|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve İsa
İsa Kantarcı
Roman > Korku Romanı
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve İsa
“İsa, senin arkandayız, Murat, Muzaffer ve ben, sen kafanı yorma.”
Balkonda sigara içiyordum öğleden sonra, güneş var ama serindi hava, yaz bir türlü gelmedi, yağmur, sel, her şey can sıkıcı. Kadınlar, kızlar can sıkıcı, çocuklar şeytan. Güzel, işe yarar bir şey yok gibi. “Neden geldim hayata, bu ne iş?” Bir yaşamak derdidir gidiyor. Ne istersem, en elde etmek istersem dişimle tırnağımda bir mücadele vermem
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler |
821
|
|
|
|
Bütün yağmurlu havalar böyle değildir elbet. Öyle havalar vardır ki... Bir köşesinde güneş, bir köşesinde beyaz bulutlar. Şarkı söyleyerek bırakırlar yağmurlarını. Dans ederek yere konar yağmurlar. Kat kat daireler çizer etrafına, bir, bir, bir damla daha |
|
822
|
|
|
|
Evin her köşesinde senden kalan izler var,her köşede anılarımıza sarılmaktayım şimdi. |
|
823
|
|
|
|
Benim sendeki yanımın ölümü, bendeki benin doğuşu bugün. Dünyadaki son, ahretteki ilk günüm! |
|
824
|
|
|
|
Aşk mı yoksa uygunluk mu? |
|
825
|
|
|
|
ATASÖZLERİMİZ
Bizden,annemizden,babamızdan,dedemizden ve de onlardan önce milyonlarca yıl önce yaşamışlara ATAMIZ diyoruz.Kıdemli oldukları için tecrübe edip nesilden, nesile her konuda yol gösterici,eğitici düşündürücü ve de hakikaten doğru söylemişler dedirten bizzat sağlamasını hiç değişmeyecek,eskimeyecek güncelliğini kıyamete kadar koruyacak bir şekilde formülü ile birlikte bedava sunmuşlar ki torunları hata yapmasın.
|
|
826
|
|
|
|
Basitti her şey adam için. Zordu kadın için hayat ama olsundu… |
|
827
|
|
|
|
Hayatı yırtarak ellerimle açtım.Bir söz bulamadım söyleyecek.Az daha dudaklarımı koparıp çöpe atacaktım.Yalanlarla süslediğim cümlelerimi |
|
828
|
|
|
|
Belki sevgiye dayanıyor herşey. Belki sen , kırgınlıkların , hayal kırıklıkların, üzüntü ve tasalarınla boğdun sevgiyi. Belki yer bırakmadın nefes almasına, yaşamasına. |
|
829
|
|
830
|
|
|
|
Bir sınır vardır ya hani pişmanlıkla zevk arasında. Genç adam düşmek üzereyken o sınırlara ; kadının eli tutuverdi onu havada ve çekiverdi yeniden günahların olduğu tarafa. |
|
831
|
|
|
|
YARIM KALAN AŞKLARA!..... |
|
832
|
|
|
|
Olurda fikir değiştirip düzene geçmek istersen , haberin gelsin ,acım için bana 3 gün ver |
|
833
|
|
|
|
....olaya Fransız kalışımız sanırım kelimenin kökeninin Fransızca oluşundan kaynaklanır ki asla doğru zaman ve doğru yerde buluşulamaz… |
|
834
|
|
835
|
|
|
|
Gülümseyerek düşündü içinden ; ‘’ Ne gerek var şimdi bu hayallere gibisinden’’ Dakikalar sonunda yanında olacak güzelden başka , hiç bir borcu kalmamıştı geri verecek aşka |
|
836
|
|
|
|
Birbirimizi seviyoruz evet. Kalplerimiz birbirimiz için çarpıyor buna da evet; ama birbirimizi gönülden sevmiyoruz. İşte bu yüzden birbirlerini sevenler hep başkalarına gönül veriyor. Neden mi? Çünkü birbirini gönülden seven yok. Birbirine gönülden bağlı olan yok. Her şeyi kalbimize yüklüyoruz. Oysa gönlün başardığını kalp başaramaz. |
|
837
|
|
|
|
Eskiliğinle,
eksikliğinle, sevdim ben seni..
Esrikliğinle,
geceler boyu beni yenile
canımın gizli cevheri....
|
|
838
|
|
|
|
seni kaybettiğim sokaklar şimdi düşman bana ... |
|
839
|
|
|
|
Eğlence sirkinin çadırıyım. Ağlanacak halleriyle övünen palyaçolara gülüyorum. |
|
840
|
|
|
|
Geniş bir zamandan geçercesine..yarım kalan şarkıları topladı yağmurlar../Boşuna değil miş rüzgarların suskunluğu../.. |
|
|
|