..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir şey yaşam kadar tatlı değildir. -Euripides
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Din
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Biat Ettiren Peygamber
Alp Şahin
İnceleme > Dönemler

Şöyle bir geçmişe bakarsanız eğer, hiçbir peygamberin gaddar olmadığını görürsünüz. Her seferinde ama her seferinde peygamberlerin; şartlar ne kadar zor olursa olsun, kendi kavimlerini kah anlayışla, kah ise tatlı dille doğru yola gelmeleri konusunda uyardıklarını hatta yalvardıklarını dahi görürsünüz. Nitekim… Bu uyarılar karşısında kavimlerinin ise her seferinde kendilerince isyan bayrağı çektiklerini de pekala görürsünüz… Öyle ya… Sanırsınız

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Deneme > Din
581 
 Ramazanı Ortalarken!..  (M.NİHAT MALKOÇ)

Eskilerimiz ne kadar da doğru demiş ‘Sayılı gün çabuk geçer’ diye… Gerçekten de sayılı gün çok çabuk geçiyor. Dakikalar saatleri, saatler günleri, günler haftaları, haftalar ayları, aylar yılları, yıllar ise koca bir ömrü kovalayıp duruyor. Bir zaman geliyor ki soğuk perdelere çarpıp kalkıyorsunuz. Bundan sonra teslimiyetten başka bir yol da görülmüyor. Şayet zamanında Hakk’a teslim olmuşsanız bu son noktadaki acizlikten mahzun olmazsınız.
582 
 Zebur, Tevrat, İncil ve Kur'an-ı Kerim  (Mehmet Akif Uçar)

Tüm ilahi kitapların içerik olarak, ortak noktası aynıdır. Hepsinde de Allah’ın tek bir ilah olduğu ve onun dışında hiçbir şeyin kutsallaştırılmaması gerektiği belirtilmektedir. Bu, en öncelikli esas ile birlikte ayrıca yapılması gereken şeyin, yaşanılan hayat süresince iyi davranışlar sergilenmesi ve bütün kötü fiiliyatlardan da uzak durulması gerektiği anlatılmaktadır. İşte ilahi kitapların tümünün özeti budur.
583 
 Allah Kolaylık Diler Zorluk Dilemez  (Fuat Türker)

Din kolaydır; çünkü dinin özü güzel ahlaklı olmaktır. İnsan ruhunun en çok zevk aldığı durum güzel ahlaktır. Bütün insanlar dürüstlükten, samimiyetten, şefkatten, merhametten, güzel sözden ve alçakgönüllülükten hoşlanır. Sadakatsizlik, yalan, kötü söz, ikiyüzlülük ve kibir ise her insanın canını acıtır. İnsanın güzel olan özellikleri yaşamakta kararlılık gösterebilmesi yalnızca vicdanına uymasıyla mümkündür.
584 
 Cennete Özlem  (Fuat Türker)

Kuran’da, samimi iman sahiplerine vaat edilen cennet ortamındaki güzellik ve estetik anlayışı detaylarıyla bildirilir. Sonsuz güzellikleri sanatının içinde yaratan Allah, cenneti insan ruhunun en çok hoşlanacağı, en çok lezzet alacağı ve en çok etkileneceği nimetlerle donatmıştır. Allah’ın ‘en güzel surette’ var ettiği insan, her türlü güzellikten, estetikten ve sanattan zevk alacak yaratılışa sahiptir. İnanan insan da dünyada, cennet ortamlarının benzerleriyle karşılaştığında büyük zevk ve haz alır.
585 
 "Rabb'ime Hicret Edeceğim"  (Fuat Türker)

Hicret, inananların bulundukları toplumdan bedenen, kalben, ruhen ayrılması, yola çıkmasıdır. Allah’ın kutlu elçilerinin ortak kaderidir; onların yolundan gidenlerin de yaşamlarının bir bölümünde, farklı biçimlerde tattıkları, zafere ulaştıran fiili duadır. Hicret mücadeleden kaçmak değil, Kehf Ehli gibi zulme direnmek, karşı durmak, zincirleri kaldırmaktır. Amaç; sonlu olan her şeyi terk ederek, sonsuz olana kavuşmaktır.
586 
 Allah'a Kopmaz, Sarsılmaz Bağla Bağlanmak  (Fuat Türker)

Rabb’ine sığınan insan, hızla akan nehirde akıntıya kapılıp sürüklenmeyen bir yaprak gibidir. Ara sıra akıntının şiddetinden sarsılsa da, güçlüdür, sürüklenip gitmez.
587 
 Dost Olarak Allah Yeter  (Fuat Türker)

... çoğu insan bu arayış sırasında yanılgıdadır. Kendisini yaratan, yeryüzünü yarattıkları için yararlı ve elverişli kılan sonsuz güç sahibi, her şeye gücü yeten Rabb’ini unutur. Kendisini aydınlıklara çıkaracak olan Allah’ı değil, karanlıklara sürükleyecek olan şeytanı dost edinir. İşte düştüğü yanılgı kişinin sonsuz azapla son bulacak olan karanlık, bela ve engebelerle dolu yaşamının başlangıcıdır.
588 
 Şeytan ve İtaatli Fırkası  (Fuat Türker)

Şeytanın fısıldadıklarının kendi düşünceleri olduğunu zanneden bu kişiler, aldıkları emirleri hiç düşünmeden uygularlar. Ve bir süre sonra, artık şeytanla aynı dili konuşur hale gelir, onun telkinlerine dahi ihtiyaç duymadan sistemine hizmet ederler.
589 
 Mirac ve Namaz  (M.NİHAT MALKOÇ)

Mirac dünya denen fena âleminden, sınırlarını tahayyül edemediğimiz gökler ötesine yapılan mukaddes bir yolculuktur. Hz. Peygamberin zamanı ve mekânı aşıp Hakk’ın huzuruna varması, kulluğunu ve elçiliğini yüce Yaradan’a ikrar etmesidir. Bu mübarek yolculuk ulu bir davet üzere gerçekleşmiştir. Sevgililer Sevgilisi, Rahman’ın yüce katından kutlu bir davet alarak bu davete icabet etmiştir. Bu mübarek yolculuk yüce Kur’an’da şöyle ifade bulmuştur: “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o layıkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”(İsra S. 1. Ayet)
590 
 Kandiller Zincirinin İlk Halkası: Regaib Kandili  (M.NİHAT MALKOÇ)

Her dinin kendine mahsus mübarek gün ve geceleri mevcuttur. Hıristiyanlar Noel Yortusu için aylar önceden hazırlıklara girişiyorlar; bütün milletlere bunun propagandasını yapıyorlar. Türkiye gibi bir İslâm ülkesini bile bu halkanın içine dâhil edebiliyorlar. Yazılı ve görüntülü tüm iletişim vasıtalarıyla reklâmını gerçekleştiriyorlar. Yahudiler “yevm-i sebt” denen ibadet ve tatil günleri olan cumartesini, tahrif olmuş Tevrat’a göre, ibadetle geçiriyorlar. O gün dünya işleri bir kenara itiliyor. Hatta inançları gereği cumartesi günü ateş yakmıyorlar. Bu yüzden, sözünü ettiğimiz günde sigara bile içmiyorlar. Ateş yanmadığı için bir sıcak çorbadan bile mahrum kalabiliyorlar. Bu hukukî olmasa da, dinin getirdiği kesin bir kuraldır. Hiç kimse bunun dışına çıkamaz. Yirmi birinci asrın ilk yıllarını yaşadığımız bir dönemde, çağdaş Batı devletleri tarafından ayıplanma endişesi taşımıyorlar.
591 
 "Cennete Koşan Yok Mu?"  (Fuat Türker)

Kur’an ve hadislerde yapılan cennet tasvirleri, insanların daha iyi anlayabilecekleri şekilde, dünyadaki nimetlere benzetilerek yapılır. Ancak tümü cennette çok daha mükemmel ve kusursuz olacaktır.
592 
 Yanmak Var 'Yanmak' Var!  (Fuat Türker)

Dünyaya Allah’a aşkla bağlanmak, yalnızca O’na kul olmak, O’na şevkle ibadet etmek, Rabb’imizin aşkı ile yanmak için geliriz. Mutluluk Allah aşkıyla olur, bunun dışında kalpler tatmin olmaz, kurtuluş gerçekleşmez.
593 
 Görüntülere Bakışımız  (Altuğ Öztürk)

Doğduğumuz andan itibaren bedenimizde var olan eksiklikler, kusurlar, hayatımız boyunca yaşadığımız olumsuz olaylar, istemediğimiz ve şikâyet ettiğimiz her şey aslında Allah’ın bizler için yarattığı görüntülerdir. Bu görüntüler, dünya hayatına verdiğimiz öneme ve önceliğe göre bize etki eder.
594 
 "Allah Dilediğini Yaratır ve Seçer"  (Fuat Türker)

Bir insanın sahip olduğu bilginin kendisinden kaynaklandığını zannetmesi de yüzeysel bir bakış açısıdır. Bu şekilde düşünen kişi, ilmin ve bilginin gerçek sahibinin Allah olduğu unutmuş demektir. Sahip olunan her bilgi Allah’ın öğrettiği bilgidir ve dilediği anda tümünü geri alabilir. Bunu göz ardı eden insan, kendisinin ve tüm insanların Allah karşısındaki aczini kavrayamamış demektir. Oysa insanlar, “Dilediği kadarının dışında, O’nun ilminden hiçbir şeyi kavrayıp-kuşatamazlar.” (Bakara Suresi, 255)
595 
 İlimde Derinleşmek  (Fuat Türker)

Bilim, evreni ve içindeki varlıkları incelemenin ve Allah'ın sanatındaki kusursuzluğu, yaratışındaki üstünlüğü keşfederek insanlığa açıklamanın yoludur. Yüce Allah, samimi inananların gökleri, yeri ve ikisi arasındaki her şeyi detaylarıyla araştırmalarını, bilimsel gerçekleri öğrenmelerini birçok Kur’an ayetinde öğüt verir.
596 
 Peygamberler  (Mehmet Akif Uçar)

“Ey Rabbim, beni kesinlikle görüyor ve duyuyor olduğunu bildiğim için sana sesleniyor ve diyorum ki, beni melek değil de, bir insan olarak yarattığın için sana sonsuz teşekkürler ediyor ve bir zaman senin meleklere olan ‘sizin bilemeyeceğiniz şeyleri ben bilirim’ telaffuzunu, senin bana tahsis ettiğin iradem ölçüsünce doğrulamak adına huzurunda saygıyla ve de sevgiyle eğilerek secdeye kapanıyorum. Kesinlikle inanıyor ve tasdik ediyorum ki elbette her şeyin en doğrusunu ve en mükemmelini sadece sen bilirsin”.
597 
 Din, Hurafe Ya da Masal Değil Hayatın Gerçeğidir  (Fuat Türker)

Din, gerici ve tutucu bir üslup ile tanıtılamaz. Bilim ve sanat dışarıda bırakılarak, baskıyla dini tanıtmak konuyu açmaza götürür.
598 
 Güzellik Yapana Daha Güzeli Vardır  (Fuat Türker)

Bunun ne kadar büyük bir ödül olduğunu anlayabilmek için ‘sonsuz’luğu anlayabilmek gerekir; ancak bunu aklımız tam olarak kavrayamaz. ‘Sonsuz’, asla bitip tükenmesi olmayan bir süre.
599 
 Ahde Vefa ve Ölçülü Bir Hayat  (Mehmet Akif Uçar)

İlahi kitapların hepsinin ilk buluşma noktası, Allah’ın insanlarla yaptığı antlaşmadır. Yani Allah öncelikle insanların hepsiyle anlaşıyor ve kısaca belirtmek gerekirse, şöyle ki; ‘Ey insanlar sizin bir tane ilahınız var o da benim, onun için sadece bana kulluk edeceksiniz. Eğer bu dediğimi yapar ve sadece bana ibadet ederseniz, ben sizi hiçbir zaman üzüleceğiniz bir durumda bırakmam. Ama yok beni bırakır ya da benimle birlikte kendinize başka ilahlar edinip onlara da tapınmaya başlarsanız, işte o zaman size sıkıntı üzerine, sıkıntı yağdırırım’ diye şart koşmaktadır.
600 
 Yaşamdan Zevk Almak  (Fuat Türker)

Önemli bir sınavda veya yoğun trafikte birçok insan heyecanlanır veya öfkelenirken, iman edenler Allah’a tevekkül etmenin derin rahatlığını yaşarlar. Başlarına her ne gelirse gelsin, bunun ’her işi evirip çeviren’ Yüce Allah’tan olduğunu bilirler.

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 
31 32 33 34 35 36 37 38 39  Sonraki Sayfa




son eklenenler

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.