• İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler |
341
|
|
|
|
Mevsimlerden hazan şimdi, iğde kokularıyla ruhumu saran. Ve buruk bir gidiş; öylesi serilmiş boylu boyunca... Sessiz bir eksilişsin ömrümden.
|
|
342
|
|
|
|
Unutmak mıdır zor olan yoksa zor olan unutmamak için her gece onu hayal etmek mi..Hangisi daha acıdır?
Terk edilmek mi yoksa terk edildiğin halde gidememek mi?
|
|
343
|
|
|
|
Toplumun yarattığı kadını değil kendi algımın kadınını sevebilirim. |
|
344
|
|
|
|
Sevgi, suskunluğu tercih etmek mi hayatı pahasına, hükmü verirken acele etmek mi? Abartılı sözlerin arkasına saklanarak, bildik bir hayatı kabullenmek mi yoksa? |
|
345
|
|
|
|
Yaşam ve onu oluşturan canlılar haznesi. Hayatın gereksinimleri ve onunla birlikte dönen döngüler. Birlikte olmanın en güzel yanı saygı ve sevgi mahiyetidir. Yaşam her koşul da aranılması gereken ve bulundu mu ihtiyaçtan öteye gidilemeyecek kadar bir var olma biçimidir. |
|
346
|
|
|
|
Kimi zaman zor gelir gitmek.Kimi zaman da zor gelen kalmaktır.Yaşamımız tercihlerimizin toplamıdır.Ve bazen yaşamımız ayrılıklar toplamıdır.Yarım kalan şiirleri,yarım kalan öyküleri barındırır. |
|
347
|
|
|
|
Duvarlara resimler yaparmış mahkumlar,
Ağaçlara isimler kazırmış aşıklar,
Kumsallarda iz bırakırmış sevenler,
Ben hiç mi iz bırakmamışım yüreğinde?
|
|
348
|
|
|
|
Trafik bir toplumun aynasıdır demişler. Çok doğru. |
|
349
|
|
|
|
İhanet, ikiyüzlülük, vefasızlık yoğun bir kar yağışı... Bir ölümcül acının tam altındayım. Parmaklarım donmakta, ayaklarım kaymakta, ellerim beni kurtaramamakta. Kocaman bir çığlığım. Bağırsam çığ altında kalırım, sussam donarım. Bir beyaz masumiyetin içinde bir ben miyim suçlu? Gözlerimdeki karı atmaktan yorulur bakışlarım. Ağlasam gözyaşlarım buz, nefesim ayaz olur. Üşürüm ölümcül yalnızlığın içinde. Kimse duymaz sesimi. Her yer kardan dağ, buzdan nehir... Bütün yollar bana kapalı. Yüreğimin, beynimin buz kestiği ayazda ve kışta, bir acının keskinliğinde soluğum kesilmekte. Ufkumda hiç güneş görünmemekte. Tüm insanlar ya dalları kar dolu ağaç, ya da sesimi duyunca üstüme çöken bir çığ. |
|
350
|
|
|
|
"Seveyim derken öldürmek" diye, buna denir. |
|
351
|
|
|
|
Karanlıktayım, alkollüyüm, sinir ilaçlarını içmiş vaziyetteyim, damarıma enjekte edilen morfinleyim, bileklerimdeki kesiklerleyim... En kötü haldeyim, hayatın torpido gözündeyim. Bir şehrin manzarası en güzel yamacı gibi karşıma çıkma. |
|
352
|
|
353
|
|
|
|
Bir mucizeydi şahit olduğu/n… Bir rüyaydı hapsolduğum… Sen mucizede kahroldun, Ben rüyalarda kayboldum. Gözlerimizde gülerken dilimizde lâl oldu sözcükler, Yazılmayan cümleler, söylenmeyen sözler bir cadının kazanında kaynadı, Cadı masala daldı, Celladı oldu sevdanın, Sevda masallarda kurban kaldı… |
|
354
|
|
|
|
"Yaratıcılık özenle korunması gereken bir çiçeğe benzer. Sevgi ve ilgi onun gelişip serpilmesine; yergi ve ilgisizlik ise, henüz gonca iken onun kurumasına yol açar.” (Alexs F. Oxborn )
|
|
355
|
|
|
|
Ayın yirmi biriydi güzelliğin,,,,Gitmelere yıkandım,sana çekildi sularım...Eski bir kilisenin anahtarını bıraktım avuçlarına,kimse bilmedi...Belki sen bile hissetmedin...On dördü yerin dibine girdi utançtan..Ayın yirmi biriydi güzelliğin...
|
|
356
|
|
|
|
Neden şükretmeyiz halimize?.Neden mutluluğumuz
sadece 5 dakika? |
|
357
|
|
|
|
Tebessüm, gülmek için yapılan bir ön adımdır. Tebessüm, mutluluktur. Tebessüm huzrun ifadesidir. Tebessüm, güvendir. Tebessüm, hem kendimizi hem de karşımızdakini rahatlatmaktır..... |
|
358
|
|
|
|
seni sevmek ne kadar kolaydı oysa...kelimelerin ardına saklanan sevgiyi bulmak ne kolay olmuştu... |
|
359
|
|
|
|
FLÖRT VE EVLİLİK
Yeryüzünde canlıların nesillerini devam ettirebilmesi için yaratıcımız Cenabı-ı Allah c.c dişi ve erkek olmak üzere bir çift şekillendirip yeryüzüne ADEM a.s ve HAVVA annemizi gönderip belli kurallar çerçevesinde çoğaltmış ve bizlere kadar gelmiş olan ve bizden sonrada devam edecek evlilik müessesesi kutsal olup korunması elzem olan ve de bizden istenen meşru olanın makbul olduğu YUVA nın kurulmasına bugün aile diyoruz.
|
|
360
|
|
|
|
“Burada mıyım?”, diye sordum kendi kendime. Karşımda çırılçıplak kalmış, öylece uzanıyordu. Tüm şehvetini buğulu gözlerin ardına saklamış, bakıyordu tüm pişmanlığıyla. Tüm masumluğuyla karşımdaydı işte. Aylardır, yıllardır beklediğim de buydu. |
|