• İzEdebiyat > Öykü > İronik |
141
|
|
|
|
Ondört senedir -birazdan anlatacağım- bu ev sakinlerine hizmet veriyorum. Aslında ondört yaşından biraz büyüğüm; çünkü imal edildikten sonra birkaç ay da bir mağazada karton kutu içinde bekledim. Bir ara vitrine de koydular üç günlüğüne, lâkin çok bilmiş tezgahtar hanım, oraya yakışmadığımı düşünerek beni tekrar kutuya hapsetti. Bereket bu ailenin hanımı geldi de beni alıp bu esaretten kurtardı. |
|
142
|
|
|
|
Hem kendini unutur hem bulurmuşsun. Tuttuğun aslında balık değil, kendi zafiyetlerinmiş. Onları sindirir bol bol ve sakin mi sakin, kendine çeki düzen verirmişsin. Balık bahaneymiş. Zaten yiyesin gelmez sana pek tatsız gelirlermiş. Balıklar kötücül tutumlarını, iç çekmelerini, akılsızlıklarını yüklendiklerinden artık, sen ağzına almak istemezken o habis gıdayı; başkaları –özellikle karın- bayılırmış bunlara, löp löp indirirlermiş mideye. Senin kötü yanlarını yediklerini bilir gibi sanki, homurtular eşliğinde sana bakıp bakıp gözleriyle gülümserlermiş. |
|
143
|
|
|
|
kimse bir şey bilmez
ne yapar ne eder ne
ne yer
|
|
144
|
|
|
|
Bay İyiniyet'in farkında olmadan yaşadıkları ve yaşamadıkları... |
|
145
|
|
|
|
"Son günlerde hep sıkıldığını hissediyordu.Ters giden bir şey yoktu aslında.Her şey bildik sırasıyla, alışılageldiği gibi olup bitiyordu." |
|
146
|
|
|
|
Çocuklara Bir Masal.....Sevgili Çocuklar ! Lütfen, kendinize doğru arkadaş seçin.
|
|
147
|
|
|
|
içimde çoğalan rüzgarın nefesini ensemde hissediyorum.öyle çok severken onu odunsu zerrelerle mimliyor tüm acılarımı. |
|
148
|
|
|
|
Bir umut… Uzun bir an… “Keşke birkaç saat öncesinde olsaydım” diyorum bir an… |
|
149
|
|
|
|
Değil desem ne değişir ki ? Tut ki değil dedim , bu yetkililerce kabul edilecek mi ? “Değil” demek değil mesele , mesele direnmek meselesiydi ve biz bunu yapamadık .Artık ne desek boş , “dostların karnı açtı kıydık menekşe parasına” |
|
150
|
|
151
|
|
|
|
bugünlerde dar geliyor her şey bana. Ne giysem, ne geçirsem üzerime dar geliyor..ya ben çok büyüdüm ya da.. |
|
152
|
|
|
|
Benlikten yalnız bir uğultu “hüzne kadar yolun var dedim" |
|
153
|
|
|
|
Kapılar her gün temas ettiğimiz bazen önemsediğimiz,bazen hiç dikkat etmediğimiz objelerdir. O kapılara sahip olmanın mücadelesi, terkedilen kapıların yartatığı etki bu çalışmada bu farklı boyutları ile ele alınmıştır. |
|
154
|
|
|
|
Bitmek mi, zor gitmek mi? |
|
155
|
|
|
|
Zihnimin arka sokaklarında, sessiz bir yolculuk. |
|
156
|
|
|
|
tek kalpli insanların dünyasında yedi kalbiyle seven birinin arayış öyküsü. |
|
157
|
|
|
|
Sensiz gecelerde eserdi acı rüzgar
Arsız sancıların kol gezdiği duvarlarda saklıydı resmin
İki dudak arsında lal dilimden düşmezdi ismin
Siğneme saplı iki yaylı ok gibi apansız
Kükreyerek kinayelerin sitemlerin inerdi
Giderdi akşam üstleri can ciğer sevgin sevdim dediklerim |
|
158
|
|
|
|
Bir insan oldum en sonunda naif ve gerçekçi
Yarı uykuda bir kişiydim, hatırlayamayan geçmişi.
Otların üzerinde zıpladım, ezdim çiçekleri
Ağaçları tekmeledim, öldürdüm böcekleri.
Sonra kuşları avladım, kedilerden nefret ettim ve vurdum köpeklere, sanki bütün bunlar birer güç gösterisiymiş gibi
Keşke hatırlasaymışım geçmişi
O zaman yapmazdım herhalde bu kötülükleri
Saygı duyardım her varlığa yeryüzündeki
Anlardım onların da değerlerini.
Harcamak zorunda kalmazdım bu hapiste tüm vaktimi
Varolabilmek için her varlığa saygı duymak gerektiğini bilirdim belki. |
|
159
|
|
|
|
"orson welles söylüyordu "ı know what it to be young" dönerken bir kediye benziyordum." |
|
160
|
|
|
|
‘Bana bir masal anlat banker amca içinde kaybedenler olsun’ diyen çocukların sözüne karşılık; Banker amcada anlatmaya başladı. |
|