• ÝzEdebiyat > Öykü > Toplumcu |
281
|
|
|
|
Ama nedense bu aralar kimse benden yer istemiyor. Her otobüse bindiðimde içim içimi kemiriyor. Ön sýralarda bir koltuða oturup; yaþlý bekliyorum. Gözlerimi dikiyorum kapýya, karayý görmeyi uman kaptan gibi ufukta belirecek beyaz saçlý kafalarla huzur buluyorum. Merdivenlerden zor çýkan bir yüz görünce heyecana kapýlýyorum; bu kesin benden yer ister diye. Aksi gibi de bir türlü yer istemiyorlar. Sonunda dayanamayýp ben kalkýyorum ayaða. |
|
282
|
|
|
|
Ýnsalarýmýzýn geleceðini nasýl da karartýyorlar! |
|
283
|
|
|
|
Açlar-toklar, üstler-altlar, zenginler-fakirler, varlar- yoklar... |
|
284
|
|
|
|
Hayatýn içinden bir öykü. |
|
285
|
|
|
|
Kýsa yoldan köþe dönmenin hayaliyle yaptýðý iþlerin sayýsý çoktu. Yapmadýklarý ne kalmýþtý ki? Ýki kardeþ her þeyi denemiþ ama düþledikleri zenginliðe ulaþamamýþlardý. Yaptýklarý iþten dürüstlük ve doðruluktan eser olmadýðýnýn farkýndaydýlar. Baþkalarýna |
|
286
|
|
|
|
Uçsuz, bucaksýz topraklarda düþünüyor maganda. Otlayan hayvanlarýna bakýyor, çevresine, saðýna, soluna, uzaktaki tepelere bakýyor. Sýrt üstü çimende uzanmýþ maganda, bazen aðaçlara, bazen kelebeklere, bazen de aletine bakýyor. |
|
287
|
|
|
|
Doktor,gece yarýsý usulca eve girer |
|
288
|
|
|
|
Ýþsizliðin,Yoksulluðun ve Yozlaþmanýn Toplumu bir ahtopot gibi sardýgý bir ülkede Türkü tadýnda tanýþmak dayanýþmak ve Umudu paylaþabilmek...Coþku da kaygý gibi bulaþýcýdýr.. |
|
289
|
|
|
|
Þan, þöhret, makam hýrsý, hepsi annemde vardý.Ünüversitede baþarýlý profösördü.Araþtýrmalarý, iþinde baþarýýyla yükselmesi derken ben bir köþede sevgisiz kalakalmýþtým.Annemin içindeki hýrs beni kinlendiriyor her gün birazdaha canavarlaþtýrýyordu.hep erteliyor hep erteliyordu. Ertelediði yýllar 20 yýl olmuþtu.
Oysa ben anne þefkati merhameti istiyordum. O baþka yerde bulunmayan sevgi kucaðuna baþýmý yaslamak istiyordum.Babamdan ayrý yaþýyordum. Herþe sahiptim, mutluluðumuz hariç.
|
|
290
|
|
|
|
Onu takip eden gözlerin farkýndaydý. Yeter ki semtin ana çarþýsýnda alýþveriþe çýkmasýn. Çarþý içinde yürüdüðünde, gözler de harekete geçerdi. Kahve önünde toplanan serseriler, iþsizler, taksi þoförleri, emekliler, bakkal, kasap, manav hatta yoldan geçen bir yabancý dahi onu gördüðünde arkasýný döner, bir kez daha bakardý. |
|
291
|
|
|
|
Bu ülkede belki de hemen her gün, bir köþede, bir Pippa Bacca dramý yaþanmakta. Hem de çok zamandýr.
Adlarý yok onlarýn, onlar adýna anýtlar dikilmedi, eylemler düzenlenmedi, hepimiz Ayþe'yiz, hepimiz Kezbanýz, hepimiz .... denilmedi.
Belki de bu yüzden bu dramlar hiç bitecek gibi görünmüyor.. |
|
292
|
|
|
|
Varoþlar büyük kentlerin yamasýdýr. Daha doðrusu yamalý bohçalarýdýr... |
|
293
|
|
|
|
Bana hiç kimse o gavurlarýn giyimlerini yaþamýný methetmemiþti, bilakis onlara sürekli küfür edilirdi. Kilise çanlarý bir yana ahlaksýzlýklarý, sapýklýklarý anlatýlýyordu. Ama o çocuk aklýmla kýyasladýðým da anlatýlan þeyler de bir sorun olduðunu hissediyordum. Çünkü çevremde ki insanlarýn yaþamda ki ilkelliðini öfkesini, barbarlýðýný görüyordum birde o gavurlarý televizyon ekranýnda. |
|
294
|
|
|
|
Xaco'yu anlamak, delirmekti belki de... |
|
295
|
|
296
|
|
|
|
Ellerimden destek alarak yataðýnýn ucuna usulca çöktüm. Ne diyeceðini merak ettiðimi anlamýþtý. Ýri iri açýlmýþ korkulu gözlerini, bir iki kýrpýþtýrýp yorganýnýn üstündeki ellerine sabitleyerek kekeledi:
“Kâbus gördüm." |
|
297
|
|
|
|
öyküsel olarak yazmýþ olduðum yazýyý senaryolaþtýrýp sizinle paylaþmak istedim arkadaþlar yorumlarýnýzý bekliyorum. |
|
298
|
|
|
|
amaçlarý uðruna ölümü bile göze alan insanlarýn hikayeleri |
|
299
|
|
|
|
…ak yüzlü ,ak elli teyzelerimiz onlarda gitti biten bir plak gibi kesildi sesleri,gülüþleri kesildi… gitti teyzelerimiz düþüp amcalarýmýzýn ardýna ,tutup çocukluðumuzu ellerinden…onlarda gitti… |
|
300
|
|