• İzEdebiyat > Öykü > Toplumcu |
181
|
|
|
|
Ne kadar çok insana kıyıldı bu memlekette... |
|
182
|
|
|
|
yasanmis bir hayat hikayesi |
|
183
|
|
|
|
–Bu öykü, Maksim GORKİ’nin Soytarı adlı eserinin Seyirciler bölümünden uyarlanmış olup naçizane, kendisine atfedilmiştir…–
Sabaha karşı; kargalar ve yusufçuklar… |
|
184
|
|
|
|
Cezaevinin ana giriş kapısında yüzlerce kadın, erkek, çocuk arasında, bir köşeye sinmiş halde ziyaret sırasında...Kadın sabahın beşinden beri bekliyor..Çocuğunun kolunu sıkı sıkıya tutmuş bırakmıyor..Kırmızı yanakları, başörtüsünden saçılan sarı saçları, dolgun vücudu ile saf güzelliği dikkat çekiyor. |
|
185
|
|
|
|
-Anne ben ne zaman kör oldum?
-Sorularını bitirdiğin zaman.
-Anne ben neden siyahı çok seviyorum?
-Beyazı görseydin öyle demezdin…
-Anne ben neden seni artık duymuyorum?
-Kulaklarını kendinle çok yormazsan duyarsın |
|
186
|
|
|
|
Sen hiç, bir ağacı, kar yağarken gördün mü? |
|
187
|
|
|
|
Kısa boylu siyah saçlı çocuğun, küçük hanımın ve Eylül'ün Anadolu'ya dönüşen öyküsüyle olayı biraz kalbinizde yaşayacaksınız. |
|
188
|
|
|
|
Kimisine sordum hansindensin diye, ortaya karışık dedi YA sen:, |
|
189
|
|
|
|
Zor günlere ait; yazarın kendi hayatından izlenimlerle dolu bir öykü. |
|
190
|
|
|
|
Fakirliği bir yazgı kabullenip kurtuluşun yolunu arama zahmetine katlanmadık |
|
191
|
|
|
|
Peki bu durumun adını ne koyacağız? Kültür erozyonu mu? Ama olmayan kültürün erozyonu olmaz ki. |
|
192
|
|
|
|
...Ve bilin ki eğer bu soğuk, karanlık, Aralık gecesinde gözlerimden Nisan yağmurları boşalıyorsa sebebi ağrıyan, sessiz sessiz kanayan dizlerim değil, o tüm ruhumu acıtarak sızlayan yüreğimdi... |
|
193
|
|
|
|
Gök yüzü zifiri karanlıktı. Sokak lambalarının çoğu yanmıyordu. Cadde boyunca yanan birkaç lamba, aydınlatma için yetersiz kalıyordu. |
|
194
|
|
|
|
Belki de yaşadığım bu kilo sorunumun nedeni de bu yediğimiz hormonlu gıdalar |
|
195
|
|
|
|
"Ay Gülecek" dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir evde kötülüğün elinden çeken herhangi bir ailenin hikayesi.
<“İki tane kalmış. Bölüşelim.” dedi. Sanki bilmiyordu iki tane kaldığını. Ama o an bir umut onu gerçeği kabullenmeden alıkoyuyordu adeta.> |
|
196
|
|
|
|
İnsan hayatı ucuz mudur? Yoksa en değerli varlık insan mıdır? Sürekli kendimize sorup durduğumuz bu sorunun cevaplarından sadece biri |
|
197
|
|
|
|
Bazen yaşamak değil anlatmak önemlidir |
|
198
|
|
|
|
bakıyorum marmaraya zınava bakar gibi çıkıyorum yedi tepeli şehrin zirvesine yaylaya çıkar gibi |
|
199
|
|
|
|
Her zamanki yerinde... mahalle meydanına bakan odasında, demirden korkulukları pas tutmuş, çerçevelerinin boyaları dökülmüş penceresinin önünde ahşap sandalyesinin üzerinde, üstünde gri battaniyesiyle uyuyakalmıştı.... |
|
200
|
|
|
|
Sadece kimliğini üzerinde bulundurmadığı için tutuklanan hırpani bir sokak sütçüsüydü. |
|