• İzEdebiyat > Öykü > İronik |
161
|
|
|
|
herşey yalınızlığın seninle beraber olduğum zaman başladı. Umudun ve senin olduğun yerde |
|
162
|
|
|
|
Ne arıyoruz aslında, bir dişçinin bekleme salonunda... |
|
163
|
|
|
|
Her üç ayda bir seçim olsun, demekte haksız mıyız? |
|
164
|
|
|
|
Yorgunum yapmakta olduğum şeyleri yapmaktan.
|
|
165
|
|
|
|
Sahildeyim, masmavi bir gökyüzü ve güneş akşam gidişlerinde. Gökyüzü gri ve mavi ile içiçe geçmiş. Denizin dalgaları yavaş yavaş kabarıyor. Tıpkı insanların içi gibi... İnsanlar, insancıklar denizi içmiş gibiler. İçlerinde denizin dibe vurmuş sarhoşluğu. |
|
166
|
|
|
|
Eminim birçoğunuz benim gibi daha sabahın köründe, aynaya bakar bakmaz gördüğü o bedbin surattan ürküyordur. Asık suratlı, mutsuz bir yüz ifadesi ile bir fotoğraf karşımızda bize bakıyordur. Çevremizde ki insan davranışları, yaşam faktörleri, içinde bulunduğumuz toplum şartları maalesef bu suratı bu hale getirmiştir. Artık kendi yüzümüzden korkar hale gelmişizdir. Peki ne yapmamız lazım?. |
|
167
|
|
|
|
atı alan üsküdarı geçti.gün ise atın sırtından düştü. |
|
168
|
|
|
|
İyi dersin Haydar Baba da, polise teslim etsek ne olurdu? Mahkemeye çıkarılırdı. Mahkeme de ya tutuksuz olarak yargılanmak üzere serbest bırakırdı, ya da birkaç ay ceza verirdi. Ama bizimkiler hırsızı öyle benzetti ki, bir daha bu pis işi yapmasının mümkünatı yok. Artık biliyor ki bir hırsızlık olayı oldu mu, hemen onun yakasına yapışacağız.
|
|
169
|
|
|
|
Bâb-ı Âli de gezmenin keyfine vardıkça,öğrenmeye olan hevesim gün geçtikçe artıyordu.Avare gezdiğim,zamanı hoyratça kullandığım günlere,saatlere,anlara acımaya başladım. Eyvâhlarım,eyyâmlarım artıkça arttı!!.Otelde ki odam, artık bana dar gelmiyordu |
|
170
|
|
171
|
|
|
|
Güne, Hüseyin abi’nin kalın ve otoriter sesiyle uyandım...Zoraki kalktım.Yorganım bile, yorgunluktan ağırlaşmıştı nedense...hayır hayır ! kirlilikten diyelim, içine girilesi değildi. |
|
172
|
|
173
|
|
|
|
Aslında şu anki durumum hiç de hoş değil. Vakit öğleni geçmiş olmasına rağmen dün akşamdan beri içimdeki yemek artığı, su, iki tabak ve birkaç tane de çatal ile evyenin ortasında yıkanmayı bekliyorum. |
|
174
|
|
|
|
Ilık bir bahar esintisnde bir meleğin gözlerinden dünyayı izlemek... |
|
175
|
|
|
|
Geçen buluşmamızda kapı çalmış ve Şenay hanım da açmak için yerinden kalkmıştı. Kim geldi dersiniz? Şenay hanımdan öğrenelim: |
|
176
|
|
|
|
Aman ha ! Siz de dikkat edin. |
|
177
|
|
|
|
İsmi lazım değil bir ülkede olan bitenle ilgili küçük bir masal. Gerçek kişi ve kuruluşlarla ilgisi yoktur :) |
|
178
|
|
|
|
Sen yatağın en dip köşesine büzülmüş öylece yatıyorken ve benim varlığım seni bu derece ilgilendirmezken, ruhumun anaforları sol yanımı burkuyordu.
|
|
179
|
|
|
|
şöyle dedi;"Bizler, yani İnsanoğlu aslında ömrümüzü Şahit arama peşinde geçiririz de bilmeyiz bunu.Bu arayışa, Şahitlik değil de başka isimler koymuşuz, Sevgi denmiş, Aşk denmiş, Dostluk denmiş, Eş denmiş v.s. ... |
|
180
|
|
|
|
"az önce yoksunluklar karakolunu taradı ruhum." |
|