• İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler |
561
|
|
|
|
Tanrılaştırdığımız sosyal kurumlar sebepleriyle nice buhranlar yaşamaktayız. Doyumsuzluslukların, açgözlülüklerin, devletin, milletin ve de tüm insanlığın yarattığı kavgalar, savaşlar, girdaplar içinde bazen cenneti bazen cehennemi tatmaktayız. Oysa kabullunmek olmamalı bazen. Bazen masayı devirmek gerek. Sonra da bırakacaksın sen değil başkaları toplasın. Ya da oturup masada her şeyi sineye çekip kabulleneceksin. Beterin beteri var deyip kafayı çekeceksin. |
|
562
|
|
|
|
Yeni yüzlü ile tanıdığımız kişiler ve kişinin kendisinin aday koyduğu demokrat kişi hatta onu destekleyenler. Acaba sonuç ne olur? |
|
563
|
|
|
|
Ortadoğu kazanı kaynaya dursun, bizim tenceredeki sorunlar da oradan tetiklenip fokurdanmaya başlayacak sanki.. Bizdeki görece açılım durdu; birileri tarafından çözüm yolları tıkatılmaya çalışılıyor.. Barış güvercini olan umudumuz can evinden vuruldu. Umutlarımızı kimler, niçin söndürmek istiyorlar; barışa giden yolları kimler mayınlıyor, savaş tamtamlarını niçin çalıyorlar?. |
|
564
|
|
|
|
Ben de eşle dostla yaşayabileceğim özerk bir cumhuriyet istiyorum. Özerk cumhuriyetim için on araba, bir saray, elli köşk, bol para, bir ordu, bol polis, istediğim dilde tabelalar olsun. Ya benim Kürt'ten ne eksiğim var. Hadi iş başına! Acele edin, yoğun bir insanım. Fazla bekleyemem. Tam şuraya tükürüyorum. Tükürüğüm kurumadan verdiğim listedekileri kapıp getirin. |
|
565
|
|
|
|
Değişimin bir yanı düş, diğer yanı gerçek..
Değişimin az gerçek yanını yaşayan insan, nasıl atlatacak, değişim rüzgarının şok etkisini?
|
|
566
|
|
|
|
Osmanlı İmparatorluğu’ nun son dönemlerinde başlayan ‘Avrupa Özentimiz’ halen devam etmektedir. Paris’ i kutsal mekan olarak gören aydınlarımızdan başlayan bu medeniyet âşıklığı, yüzyıllar geçmesine rağmen bizleri halen etkisi altında tutmaktadır... |
|
567
|
|
|
|
Merhaba. Hükümetin Teşkili Hakkında Bir Öneri başlıklı yazımı yorumlarına sunarım . |
|
568
|
|
|
|
Aziz Petrus'un, Roma'dan Neron'un zulmü yüzünden kaçarken çoktan çarmıha gerilmiş İsa'ya rastladığında, şaşkınlıkla sorduğu soruyu hem yönetenlere, hem yönetilenlere soralım:
Petrus: "Quo Vadis?" (Nereye gidiyorsun?)
İsa: "Roma'ya, yeni baştan çarmıha gerilmeye gidiyorum çünkü sen benim kurtaracağım insanları bırakıp kaçıyorsun."
Gökten üç elma düşmüüüşşş.... Biri Neron'un, biri İsa'nın, diğeri de kaçmaya koyulmuş Aziz Petrus'un başına...
|
|
569
|
|
|
|
İlkelliği, yazılı tarihin başladığı dönemin hemen gerisine atarak orada bulunan ve insanlığa ait maddi, manevi bütün birikimlerin bir karşılığı olarak tanımlarsak acaba ne kadar doğru bir tesbitte bulunmuş oluruz? İlkellik iç içe geçerek süreklilik oluşturan zaman kavramında bir şekilde burun kıvırarak sırtımızı döndüğümüz ve ait olduğu zaman ve mekâna hapsetmeye çalıştığımız bir başkalığın, alışılagelen normların dışında oluşun tanımlaması ise eğer daha şimdiden bugün bize ait olanların yarınki nesiller için, ilkelliği yadsınamayacak değerler olduğunu kabullenmemiz gerekecek. |
|
570
|
|
|
|
İnsanı günaha sokuyorlar. |
|
571
|
|
|
|
Politik görüşler, AB'ye girme isteği, dilenmek, atasözleri ve kullanımları, lojman ve Mercedes fedakarlıkları...Bir politikacının yapması gerekenler devam ediyor... Bir serüvenin devamıdır... |
|
572
|
|
|
|
Her açtığımda Facebook soruyor "Ne düşünüyorsun?"
El cevap:
Ne düşünmüyorum ki... |
|
573
|
|
|
|
AKP’den il, ilçe ya da belde belediye başkanlığını yürüten belediye başkanı tekrar aday olduğunda bir hesaplaşma sürecini de atlatmak durumunda.
Bu süreç için ilk anda aklınıza mevcut belediye yönetiminin kente yaptığı hizmetler ve bu hizmetlerin halkın teveccühünde nasıl bir noktada olacağı gibi bir hesaplaşma gelebilir. ... |
|
574
|
|
|
|
DİKKAT HIRSIZ VAR!
Özellikle İzEdebiyat sitesine dadanan ERDİNÇ ARAS isimli yazı hırsızı, yazılarımı çalmaktadır. Aynı şekilde başkalarının yazılarını da çalan bu sahtekar sözde köşe yazarını tanımak için altta verdiğim linkleri tarayıcınızın link satırına ekleyerek okuyunuz. |
|
575
|
|
|
|
AKP iktidarının ve A.Gülün Irak politikasina ilişkin yazı |
|
576
|
|
|
|
Alacağı kararlarda belirleyici unsur ne idi gerçekte? Yaşamın kendine özgü o akıp giden kurgusunda önüne çıkan “özel” şartların kendisini almaya mecbur bıraktığı tavır ve duruşları kendi derinliği içerisinde yaşattığı ve aslını sorarsanız kendisinin dahi tam olarak emin olamadığı o, olası kimlik sahiplenmelerinden acaba hangisine karşılık gelmekte idi? Yaşamdan beklentilerine göre şekillenen tercihleri ve bunların toplamıyla kendisine ilişkilendirilen kimliği gerçekte hangi oranda içerisinde yaşatıp üzerine titrediği o “ ben” e ait birer gerçeklik olabilirdi? Gelecek zamanlarında olası bir “ben”i vardı. İçinde bulunduğu şu zaman diliminde basiret ve görüşüne kapalı olan ve asla doğruluğundan emin olamayacağı gelecekte ki eylemleri, niteliği belirsiz birer muamma olarak şimdiden beklemekte idi kendisini. |
|
577
|
|
|
|
Bu seçime de, geçmişteki her seçim gibi, gerçek bir demokrasi mantığından uzak; sadece kimi demokrasi kırıntılarıyla, halklarımızın gözlerini boyama oyunlarıyla giriliyor. Bu internet çağında halkları cahil ve saf yerine koymak, cehaletin ta kendisidir. |
|
578
|
|
|
|
“ESKİ ÜLKÜCÜ” sıfatını yakıştıranlara ÜLKÜCÜ ESKİMEZ diyerek sözlerime başlamak istiyorum… |
|
579
|
|
|
|
Türkiye’de medya denince nedense, İstanbul merkezli yayın yapan, gazeteler, televizyonlar akla gelir.
Oysa artık giderek güçlenen yerel medya İstanbul’dan yayın yapan ve “ulusal medya” olarak adlandırılan medya yapılanmasına karşı kafa tutmaya başlamıştır.
|
|
580
|
|
|
|
Her Şey Dine Ve Dindarlığa Bağlanmamalı... |
|