..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tanrı insanı yarattı, insan da sanat yapıtını. -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Sanat ve Sanatçılar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Bir Kadının Gelişim Süreci
İsa Kantarcı
Şiir > Aşk ve Romantizm

Bir Kadının Gelişim Süreci bir kadının gelişim süreci kelebek ay ışığı anne parçalansın dünya çiçek dağı kadın çocuk çocuk kadın İsa Kantarcı

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > İnceleme > Sanat ve Sanatçılar
61 
 Angela'nın Külleri Üzerine  (Hakan Yozcu)

Ailesi yeni umutlarla Yeni Dünya denilen Amerika’ya göç etmiştir. Yazar, New York’ta dünyaya gelir. Ancak babasının içkiye düşkünlüğünden dolayı iş bulamaması ve çalışamaması yüzünden daha iyi bir yaşam geçirmek düşüncesiyle kendi ana vatanları olan İrlanda'ya geri dönerler.
62 
 Artık Her Yer "Selamün Kavlen Karakolu"  (Seval Deniz Karahaliloğlu)

“Niye sen bu zamanda 5 tane çocuk yapıyon?” Cevap hazır “Vatanım, milletim için”. Kahkahalar arasında itirazlar yükselir. “Hadi yaaa, o çocukları yaparken vatanı mı düşündün?” Beş çocuk sahibi vatandaş gevrek gevrek güler kasaba ağzıyla “Allah eksikliğini göstermesin ben de rüşvetimi alıyorum” der. Kahkahalar arasında bir başkası destekler “Alıyor ama adam çalışıyor yani”. Onaylayan bir başkası “Benim memurum işini bilir”. Bu arada matah bir şey yapıyormuşçasına akıl verir. “Alırsan da ayakkabı kutusuna koyma rezil oluyoruz”. Rüşvetçi memur hemen kendini savunur “Ben ihtiyacıma göre alıyorum”. Bir diğeri “Ne demek lan ihtiyacıma göre? Komünist misin sen?” Bu, doyumsuz sohbette gelinen son nokta olur. Gerçekten de benim memurum işini bilir !
63 
 Medoş Lale Festivali"nin Öbür Yüzü  (Hakan Yozcu)

Önce Türkiye’nin çok tanınmış ve çok sevilen bir şairesi çıktı kürsüye. “Kendini kürsüde politikacı gibi hissettiğini” söylese de okuduğu şiirleriyle bizi edebiyatın cennetine taşıdı. Dizeler, dudaklarından, bir meleğin terennümü gibi dökülüyordu.
64 
 Bozkırda Bir Çiçek  (Zeliha Demirel)

Ressamın gözlerini kaybetmesi, müzisyenin kulaklarını, şarkıcının sesini kaybetmesi,…ne gibi sorunlarla yüzleştirir ya da ne gibi zorlukları dayatır? Varoluş nedenimizin ya da yaşam biçimimizin başka platformlara evrilmesini neden istemeyiz?. Gibi pek çok soru uçuşacak filmi izledikten sonra kafamızda…
65 
 Şişman Kadın Ölse de Gitsek….  (Seval Deniz Karahaliloğlu)

İzmir Sanat büyük salondayız. Prof Dr. Özdemir Nutku ve Prof. Dr Murat Tuncay’ın Opus Yayınlarından çıkan iki kitabının tanıtımı için hazırlanan özel gecede sanatçılar, akademisyenler, tiyatroyu ve operayı sevenler bir araya gelmişler. Özdemir Hoca ve Murat Hocayı uzun yıllardır tanıyanlar sırayla sahneye çıkıyor ve kitaplar hakkında izlenimlerini paylaşıyorlar.
66 
 Sadakat Bir Erdem mi Yoksa Araç mı?  (Ali Osman Öztürk)

Ortaçağ'da en önemli erdem sayılan "sadakat" üzerine Brecht'in bir şiiri dolayısıyla düşünceler.
67 
 Doğumunun 170. Yılında Musıkimizin Bir Büyük Güfte Şairi: Mehmet Sâdi Bey (1839 - 1902)  (Salih Zeki Çavdaroğlu)

Geleneksel Türk Musıkisinin önemli güfte yazarı Mehmet Sadi Bey' in hayatı ve sanatı hakkında bir inceleme
68 
 İkinci Selim'in Rüyası ve Selimiye Camii  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

“Ey Selim, sözüne sadık ol, vaat ettiğin camiyi buraya yaptıracaksın”
69 
 Avare  (Seval Deniz Karahaliloğlu)

Ağaçtan yapılmış bir ihtiyar surat. İhtiyar Adam, ilk önce çöp kovası ile ilgilenir. Sonra Avare’nin yanına gider ve onunla arkadaş olmaya çalışır. “Ben Açım” yazısına bakar. Avare’nin yanına oturur. Önüne benzer küçük bir siyah tabela yerleştirir. “Ben de”. Avare ortaya çıkan bu yeni komşudan hiç memnun değil. Onu istemez. Çaresiz ihtiyar çöp kovasının öbür tarafına geçer. Avare onu rahat bırakmaz. Çöp kovasının arkasından ihtiyarı gözler ve ona belli etmeden “Ben de” yazan siyah küçük tabelasını alır. İhtiyar Adam çok üzülmüştür. Tabelasını boş yere arar. Bulamaz. Dövünür. Hava soğuk. Rüzgar giderek sertleşir. İhtiyar Adam ayağa kalkar nasıl korunacağım diye düşünür. Çöp kovasının kapağını açar ve içine girer. Avare, ihtiyarı aranır. Nereye gitti bu? Ortalarda yok. Avare çöp kovasını çalar. Tık, tık, tık... Orada kimse var mı? Çöp kovasının kapağı açılır ve ortaya bir tabela daha çıkar. “Özel Mülkiyet”.
70 
 Alevden Gömlek Giymiş Türkiye"ye, Bir "Alevli Günler" Hikayesi…  (Seval Deniz Karahaliloğlu)

Küçümseme, baştan savma, değersizleştirme ve dinlememe taktiklerinin ezdiği sıradan vatandaşlar. Yaşarken ya da ölürken kendi hayatları üzerinde söz sahibi olamayan ülkenin gerçek sahipleri. Bu saçma dayatmalara neden katlanmak zorundayız? Kanun adı altındaki dogmaların hayatımızı yönetmesine neden izin verelim?
71 
 Hayata, Ölüme ve Zamana Meydan Okuyan Sanatçı : Aygün Arslan  (Seval Deniz Karahaliloğlu)

Eski tahta kapılar, bir zamanlar en güzel elbiselerin, bayramlıkların asıldığı ahşap dolaplar, kullanıldığı dönemlerde taze güzellerin karşısında süzüm süzüm süzüldüğü sırları dökülmüş aynalar, çeyizlerin, dantel çamaşırların lavanta kokuları içinde saklandığı şifonyerler hatta merdivenler. Dinleyecek bir izleyici, daha doğrusu yalnızlıklarını paylaşacak, yarenlik edecek birilerini bulduklarında ne hikayeler anlatıyorlar. Artık yaşamını tamamlamış, tüketim dışı kalmış ve geçmişimize tanıklık etmiş bu nesneler, bu çok konuşan, konuşkan tablolarda yeniden hayat buluyor. Metayı ‘tüketim dininin’ esası kabul eden modern zamanlarda, inadına yaşayarak, bu konuşkan tablolarda tekrar hayat buluyor ve dikkatle bakan gözlere çok zengin öyküler anlatıyorlar.
72 
 Ali Şîr Nevaî (15. Yy)  (Hilâl Erboyacı)

Nevaî gonce tilap gönlüm ağzın etti heves Egerçi tapmadı lîkin yanılmadı gönlüm
73 
 Sophocles"in Arkeolojik Kazılardan Bulunan Satirik Draması : "İz Sürücüler"  (Seval Deniz Karahaliloğlu)

Oyunun bulunma öyküsü, 20. yüzyıl baslarında, Oxford Univesitesinden antik çağ yazını ve papirüs uzmanı Bernard Pyle Grenfell ve Arthur Surridge Hunt’ın bugünkü modern Kahire’nin 100 mil güneyinde Oxyrhynchus kasabasının yıkıntıları ve çöp tepeleri arasında buldukları binlerce papirüsle başlıyor. 1898 ve 1922 yılları arasında yapmış oldukları araştırmalarda buldukları 1800 papirüsü “The Oxyrhynchus Papyri.” adıyla kitap olarak 21 cilt halinde Londra’da Egypt Exploration Fund yayın evinden çıkartıyorlar. 1898-1922 yılları arasında yayınlanan bu papirüslerde antik çağ yazınına dair çok önemli belgeler yer alıyor.
74 
 Üç Kadın, Üç Ressam, Üç Özgür Ruh  (Seval Deniz Karahaliloğlu)

Bakan ama görmeyen insanlardan farklı olarak, bu üç kadın dünyayı akıl ve gönül gözleriyle görüyorlar. Bu üç kadın, sokakta yürürken bu ağaçlar, bu evler nereye doğru gidiyor; görüyorlar. Gölgeler nereye doğru uzar; biliyorlar. Resmettikleri nesnelerin nereden ışık aldığını yüreklerinde hissediyorlar. Şimdi sokakta yürürken görerek, inceleyerek dolaşıyorlar. Hayatı resmin penceresinden yaşıyorlar.
75 
 Goethe Der ki...  (ömer akşahan)

Almanya’nın Fransızlar tarafından işgali karşısında, halkın coşkulu milliyetçi savaşkan havasına katılmadığı gibi savaş ve kahramanlık şiirleri de yazmamış, ayrıca oğlu August’u savaşmaya göndermemiştir.
76 
 Doğumunun 250. Yılında Mozart  (Melika)

77 
 Fatih Abb ve Müzik  (Adem KORKMAZ)

Medyanın aç gözlülüğü sanatı,sanat olmaktan çıkartıp maddiyata endekslediği günümüzde,parası olan kişiyi bize sanatçı olarak sunma cüretni gösterebiliyor.Medyanın bu tutumu unkapanını "kurtkapanı" yaparken müziğin ve tabi sanat dünyasının üstünde kopkoyu bir sise dönüşerek anlam buluyor.İnternetin de hayatımıza girdiği bu zamada müzik dünyası ne zaman sona ereceğini bilmediği ,büyük bir sancı içerisinde kıvranıyor.Tüm bunlar olurken sanat nedir,müzik nedir,yada sanatçı nedir gibi bir çok soruya cevap verecek,verdiği cevap herkes tarafından kabül görecek sanatçı da bulunamıyor
78 
 Nuray Hafiftaş'ı Kaybettik  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Ve onu 14.02. 2018 günü KAYBETTİK...
79 
 "Uçan Eller Kukla Evi" Tiyatro Topluluğu  (Seval Deniz Karahaliloğlu)

“Ülkeler ve insanlar oyuncaklarını kaybederse, özgürlüklerini de kaybederler” İşte, bu noktada bir dakika dur diyorsunuz. İzmir Fransız Kültür Merkezi’nde, “Bak Ne Kadar Kolay” kukla oyununun sonunda, kukla sanatçısı Mesut Sarıoğlu çocuklara aynen böyle diyor. Bu kadar kolay mı yani? Bir ülkenin özgürlüğünü kaybetmesi ya da çocukların bunu anlama olasılığı. Ders 1 - Sakın çocukları hafife alma çünkü seni fena halde utandırabilirler. Ders 2 - Çocukların neyi ne kadar bildiklerini asla tahmin edemezsin. Görünüşe bakılırsa, ufaklıklar sözleri benden daha iyi kavramışlar. Yani, işte bu kadar kolay!
80 
 Karin Schafer, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası ve Bir Sergiden Tablolar  (Seval Deniz Karahaliloğlu)

Karin Schafer Mussorgsk’nin müziğini dinlediğinde, müziğin ruhunu en iyi 20. y.y. sanatçılarının eserlerinin yansıtacağını düşünür ve Alberto Giacometti, Niki de Saint Phalle, Friedensreich Hundertwasser, David Hockney, Wassily Kandinsky, Marc Chagall, Andy Warhol, Pablo Picasso, Paul Klee, Georgia O’Keefe, Joan Miro, Martin Kippenberger, Christo und Jeanne Claude’un eserlerinden esinlenerek kuklaları tasarlar.

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Kuzeyden Gelen Melek
Osman AKTAŞ
İnceleme > Sanat ve Sanatçılar
Şiirin Şifresi Nasıl Çözülür?
Yûşa Irmak
İnceleme > Sanat ve Sanatçılar
Iıı. Richard / Okan Bayülgen
Alp Şahin
İnceleme > Sanat ve Sanatçılar
Fatma Girik
Cafer ŞAHİN
İnceleme > Sanat ve Sanatçılar
Pavese’nin Yaşama Uğraşı
Yûşa Irmak
İnceleme > Sanat ve Sanatçılar
Öykü Tiyatro ve Sanat Üzerine
Hakan Yozcu
İnceleme > Sanat ve Sanatçılar
Niçin Yazıyorsunuz?
Yûşa Irmak
İnceleme > Sanat ve Sanatçılar
Justin Bıeber Nasıl Yürür
Ahmet Zeytinci
İnceleme > Sanat ve Sanatçılar
Asıl Yetenek Kim
Ahmet Zeytinci
İnceleme > Sanat ve Sanatçılar
Necip Fâzıl - Nâzım Hikmet
Salih Zeki Çavdaroğlu
İnceleme > Sanat ve Sanatçılar

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.