ve edindiği bu tecrübelerini etrafına aktarmakla yükümlülük sahibi olduğu olaylardan ibarettir; |
|
122
|
|
|
|
Ülkemizin tüm sorunları bizim ortak sorunumuz...birlikte hareket ederek çözüm üretmemiz gerekir |
|
123
|
|
|
|
Herkesle tartışma yapılamaz. Tartışma sabit fikirli, ön yargılı, art niyetli olanlarla, cahillerle, konu hakkında yeterli bilgisi olmayanlarla, inatçı, saygı ve edep fakiri kişilerle yapılmamalıdır. Yani kral aslanın dediği gibi eşekle tartışılmamalıdır. Aslında tartışmak çok da doğru bir eylem değildir. Çünkü; dostla yapılırsa; dostun dostluğunu azaltır, düşmanla olursa onun da düşmanlığını arttırır.
Ancak şöhret için çabalayanlar, doğruyu açıklamak niyeti ile de olsa başkalarını mağlup ve mahcup etmek için yapılan tartışmalar, fayda yerine zarar getirir. Herhangi bir kimsede tartışmada galip gelme sevgisi, savunduğu düşünceyi karşısındakinin ağzından duymaktan daha çok hoşuna giderse; o kişi yanlışların içine girmiş demektir. Bu gibi durumlarda tartışmayı kazanma hırsı diğer yanlışların da anası olacaktır. |
|
124
|
|
|
|
özlediğim eskilere ithaf ediyorum sevgiyle... |
|
125
|
|
|
|
Ben insanın farklılaşmış bir hayvan türü mü yoksa yaradılış hikâyesinin kanıtı mı olduğu hususunda bir tartışmaya girmektense, insana, hayvandan farklılığının sonucu ve göstergesi olarak bulunduğu yerden bakmanın en doğrusu olduğunu, aynı zamanda onu bir alt seviyeden çağırmak yerine bir üst seviyeye davetten kazanç elde edebileceğimizi düşünüyorum.
|
|
126
|
|
|
|
İnsanlık ortaya çıktığından beri yeryüzünden kavga ve savaşlar hiç eksik olmamıştır. Bu savaşlar sonucunda, ister savaşın galibi olun, isterseniz mağlubu, toplumlarda açılan büyük sosyal yaralar vardır. En başta can kayıpları. İnsanların zamanlarını, bilim ile sanat ile geçirmeleri gerekirken, enerjilerini savaşlara ve bu savaşların sonucunda ortaya çıkan yıkımları onarmaya çalışmak için harcamaları... |
|
127
|
|
|
|
igaraya ilk olarak nerede ve ne zaman başladığımı anımsamıyorum. Büyük bir ihtimalle yaşıtlarımın çoğu gibi yazlık sinemanın zemininden izmarit toplayarak başlamışımdır. O yıllardaki yaygınlığıyla verem ihtimalini düşünecek olursanız bu resmen intihar gibi bir şey sayılabilir. Yine o yıllarda paket almak diye bir deyim vardı. İlk olarak sigarayı paketle aldığımda ortaokul öğrencisiydim. Arkadaşlarla harçlıklarımızı bir araya getirip genelde Birinci sigarası alırdık. |
|
128
|
|
|
|
Yüreğin üşüyorsa, dünyanın çeşitli yerlerinde olan katliamlara bunu solcular yaptı, onu sağcılar yaptı, şunu köktendinciler yaptı, onlar faşist, bunlar kominist diye bakarsın. Ama temelde ölen insandır eti ile kemiği ile, duyguları ve düşünceleri olan bir canlıdır...
|
|
129
|
|
|
|
Köy Enstitülerinin kapatılması eğitime nasıl büyük bir darbe vurduysa, köylerden öğretmenlerin çekilip alınması da, köy halkının aydınlanmasına darbe vurdu. Öğretmensiz kalan köylünün içine düştüğü karanlığı görmemek için; insanın hem kör, hem sağır ve hem de alık olması gerekiyor. |
|
130
|
|
|
|
İngiliz ve Fransız Donanmaları Çanakkale önlerine geldiler. Amaç belli Çanakkale'yi geçip Rusya'da ki Bolşeviklerle savaşan Çar yanlısı Menşeviklere yardım götürmek ve tabi Osmanlıyı da devre dışı bırakmak her bakımdan. |
|
131
|
|
|
|
Yunan Mitolojisi, dünya mitolojileri içinde, üzerinde en fazla durulmuş olanıdır. Tüm mitolojilerde olduğu gibi öncelikle "yaratılış felsefesini” açıklamak üzere kurgulanmıştır. Yaratılan kahramanlar tanrılaştırılarak onlara ibadet edilmiş, kurbanlar adanmış ve efsaneler uydurulup, adlarına heykeller başta olmak üzere çeşitli sanat eserleri yapılmıştır. |
|
132
|
|
|
|
Bazen öğüt, bazen alay, bazen de kinaye içeren özlü sözler. |
|
133
|
|
|
|
Yalnızlık yenemeyeceğimiz kaderimiz. Mutluluk bu kadere boyun eğmekle başlar ve geliştirir kendini aşkla, dostlukla, parayla. Ama bunların hepsi ancak yalnızların ulaşabileceği şeylerdir. |
|
134
|
|
|
|
Gül bahçelerinde gül koklamak en çok onların hakkıydı; dikenleri tenlerine battı! ..
Ağladılar ve kanadılar durmadan! |
|
135
|
|
|
|
Bekir Yıldız, 8 Ağustos 1998' de aramızdan ayrıldı. Bir Yıldız daha kaydı.. Ruhu şad olsun... |
|
136
|
|
137
|
|
|
|
Kışın kasvet verici günlerini geride bıraktık.Mart ayıyla beraber bahar mevsimi kendini hissettirmeye başladı.Öncelikle günler uzadı.21 Mart günü,gündüzle gece birbirine eşit oldu.Bundan sonra gündüzler,gecelerden daha uzun olacak. |
|
138
|
|
|
|
İyi de anladık onu, yiğidi kılıç kesmiyor ama kahpe, pimi çekilmiş bir el bombası öldürüyor. Ya da pislikler tarafından tuzaklanmış bir mayın... Ne yiğitlerimizi pusu kurarak öldürdüler, kanlarını döktüler alçak vatan hainleri... Yanlarına kaldı mı? Kalmadı, bundan sonrada kalmayacak... |
|
139
|
|
|
|
Kış günü oda da beni rahatsız eden karasinek de yok sivrisinek de. Ne kadar şanssızım. Halbuki Walt Disney ne kadar şanslıydı, o kaldığı oda da bir fındık faresinden, dünya çapında ünlü bir çizgi filim karakteri Miki Maus'u yaratmıştı. Sinek görsem ne görmesem ne, biz de resim kabiliyeti yok ki zaten, ancak hikayesini yazarız sineklerin resmetmeden... |
|
140
|
|
|
|
Biz hayvanız, anlarız. Sevginizi, nefretinizi daha pek çok şeyi. Depremleri önceden sezeriz ama nedensiz ve zevk alırcasına atılan bir tekmenin nereden ne zaman geleceğini sezemeyiz. Lütfen bizi koruyun, incitmeyin, bize zarar gelmesine engel olun. Hepinizi çok seviyoruz biz |
|