• İzEdebiyat > Öykü > Anı |
661
|
|
|
|
Bir yolcudur insan. İçinde hep bir çocuğu saklar. |
|
662
|
|
663
|
|
|
|
Sabah yememiş, içmemiş, beni aileme ihbar etmişti. Annem bir telaş içinde çıkıp geldiğinde henüz uyuyordum. Geldikten sonra öyle bir yaygaraya başlamıştı ki, sağır sultan dahi olsam uykuyu sürdüremezdim; ben de suçüstü olma telaşıyla yataktan fırlayarak uyandım. |
|
664
|
|
|
|
Bizimle kalanlar "hep mahzun ve güzel kaldılar"... |
|
665
|
|
|
|
“Merdivenlerde çarpışıp, kitaplarını düşüren iki andavallının yoluna devam etmesi gibidir aslında hayat.
O senin dediğin, anca filmlerde olur…” |
|
666
|
|
|
|
Her gün umut umut diye bir yudum özgürlük uğruna.... Mum ile aranan sonsuz barıştır... |
|
667
|
|
|
|
Demek ki insan memnuniyetinin bu dünya da bir sınırı yok. Bütün yeniliklerin, bütün icatların ve bütün israfların sebebi bu memnuniyetsizlik ve daha iyi olduğuna inanılana duyulan özlem değil mi? Ama bütün bu yeniliklerin değeri insan hayatından çaldıklarının değeri ile ölçülebilir mi?
|
|
668
|
|
|
|
ben bir depremzedeyim, yıllardır amatörce yazarım
depremde ve sonrasında yaşadıklarımı bir anı kitabında toplama şansım oldu bu kitabı sizlerle paylaşmak ve sizlerden destek görmek istiyorum.
yazım kitabımdan alınmış bir pasaj dır.
sevgi ile kalın..... |
|
669
|
|
|
|
Bir o vardı, eskiden. benim bir yerime bir şey olsa benden çok onun yüreği
sızlardı. Birkaç gün görmesek birbirimizi özlemi duyardık içimizde. Laf
olsun diye değil bu sözüm hakikaten özlerdik, candan...
o vardı, eskiden. yediğimiz içtiğimiz ayrı g |
|
670
|
|
|
|
Yıllardır bilmediğim bir şey beni sonsuzluğa doğru sürüklüyordu.sonsuzluk ve bilinmeyen güç neydi sizce. |
|
671
|
|
|
|
Nurhak-Elbİstan yöresinde yaşanmış bir hikaye... |
|
672
|
|
|
|
körfez ülkelernde yüzbinler gidip gelmekte çalışmakta fakat ciddi bir paylaşım yok. her gidenin ilgi çekecek anıları var bize daha yakın. |
|
673
|
|
|
|
Güneş, masmavi gökyüzünde binlerce renge bürünmüş; aydınlatıyordu dünyayı. Uçsuz bucaksız tarlalar, dağların eteklerine uzanmış; sabah güneşinin, tadını çıkarıyordu. Anayolda, arabalar yuvalarına yem taşıyan karıncalar gibi sırayla ve telaşla |
|
674
|
|
|
|
-“Teyze sen daha önce mide kanaması geçirdin mi?”
-“Hayır, ama iki kez mide ameliyatı olmuştum.”
Eyvah! Ya bu kez de benzer şey olursa! İnsan bilmediği bir konu üzerinde nasılda kuşkulanıyordu. Peki, bizim bu kaygılarımızı yok edecek kimlerdi? |
|
675
|
|
|
|
Mary jane... Gizem yüklü bir kadın. Öylesine biri. Yaşam şekli, düşünce tarzı(düşünmemek de ki inadı), sonsuz bölü sonsuz belirsizlikleri anımsatan bilinmezliği, daha çok
küçük sayılabilecek olan yaşı ve dik kafalılığıyla öylesine diyebileceğim biri. Di |
|
676
|
|
|
|
Allah’ım, delireceğim! Millet de üstüme üstüme geliyordu. Topluca almış olduğum lunapark oyun biletlerini avucumda tutmakta zorlanıyordum. Tüm dikkatim iki çocuğumdaydı. Bir yandan da elimdeki toplu biletler düşmesin/kaybetmeyeyim diye endişelenirken, diğer yandan ele avuca sığmaz afacan oğlumun elini sıkıca tutmaktaydım. |
|
677
|
|
|
|
"başkasının hayallerini kurmak ve gerçekleştirmek için buradayım.."
|
|
678
|
|
|
|
Tuna sen miydin,sonra tuna sen gercek miydin?
Oturdum bir ucuna saatlerce onu ve onda ki beni
seyrettim,gercekle efsanenin birlestigi zemin.Ben
tuna oldum uzun bir süre,tuna ben.
|
|
679
|
|
|
|
Deneylerle sabittir ki, emek tarafının kalabalık grupla katıldığı durumlarda görüşmelerde tıkanmalar baş gösteriyordu çoğu kez… Bunu biraz açmak gerekirse, , ilgili şube tarafından belirlenerek görüşmelere katılan herhangi bir işçi, iş yerindeki yerel yöneticilerin ağzından bal damlayan tutumuyla, işveren adına görüşmelere katılan üst düzey yöneticilerin kuruş hesabı yaparak ortaya, ‘ toplam maliyet, çıkaran tutumuna sınıfsal bakamadığından duygusal tepkiler ortaya koyarak işin çıkmaza girmesine yol açıyordu… |
|
680
|
|
|
|
Denize olan tutkumu hep ifade etmeye çalıştım kelimelerle, ilk kez bu kadar keyiflisi çıktı ortaya, paylaşmalıyım dedim, hemen,ŞİMDİ! |
|