• İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar |
141
|
|
|
|
Her şeyi yapayalnız öğrendim ben. |
|
142
|
|
|
|
Anne kokusu, baba omuzu... Geçmişe dayanan unutulmaz anlardır... |
|
143
|
|
|
|
Şimdi bir ince köprüdeyim, dengemi sana olan tutkumla sağlıyorum. |
|
144
|
|
|
|
*Merak, öğrenmek isteyen bilgi yolunu aydınlatan bir el feneridir. Ancak bu ışığı takip eden bilgi yolunda ilerleyebilir.
*Hayal kuramayan insan, susuz kalmış bir tarla gibidir. Ürün vermesine verir; ama ne kadar?
*Bana dünyayı kimin zindan ettiğini sorsalar; hemen şu cevabı verirdim: Hatalardan korkmamı söyleyenler…
*Oyundaki mızıkçı, en kötü oyuncudur. |
|
145
|
|
|
|
Dostoyevski kadar yalnız olmaya imrenirim her zaman... |
|
146
|
|
147
|
|
|
|
Kış soğuğu girdi sanki aramıza
Ne sorar oldun hal hatır
Nede anlar oldun halden
Dışarıda yarım metre kar
Çatılar altında insanlar |
|
148
|
|
|
|
Üniversiteyi kazanıp Denizli'ye gittiğinde evimizde inanılmaz bir boşluk oldu. Hergün defalarca telefonla görüşmemize karşın onun canlılığını ,moral verici konuşmalarını çok aradım. Ama ,onun iyi olduğunu bilmem ve iyi bir eğitim ve meslek için Denizli'de olduğunu bildiğimden mümkün olduğunca eksikliğinin bizi ne kadar etkilediğinden hiç bahsetmedim.
|
|
149
|
|
|
|
Artık bir kahramana ihtiyacım yok, sana sahip olduğundan başka anlamlar yüklemeyeceğim. Bana var olduğun kadarla gelsen kabulüm; çünkü artık kalbime sığdırabiliyorum seni.
|
|
150
|
|
|
|
Sevginle buluştuğunda yanında olacağım |
|
151
|
|
|
|
Sokrat: Bu soruna Maksim Gorki ile Tolstoy arasında geçtiği söylenen bir diyalog ile cevap vereyim: İki yazar arkadaş, bir yere oturmuş sohbet ederlerken ötüşü bir tekrardan ibaret olan bir kuş sesi duyarlar. Gorki, Tolstoy sormadığı halde bunun bir İspinoz kuşu olduğunu ve hep aynı öttüğünü açıklar. Biraz sonra iki yazar bir konu üzerinde tartışırlarken Tolstoy, daha önceki söylediklerinden farklı bir görüş açıklayınca Gorki bunun bir çelişki olduğunu ifade eder. Tolstoy’un bu eleştiriye cevabı da şöyledir: “Bak Gorki, ben İspinoz kuşu değilim ki her zaman aynı türküyü söyleyeyim. İnsan kalbinin bin türlü nağmesi var. Bugün de başka bir nağmemi terennüm ediyorum.”
|
|
152
|
|
153
|
|
|
|
Nereden çıkıyor bu “en”ler.Tabii ki “Ben”den!
Baksanıza “ben” denilen aslında,bir “B” ve ona eklenmiş bir “EN”….
|
|
154
|
|
|
|
Kendimde yaşadığımsım; vatan bildiğim o yüzünün derin çizgilerinde uyurgezer gibi /veya/ bir sürgün gibi... |
|
155
|
|
|
|
Yaşanmamışlıklar verdik fırına, yandı kül oldu ziyan ettik zamanı. Tekrar deneyelim dedik olmadı, hep eksik bir kaç malzeme. Ya tuzu fazla geldi ya da onuru az |
|
156
|
|
|
|
Bu kirli dünyada birbirimizi hayatımızdan silerek temizlenmeye çalıştık; ama şunu gördüm ki yas tutarak karalar giyinerek ak olmuyor insan.Birbirimizi kire toza bulanmış ellerimizle temizleyebiliriz ancak. |
|
157
|
|
|
|
zamanla insanların düşünceleri değişir.kimisinin iyi yönde kimisinin kötü..
seçmek bizim elimizde... |
|
158
|
|
|
|
O an anladım; geride kalmak, yoksullaşmak, kaybetmek kavramlarının üzerimde ne kadar iyi durduğunu... |
|
159
|
|
|
|
Her dilde ayrı bir yazılışı olan; fakat evrenin her yerinde tek bir anlam taşıyan, “Baba” adı verilen bir varlıktan bahsedeceğim satırlarımda. |
|
160
|
|
|
|
Sözleri bana bestesi sana ait bir şarkı bu. Geçmişle geleceğin aranjmanı. Veda edilen mutsuzlukların son notası. Seni çok seviyorum, var mı dahası ?
|
|