..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Mermere sıkışmış bir melek gördüm ve onu özgürlüğüne kavuştuncaya dek mermeri oydum -Mikelanjelo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Anı
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Tanrıya Duam
Hülya Güzelkasap
Şiir > Bireysel

Yeşil, yemyeşil bir sabaha uyanmak istiyorum Ortalık mis gibi çimen koksun, çiçek koksun Ağaçlardaki kuş sesleri Sokaklardaki çocuk seslerine karışsın Denizin yosun kokulu rüzgarı Saçlarımda dolaşsın buram buram Yağmurlar yağsın üzerime Umutlar yeşertsin gönlümde Sonsuz ilahi bir sevgiyle başlayayım Yepyeni bir güne Öyle güzel bir gün olsun ki bugün Bütün savaşlar bitsin

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Anı
521 
 Şans  (Aylin)

Başkalarına şans gibi gözüken sizin içinde şansmıdır acaba?
522 
 Aşkı Gördün Mü?  (fuat ovat)

Seni senden sormanın güzelliği… Sahilde, dağ başında, vadide… Seninle yaşamanın, dünyaya kafa tutmanın çekiciliğinin o vahşi güzelliği; vazgeçilmez. Yakamda gül gibi taşırım seni...
523 
 Kelebeğin Rüyası  (Hilal Ünal)

Kızıl saçlı kız biraz daha yaklaştı.Yaklaştıkça merakı daha da artıyordu Kızıl saçları yüzünü kapatıyordu.Saçlarını geriye çekti.Göle çok yaklaşmıştı.Önündeki ıslak kayayı fark etmemişti.Kayaya basmasıyla kayması bir oldu.Ormanı delip geçen çığlığını kimse duymadı.Suya düşmüştü.Çırpındı ama nafile hiçbir fayda vermedi.Bir kaç kez suyun yüzeyine çıkmayı becerdiyse de sudan çıkamadı.çok korkmuştu.en sonunda yorgun düştü ve kendini suya bıraktı.gözleri yavaş, yavaş kapanıyordu.en son hatırladığı şey boşluktu sanki hiçbir zaman bitmeyecek bir boşluk.Öncesi bomboş.Sanki hiç yaşanmamış gibi.En son mavi bir kelebek.Onu yalnızlığa mahkum eden yalnız bir kelebek.mavi kelebekler mezarlarda yaşar.Şimdi ise mavi bir kelebek onu yalnızlığa gömmüştü.Onun geçmişini gömmüştü
524 
 Hey Gidi Günler Hey  (Şenol Durmuş)

Yarı aç, yarı tok yaşadığımız günlerdi ama çok mutluyduk. O kadar neşeliydik ki çıldırmamak için adeta kendimizi zor tutuyorduk. Babamızın biz üç kardeşe gece gündüz ana avrat küfür etmesine, annemizin o kalın sopayla günün yirmi dört saati dövmesine rağmen çok mutluyduk.
525 
 Dilencilerin Tanrısı  (ömer kırat)

Dilencilerin dejenere ederek kullandığı bir kelimenin aslında basit bir kullanım hatası olmadığını anlatan bir gezi yazısı...
526 
 geçmisim  (Suna Gurler)

Dostluğu ve sevgiyi ben bu ocakta öğrendim. Bu bana bir lütuftu. Yaramaz mıydım bilmiyorum ama çok mızmızdım. Annemse beni hayatın gerçeklerine alıştırmaya çalışmaktan artık bitap düşmüştü. Ama yılmadı önce herşeyin olumsuzunu düşünerek, heyecanla ve umu
527 
 İçinde Bulunduğum Durum  (Aytekin Ateş)

Dengemi kaybetmek üzereyim, boynuna yaslıyorum ağır kafamı, huzur içindeyim.
528 
 Dağlarda İlk Nefes  (Simten K. Ataç)

Bir kez bile dokunmadıysanız doğaya çıplak elleriniz ile , neler kaçırmış olduğunuzu bilmiyorsunuz demek ki.
529 
 Arnavut Kaldırımlı Sokak  (eyyüp yıldırmış)

Deniz kıyısında bir şehir... Her nefes alışta çiğerleriniz iyot kokusuyla dolardı sonuna kadar. Deniz hemen karşıda iki adım attınız mı önünüze dikilir. Ben buradayım der hatırlatır kendini...
530 
 İki Ruh'un Güncesi - İlk Sayfa  (Bahattin Ceyhan)

İçimde iki tane ruh yaşıyor. Biri delinin teki: Herkes diyebilir ben deliyim diye. Ama onu tanıyanlar bir daha bu kelimeyi kullanmaktan kaçınabilir. Ve diğer ruh, ben ona Yürek demekle yetiniyorum. Bir yürekten öte o da bir ruh, ama tarzı dolayısı ile bu lakabı taktım ona.
531 
 Selametle  (Kemal Yavuz Paracıkoğlu)

Sahte bohçacı çetesiyle yaşanan olaydan sonra annem evde duramaz oldu, korkuyordu. Seyitgazi’ye, ablamın yanına gidip orada kalmaya başladı. Bir hafta, iki hafta… Zavallı babacığımla perişan olmuştuk.
532 
 Egenin Abant'ı Karagöl  (Özcan Nevres)

Doğa Tutkunlarına Önerilecek En Güzel Yer
533 
 Evlilik İle Örümcek Ağı  (MÜFİDE DECDELİ)

Hayatım bir fiyasko.
534 
 Hatıralar Geçidi - 1  (aslı)

Hatıralar artık size kayıtsı kalamayacağım.İşte burdasınız yanıbaşımda.Bazen belirsizleşiyorsunuz ,bazen capcanlı karşıma dikiliyorsunuz.En iyisi varlığınızı güvence altına almak,sizi yok olmamak üzere kayıtlara geçirmek.Hadi bakalım.
535 
 Çağa Ayak Uydururken  (Nur Ersen)

Böylesine ilerlemiş olan teknolojiye hayranlık duymamak elde değil. Evimize bilgisayar ilk girdiğinde düğmesine bile dokunmaya korkarken, şimdi haberleşmelerimi İnternet yoluyla yapabiliyorum. Bizim çocukluk ve gençlik dönemlerimizde teknoloji böylesine
536 
 Bir Büyük Rakı, Biraz Kavun...  (Nuri Ziya Aral)

Önce Nurcan girmişti içeriye. Her ne kadar inleye inleye yerlerde kıvranıyor duysam da, anadan doğma olmamın getirdiği pornografik görüntüm Nurcan'ın acıma duygularını yok etmiş ve iki eliyle birden yüzünü kapatarak, ırzına geçiliyor muşçasına çığlıklar atmasına neden olmuştu. Çığlıklarla birlikte de, Faruk daldı odaya… Bu sefer de Nurgül, orasını burasını örtmeye çalışırken atıvermişti, canhıraş feryadını. Zavallı Faruk ise, temmuz sıcağına karşın gırtlağına kadar iliklediği pijamaların dan bir yerlerinin görünmesi sanki mümkünmüş gibi elleri ile kasıklarını kapatmış, avazı çıktığı kadar da bağırıyordu. Herkes bağırdığı için, ses çıkarmama gerek kalmamıştı artık. Canımın acısını da bir yana bırakarak kendimi yatağa atıp, çarşafı üzerime çektim. Hala çığlık atıp duran Nurgül’de iki eliyle birden kıçını kapatarak yatağa koşup, can havliyle yanıma sığınmıştı. Ortalıkta görülecek bir şeyler kalmayınca da, çığlıklar kesiliverdi. “Tamam mı, gözlerimi açayım mı artık?” diyen, Nurcan'ın fısıltısı duyulmuştu sessizlikte önce. Sonra da, Faruk’un kükremesi… “Madem sevişi yordunuz, odanızın kapısını neden kilitlemediniz? Pis teşhirciler...” İkisine de kötü kötü bakarak söylendim, “Ya siz, kapıyı çalmadan neden daldınız içeri peki? Pis röntgenciler…” “Çıkardığınız seslerden, birbirinizi boğazladığınızı sanmıştık. Manyakça bir seks fantezisi yaptığınızı, nereden bilelim?” Az önce beni öldürecek denli öfkeli olmasına karşın, endişe içerisinde koluma sarınmış titreyen Nurgül’e bakarak, “Ne fantezisi be?” diye hırladım. “Duyduğunuz sesler bu katilin, yumurtalı sucuk pişirme arzusundandı…” .
537 
 Şişede Leylâ  (Ahmet Gündoğan)

"Aralarında Leylâ'yı en az hatırlayan da bendim."
538 
 Cüzdan Kaybetmek  (Caner Almaz)

Bazı kaybedişler bazen mutluluğa götürebilir sizi.
539 
 Aşk Sarsın Bedenimi Sadabad'ta  (Sabiha Rana)

Adımlarım bedensiz dolaşadursun, Düşlerimi mahşerin eline tutuşturuverdim..
540 
 Melek Biblo  (eyyüp yıldırmış)

Hep bir ablası olsun istemişti. Mahallenin çocuklarından kaçıp, sığınmak için ama yoktu. Ne zaman yanında ablası ile geçen birini görse içi burkulur. Abla ile dolardı gözleri, minik gözleri...

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 
31 32 33 34 35 36  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Kemer
Timur KOHEN
Öykü > Anı
Torunum
Kamil Erbil
Öykü > Anı
Keriz
Kamil Erbil
Öykü > Anı

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.