• İzEdebiyat > Öykü > İronik |
41
|
|
|
|
Ne zaman ki, ulusumuzun akciğer yapısının Wirginia tütünü içmeye uygun yaratıldığı saptandı, işler tersine döndü. |
|
42
|
|
|
|
O an yanımızdan geçen, beli büzgülü kenarları fırfırlı patlıcan moru etek üstüne, pembe saten gömlek giymiş, kadını fark ettim. Naylon çorap hışırtılı adımlarını kemancının adımlarına uydurmuş;
‘’adamını’’ takip ediyordu. |
|
43
|
|
|
|
Umarım sizde bu yazıyı okumaya başlarken benden gerçekten size yeni bir dünya düzenini anlatacağımı beklemiyordunuz. Benim amaçladığım da biraz başka ve alçakgönüllü bir girişim.
İletişim kurmak.
|
|
44
|
|
|
|
İlk öykü denemelerimden. Eleştirilere açığım. |
|
45
|
|
|
|
Sözüm ona reisi araya koymuşum. Ara kablo kullanmışım. Bir kere reisle valinin arası neredeyse iki yıldır iyi değil. Fırsatını bulsalar birbirlerini bir kaşık suda boğacaklar.
Dedim ya efendim iftira, hem de kuyruklu cinsinden iftira. Eee boşa dememişler; meyve ağacı taşlanır diye. |
|
46
|
|
|
|
Her Çocuğa Bir Laptop adlı uluslararası yardım organizasyonunun bende yarattığı yazı yazma isteğinin meyvesi. Hadi yiyin! |
|
47
|
|
|
|
Recep Kaptan, rakip takımın solunun kuvvetli, sağının ise zayıf olduğunu yılların verdiği tecrübe ile sezdi. O yüzden sağ taraftan atağa geçti. Bir çalım, bir çalım daha. Önünde boş bir alan yarattı. Sağdan ilerledi. Bir çalım daha, sağdan biraz daha gitti ve kaleci ile karşı karşıya gelince durdu. Acelesi yoktu, çünkü “nasıl olsa gol olacak” düşüncesiyle rakip futbolcular oldukları yere çivilenip kalmışlardı. Bir adım bile atmaya niyetleri yoktu. |
|
48
|
|
|
|
Birden hiç ummadığım bir anda o ses beynimde yine yankılanır.İşte o gelmiştir.İşte yazarı zorlayan sebep yine geldi.Evet şükürler olsun gelmiştir.Tanrıma binlerce kez şükür ederim.Gözlerim kapalı olduğu halde gülümserim.Benimle konuşmaya başlamıştır artık.Onu dinlerim.Söz sırası ondadır.Bana seslenir.Evet "İlhami" abi bana sesleniyordur.
"Hey adamım ben geldim.Çabuk kalk o lanet olası, Allahın belası yataktan...Eeee ne bu halin? |
|
49
|
|
|
|
İyi niyetlerle ortaya çıktığına dair inancımızı saklı9 tutmakla beraber bugün için gelinen noktada reklam sektörünün haddini ve amacını aştığını rahatlıkla söyleyebilirim. Bayram değil seyran değil eniştem bana niye hediye verdiği mantığıyla yapılan kampanya ve verilen promosyonlar da bu amaca fazlasıyla hizmet etmektedir. |
|
50
|
|
|
|
- Doğal olarak, çalışa çalışa, sınavları aşa aşa bir mevkiye gelenlerin halka hizmet ettiğini; torpille, haksızlık yaparak gelenlerin halktan hizmet beklediğini
|
|
51
|
|
|
|
Taşrada çalışırken İstanbul’a tayinleri çıktı. Bunca sene taşrada çalıştıktan sonra İstanbul’da görevlendirilmek hem mutlu etmişti aileyi, hem de biraz korkutmuştu. “İşimize yakın bir yerden ev tutalım da ulaşıma para harcamayalım, ulaşım çok para tutuyormuş İstanbul’da.” diye karar aldılar. |
|
52
|
|
|
|
Bazen insanlar, başkalarının gururunu hoş bulmazken bunun kendi gururlarından kaynaklandığını farketmezler |
|
53
|
|
|
|
Adam denilen şahsın hayatı daha detaylı bir şekilde öğrendiği kayınpederi içeri dalıvermişti.kapıyı tıklatmak nezaketini hiçbir zaman göstermediği damadının odasına.kayınpederin şu anki hali yaralı bir ispanyol bogasından çok,hayallerde tasavvur edilecek rüküş bir galaksi-burç boğasını andırıyordu. |
|
54
|
|
|
|
Dikkat!
Söylediğim gibi, burası ciddi insanların ülkesi.
Bu bilgiyi size yazdıklarımla beraber vermek istiyorum, kulak verin lütfen.
Eğitim, hoşgörü, insanlık ve zeka düzeyi düşük toplumlarda, komedinin zirvede olduğu bir noktada olaylar hiç beklenmedik bir şekilde,
bir faciaya ve büyük bir trajediye dönüşebiliyor, aman dikkat!
Burasi ciddi insanların ülkesi, korkusuzca gülebileceğinizi sanmayın…
|
|
55
|
|
|
|
ama realist listeler ortadaydı.soygunların kokusu çeşitli çaptaki sifonlarla giderilemediği için ruhlarımız göçük altında kalmıştı. |
|
56
|
|
|
|
Önce gönüllerimizi bir etti. Ardından arkamıza da geçti. Tevekkeli değil, adam iyiden iyiye bozmuş niyeti. Burası belli, belli olmasına da ben paçamı nasıl kurtaracağım ondan emim değilim. Doğrusunu isterseniz vitrinde yazan yüzde yetmiş indirim yazısına da inanmıyordum. Öyle ya herif aklını peynir ekmekle yemedi ya, karsız satsın. |
|
57
|
|
|
|
Hayatı tatlandıran küçük anektotlar; |
|
58
|
|
|
|
gronland’da şükür namazı kılan susuz bir nesil olarak buzdağının kayınpederine şükrettik.solaçık mevkisinden gelen bir havan topunun yere bıraktığı göz iriliğinde bir özlem ise arkamızdan hiç ayrılmadı. |
|
59
|
|
|
|
Yürümekte dahi zorlandığım vakitler, kuşkusuz aklıma ilk gelen; ölüm acısının dayanılmaz karanlığı, oluyor. Bazan, yaşadığım bu korku, karakter zayıflığından mı yoksa yalnızlıktan mı kestiremiyorum. |
|
60
|
|
|
|
Allaha çok şükür ki bizde böyle şeyler olmuyor. |
|