..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçeğin dili çok yalın. -Euripides
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Bireysel
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Belki de Bir Kuşluk Vakti Allah'a Yalvarmaktır Hayat
Rukiye Çelik
Şiir > Bireysel

Hayat dediğin ne ki, be dostum Kendini büyüttükçe senden gün çalan Uzayıp kısalan zamanların toplamındaki gün sayısı Değişen mevsimlerin, yağan karın, yağmurun Dalında çiçek açan ağacın gizemli sesi Dikenine küsüp solan gülün ta kendisi Değil midir ki hayat, gecenin yıldızlarının terbiyecisi Ufuktan sabahı selamlayan güneşin asil duruşu... Hayat dediğin ne ki, be dostum Babamın çatık kaşlarındaki evlat sevgisi Annemin şişlerinde u

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Bireysel
21 
 Hempa...  (Kemal Yavuz Paracıkoğlu)

“Sen hempasın…” Hempa, Bedir’in anlamını bilmediği bir sözcüktü. “O ne?” Dilber, “Dost…” diye açıkladı sözcüğü.
22 
 Adı Batasıca  (seçkin gündüz)

Peki, niye döndün?
23 
 Atıl Bey'in Hayalleri  (İbrahim Kilik)

Herkesin bir hayali vardır. Ne demiş atalarımız:"Her gönülde bir aslan yatar." Atıl Bey'de "Karınca kaderince" ülkesi ve milleti için br şeyler yapmak isteyen bir vatan evladıydı...
24 
 Hayat Akıyor Bay X Bakıyor!  (Yûşa Irmak)

Sıcaklar birdenbire bastırınca gökyüzüne yükselen buharlar İstanbul’un üzerine tekrar yağmur olup düşüverdi… Ancak buna yaz yağmuru diyorlar. Hani bölgesel yağan yağmurlardan…
25 
 Güvercinli Yazı - 1  (Seyfullah ÇALIŞKAN)

II - Senin kafa biraz nanay galiba, dedi. - Bilmem, - Bi sus , bi sus o zaman… Kim söylemişse seni kandırmış. Benim kuşlarla hiç işim olmaz. - Ne bileyim ben. Senin için kuşçu dediler. Ben de kanarya, saka, iskete, muhabbet kuşu, Hint bülbülü, cennet papağanı falan satıyorsun sanmıştım. - Senin kafa biraz nanay galiba… Ben güvercin meraklısıyım adamım. Sivri başının ön kısmında saçları kirpi dikenleri gibi dik dik uzamıştı. Bizim oraların Yörüklerine benziyordu. Esmer, kısa boylu ve esmer. Sinirli gibiydi. Sürekli yere tükürüyordu. Gözleri fıldır fıldır dönüyordu. Telaşlı, aceleci ve varlığımdan rahatsız bir hali vardı. Eğer işin içeresinde Çarıkçı İsmet olmasa yüzüme bile bakmazdı. Onun hatırına bana katlandığı çok belli oluyordu.
26 
 Bir itiraf borcu  (pelin onay)

Yürüdü..Cebinde biriktirdiği bütün bozukluk sevişmeleri, önüne çıkan ilk dilenciye verdi. Dilenci şaşkın, o şaşkın, gece şaşkındı olancası...
27 
 Bir Töre Cinayeti  ( ALİ YÜKSEL)

Çağların ötesinden süzülen,insanın önemsenmediği,duygu,tutku,eğilim kelimelerinin olmadığı bir diyar,bilginin bilgisizlerin kucağında boğulduğu... Çocukların çocuk dünyasında oynadığı,her zaman mutlu olmayı becerdiği sokaklar...
28 
 İlk Roman  (Arzu Kulaç Sevimli)

Bu sıra yine kaşınıyorum. Hayalimin yaratıp, dağarcığımın seslendirdiği yazılası karakterler doluşuyor rüyalarıma. “Okunası bir kitabım var diyenin saf bir yanı kalmalı, yazanlar da en az karakterleri kadar, inanılmaz olana inanmalı.” Diye fısıldıyor her biri kulağıma...
29 
 Salyangoz  (Özgür Yenigün)

Salyangoz bir simge. Öykünün başındaki iki resimden birisi kabuğuna çekilmiş, diğeri ise kabuğundan çıkmış bir salyangoz. Şehirler de böyle. İşte bu öykü kabuğuna çekilmiş bir şehirden yola çıkıp tüm dünyadaki düzensizliğe bir üniversite öğrencisi bakışını sunuyor. Öykünün başındaki iki resimi çizen arkadaşım İlker Ketre'ye teşekkürler.
30 
 206 Numaralı Oda  (nurettin tan)

Çünkü elinden bir şey gelmiyordu inanmaktan başka. Zaten biz insanlar inanmadan yapamayız. Bir şeylere inanma gereksinimi duyarız.
31 
 Maviden Bozma  (PINAR ÖNALAN)

Sen bana rüyasın.. Bazı rüyalar var anlatılamaz İşte onlardan..
32 
 Parmak Güreşçisi  (Ekrem Naif Tek)

Ayakkabılarımı dışarıda çıkardım. Genç adam onları ne nezaketli ne de kaba, yani oldukça normal bir şekilde aldı. Kapının hemen önündeki siyah renkli, tozlu ayakkabılığa koydu. Sapsarı, küçük bir keratanın göze çarpması işten bile değildi, böyle koyu renkli bir ortamda. Gencin, ayakkabılarını giyerken ve çıkartırken, sürekli çözüp bağlamadığını; bu keratanın yardımıyla, hızla giyip çıkardığını düşünüyordum.
33 
 Çoban Yıldızı  (Mehmet Sinan Gür)

Sevgililer gününde bir başına gezinen bir adamın aklından geçenler...
34 
 Akşamdan Yazılan Mektup Sabahleyin Yazanı Tarafından Okunur Mu  (Mudi Beya)

Hüsmen, işletmeye yakın bir köyde oturuyordu. Bir akşam eve dönünce yurtdışında çalışmakta olan ablası ve eniştesine bir mektup yazmıştı. Yazdığı mektubu zarfa koydu, üstünü de yazdı ve pulladıktan sonra, şehir merkezinde oturan bir arkadaşına vererek postalanmasını sağlamayı düşünüyordu.. Daha önceleri de böyle yapardı… Mektubu kolayca görebileceği bir yere koydu. O akşam, yemek, çay, akşam oturmasına gelenler falan derken galiba biraz geç yatıldı. Hüsmen, her zamanki gibi kalktı, alelacele giyindi, elini yüzünü yıkadı ve kahvaltı etti. Akşamdan yazmış olduğu Mektubu almadan evden çıktığı gibi servise yetişti…
35 
 Yetim (Yenilendi)  (Fırat oturmak)

Yazım yanlışları için şimdiden şahsınızdan özürdilerim. Evet, anne kalbim delik ve nefes almakta zorlanarak yaşadım hayatım boyunca ama senin fark edemediğin bir şey vardı. Kalbimdeki o boşluğu sen ve senin kokun dolduruyordu be annem. Hani bazen sol yanım sıkışırdı da yanıma gelirdin ya işte sen bana sarılınca senin o gül kokunu içime çekince kalbimin ağrısı dinerdi be anne. Sana demiştim anne senden uzakta kalırsam dayanamam ben bunca zaman senin kokunla hayatta kaldım anne
36 
 Hanımeli...  (Kemal Yavuz Paracıkoğlu)

Adımın ne önemi var? Ben bir sokak çocuğuyum. Sokak çocuklarının adı belli: Ali, Veli, kır dokuz deli… Benimki de Hanımeli.
37 
 Zerdali Ağacı...  (seblâ)

Peşine takılıp gidemediğim umutlarımın arkasından öylece bakıyorum. Ağlayasım yok çünkü artık göz yaşlarım kurudu. Son birkaç damlayı cenazeme saklıyorum. Sen biliyor musun ölüler bile ağlarmış ölüme. Ne acı ki bir düşün.
38 
 Sis  (veysel kaygusuz)

Efkan, Neslihan benim kahramanlarım.Onlarla okuyucuya bir şeyler duyumsatmaya çalışıyorum."Küçük insanlar" diyebileceğim kahramanlarım ne yazık ki mutsuzlar.Bir de kızları var:Nisan.Bir aşk çocuğu Nisan.Ancak Efkan ile Neslihan'ın belki de tek ortaklığı a
39 
 Uykunda Bile Dinlemelisin.  (Yeter Özhal)

"Seni son kez uyarıyorum Meltem. Treni kaçırdın. Eğer delilleri kullanabilseydin belki bir şansın olurdu. Ama kullanmadığına göre, artık örgütün içine soktuğun muhbiri herkes tanıyor demektir. Yani deşifre oldun! 2 gün sonra çok kötü şeyler olacak. Peşine 3 kişi taktılar. Sana son kez söylüyorum, “Kaç kurtul!” Ayrıca, kaldırımın karşısında dururken bana bağırdığını duydum, merak etme. Ve lütfen sen de benimkini duy! Kurtul buradan..."
40 
 Kısa Öz Geçmişim  (Haydar Köprülüoğlu)

Bilgisayarımdan tam olarak yararlanamıyorum. Yazdıklarımı CD'ye de alsam da yazılarım her an elimin altında olamıyor. Kitap arka kapağı olarak hazırladığım kısa Öz geçmişim göz önünde olsun istedim. Saygılarımla.

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Ardışık
Tayyibe Atay
Şiir > Sürrealizm
Fırtına
YILDIZ AKA
Öykü > Bireysel
Büyümek
YILDIZ AKA
Öykü > Bireysel
Azurit Yolu
YILDIZ AKA
Öykü > Bireysel
Gün Doğdu Seherden
Yeter Özhal
Öykü > Aşk ve Romantizm
Kim Bilir?
Yûşa Irmak
Öykü > Bireysel
Yalnızlık
Ersin KURT
Öykü > Bireysel
Maviden Bozma
PINAR ÖNALAN
Öykü > Bireysel

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.