• İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler |
261
|
|
|
|
Bunların görevi halkı bilgilendirmek değil, bilgilendirmemek, vatandaşın gözünden haber kaçırmak. |
|
262
|
|
|
|
Asıl ve temel proje( Kürt sorunu), önünüzde duruyorken ve siz, onun içini boşaltmak adına, ona karşı, kör ve sağır rolü oynayıp, zamanı ayarlanmış “Çılgın Proje” havalarıyla gündem saptırırsanız; komşuda gelişebilecek bir çılgınlıkla, kendiniz de aniden çılgına dönüverirsiniz; nutkunuz tutulur, şok olursunuz. Onun için, tarihin ileriye doğru giden akışına ve hızına ayak uydurun ki, çözüm yolundaki kaplumbağa hızınızla geride kalarak, tarihin çarkları arasında kırıntı durumuna düşmeyesiniz. |
|
263
|
|
|
|
Türkiye’nin aldığı askeri araç ve gereçleri ile PKK’nın alabileceği askeri araç ve gereçleri kıyaslarsanız. Bir bölgedeki Milliyetçi Kürt Hareketinin gücüyle, Bu bölgeyi de içine alan kocaman bir devletin gücünün kıyaslanması söz konusudur. Amerika için Pazar önemlidir. Kime daha fazla ve karlı silah veya araç gereç satabiliyorsa başta onu muhatap alır. Hanefi Avcının Türkiye’yi bu kadar küçümsemesine hiç şaşırmadım. |
|
264
|
|
|
|
Sonuç olarak, yaptığımız fikir jimnastiğinden;”Yeni” CHP’nin sol eksenli siyaset yapmak istediği ve fakat bunun sınırlarının oldukça muğlâk olduğu, sol perspektiften ne anlaşılması lazım geldiği hususunda kafa karışıklığının devam ettiği iddia edilebilir. Türkiye’de sola oldukça sirayet etmiş olan milliyetçilik, askeri vesayetin ehveni şer olarak görülmesi, katı laiklik anlayışı, demokrasiden sadece biçimsel olarak cumhuriyet rejiminin anlaşılması gibi daha sayamayacağımız birçok husus aşılması zor fakat imkânsız olmayan engeller olarak durmaktadır. Ve en önemlisi de, Marksizm’in reformist bir sonucu olan sosyal demokrasiden nasibini alamamış mevcut siyasi kadrolarla sol adına, ne, nasıl, ne kadar yapılabilecektir, galiba en önemli sorun da budur.
|
|
265
|
|
|
|
Savaşın; işgali, öldürmeyi-öldürülmeyi, ganimeti, tecavüzü, hırsızlığı, vurgunu doğal kıldığı göz önüne alınırsa Fatih Altaylı’ya düşen görev sanırım Joseph Gobbels’in görevidir. Gobbelslik Fatih Altaylı’ya düşer mi bilinmez ama olası bir iç savaşta muhtemelen Fatih Altaylı kendisi için savaşçılardan güzel, alımlı insan hakları derneği üyesi kadınları; Ermeni ve Kürt kızlarından ganimet sarayı kuracağı hayali yapmaktadır ki orduların durumdan görev çıkarma ilkesine bu derece sadakat göstermektedir. |
|
266
|
|
|
|
Ama tahtından indirildikten sonra ittihatçilerin hazine bulacakları ümidiyle koştukları sultan Abdulhamidin yatak odasında bi kuru yer yatağı ile bi seccade bulduklarını bilmez kimse Anlamaz saltanatı boyunca tek devlet belgesini Abdestsiz imzalamamış Ulu hakanı anlamazlar anlamaz |
|
267
|
|
|
|
"Bu kapsamda 2023 yılında ise hedefimiz, 4 ve 5 yaşta okul öncesi eğitime erişimi yüzde 100'e çıkarmak. Dolayısıyla 2022 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda da yer aldığı şekliyle 5 yaşa anaokullarının zorunlu hale getirilmesi yönündeki hedefimizi gerçekleştirmek için tüm planlarımızı ve bütçe yapılandırmamızı yapıyoruz. |
|
268
|
|
|
|
Hayatının her demini dedikodu,menfaat ve kişisel çıkarlarını ön plana atarak, Milliyetçi Hareket Partisi’ne ihanet ederek hatta buda yetmezmiş gibi bunu sürekli deklare eden eskimiş ve gittiği yerde bile yeni olamamış zati muhteremler.Sizler yüzü kızarmayan,mevki ve makam hastaları,samimiyetsiz ve şuursuz olmanızdan olsa gerektirki sürekli kurt (çuk) olarak evre değiştiriyorsunuz.Asla Bozkurt olamayan Anavatan’la (BALLI KURT),Doğru Yol ile (NALLI KURT),Büyük Birlik ile (GÜLLÜ KURT).Şimdide yeni sahne yeni kılıfla (AK-KURT) oldunuz.Oldunuz olmasına ama hala eskinizin ismiyle anılıyorsunuz.Bundan sonra kendinize koyamadığınız adınızı ben değişitiriyorum.Kurt’çuk sunuz. |
|
269
|
|
|
|
Özellikle model ülke diye pazarlanan Türkiye’nin, son beş yıl içinde bir muhterisin hükmetme hırsına nasıl kurban edildiği bütün dünyanın dikkatini celp etmektedir… |
|
270
|
|
|
|
Atatürkçü düşünce ve sosyalist düşünce sistemi birbiriyle bağdaştırılamayacak ölçüde farklı olgulardır.... |
|
271
|
|
|
|
Yılmaz Özdil 31 Mart 2018 tarihli yazısında, "Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ilahiyat fakültesi öğretim üyesi Abdullah Akın diye bir herif, üniversitenin televizyon kanalına çıkarak, hiç utanmadan “1924 yılında camiler kapatıldı, Çanakkale ve Bursa'da genelev olarak kullanılan camiler var” demişti. |
|
272
|
|
|
|
Merhaba. Benim Müdürlüğünü Yaptığım Bir Devlet Kurumundaki Birim Tarafından Yapımı Denetlenen Bir Bina Depremde Yıkılsa başlıklı yazımı yorumlarınıza sunarım . |
|
273
|
|
|
|
Sayın vekillerimize de dokunmak için meclis kararı gerekiyor. Dokunulmazlık kalktı mı, artık Allah ne verdiyse, mahkemelerden başlayarak, her türlü normal vatandaşta sayın vekilime dokunabiliyor. Kredi kartlarımız bile dokunmatik aslında, yani dokunmadan geçiyorsunuz kasadan, vekillerimiz olmuş çok mu? Vekillerimizin de artık bu dokunulmazlık zırhından kurtulması lazım...
|
|
274
|
|
|
|
Merhaba. Madem Herşeyi Amerika!dan Almaya Çok Hevesliler başlıklı yazımı görüşlerinize sunuyorum, yorumlarınızı beklerim. |
|
275
|
|
|
|
Universite yillarimdi… Bir seylerin yanlis oldugunu fark edip, birkac tane capulcu diye tabir edilen gruba sempati duydugum zamanlardi… Anayasanin sartlarini ihlal eden ulkenin yoneticisi sevmese de aslinda harbi cocuklardi. |
|
276
|
|
|
|
Sabah erkenden, elli altmış metre ötemde, bacakları suyun içinde, yerinden kıpırdamaya zahmet etmeyen, uzun sarı gagasını daldırmak için balıkların ayağının dibine yaklaşmasını bekleyen kibirli ak balıkçılın ne poyraz umurunda, ne ben, ne de debelenen deniz...
Ahhh... Neden ak balıkçıl değilim?...
|
|
277
|
|
|
|
Mardin, dünyada eşi az bulunur bir hoşgörü, huzur ve barış şehridir. Bu korkunç facia için Mardin’inin seçilmesi bir şansızlıktır. Mardin bunu hak etmiyor ve aynı zamanda bu olay, bölgeye karşı çok kalleşçe bir tuzaktır.
İnsanlıktan nasibini almayanlar, bukalemun gibi her renge bürünüp, Kürtlerin tarihini, kültürünü, örfünü, adetini, töresini ve yöresini, “olağanüstü hal” koşullarında, çok olağanüstü çabalarla, tüm hile ve tuzaklarıyla iğdiş edip, tüm maddi- manevi varlıklarımızı alt-üst ettiler.
|
|
278
|
|
|
|
Akşam basın açıklamasını okudum Sayın Milli Eğitim Bakanı’nın. Basın açıklamasıyla öyle boş boş bakıştık. O da şaşkındı ben de... |
|
279
|
|
|
|
Milli Eğitim Bakanı değişti. Sayın Selçuk iyi bir hatipti. Çok da güzel saptamalar yapıyordu ve hâlâ bu performansını koruduğunu da düşünüyorum. Ancak yaptığı saptamalar doğrultusunda bakanlığı süresince değiştirdiği tek şey ders kitapları oldu. |
|
280
|
|
|
|
Bazı Avrupa ülkelerinde uygulanan bu anlayış, ilk bakışta göze hoş gelebilir. Ama sosyal adalet ve eşitlik bakımından büyük zararlar ortaya çıkarır. Bu düşünce ile çalışmayı sevmeyen öğrenciler, “Nasıl olsa sınıfı geçiyorum” diyerek çalışmamayı alışkanlık haline getirecek ve bilgisini geliştirmeden, öğrenmeden, bilmeden diploma sahibi olma yoluna gidecektir. Yani boş bir nesil yetişmiş olacaktır. |
|