• İzEdebiyat > Öykü > Anı |
321
|
|
|
|
Nasılsın mesajı atmayandan uzun mesaj beklememizde ki saçmalık. |
|
322
|
|
|
|
Kurban bayramı gelmekteydi. Komşularımız aldıkları kurbanlıkların sırtlarını ve alınlarını kınalamışlar bahçelerinde, sokakta dolaştırırken biz iki kardeş onlara gipta ile bakıyorduk.
Aklımızdan geçen “acaba babam bizede kurbanlık alacakmı ?” sorusuydu. |
|
323
|
|
|
|
Gezi hikayelerinin ilki.Eğer beğenilirse,gerisini getirmeye söz! |
|
324
|
|
|
|
Öğretmenliğimin ilk yıllarına ait, unutamadığım bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
|
|
325
|
|
|
|
"Bırak Şenol be şu hikayeyi, masalı. Bize askerlik anılarını anlat. Nerede yapmıştın askerliği, Erzurum da değil mi?" diye sorunca şok olmuştum."Hayrola beyler canınız sıkıldı herhalde" diye sordum. Balıkçı İrfan dayanamadı."Ya Şenol yanlış anlama bizi. Diyorum ki kitap falan bastırsana, yani bizim aramızda meşhur olamazsın öyle değil mi? Vallahi bize artık gına geldi. Seni kırmamak için aylardır dinliyoruz numarasına yattık hala farkında değil misin? Yeter ama acı bize!" dediğinde aklım başıma geldi.
|
|
326
|
|
|
|
İlk ayı geride bıraktım. Andırın dönüşü, Münir'e uğradım. Öğrencilerimin eksik kitaplarının siparişini verdim. Münir çaya davet etti beni. |
|
327
|
|
|
|
zorlanıyorum.Kağıt ve kalem bu kez çok farklı geliyor bana…Birşeyler engel oluyor sanki,kocaman şehirde yalnızlığımı paylaşacak bir dost bir arkadaş arıyorum.Boş kaldırımlar çekilmez geliyor artık…Soğuğa aldırmadan yürüyorum caddeler boyu…Sizin hiç kalabalığın içinde yalnız kaldığınız derdinize ortak olacak bir dost bulamadığınız oldu mu?Sanırım teyzemin ölüm anını anlattığım için oluyor tüm bunlar.Sevdiğiniz birinin ölümünü yazmak gerçekten kolay değil. |
|
328
|
|
|
|
Kasabadaki bir çocukluk hatırası |
|
329
|
|
|
|
Bardan grup halinde çıktık. Tolga,Tanz,Buket,Öztürk,Ülkü,Pelin…vs.Yolda yürürken hafif yalpalıyor,sonra tekrar dengemi sağlıyordum.Uykumu yenmiştim.Bara girdik ve içerisi çok kalabalıktı.Kapalı bir mekan değildi allahtan.Havuz kenarındaydı herkes.Kendime fazla güvenemediğimden havuzdan uzak durdum.Bara doğru seyirttim ve bir soğuk bira istedim.
Sonra kenarda bir yerlerde durup dans edenleri izledim çakırkeyf gözlerle.Buket sokuldu yanıma…Tuvaleti gözüme daha hoş gözüktü.Neden olmasın ki dedim kendi kendime.Neden?
|
|
330
|
|
|
|
Alnındaki teri, elindeki çekiciyle
Dedemi anarım
………………… |
|
331
|
|
|
|
2012 Londra Olimpiyatlarında özellikle de atletizm dalında elde ettiğimiz bir altın, bir gümüş bizler
için ne kadar kıymetli olduğunu gördük. Saygılar. |
|
332
|
|
|
|
Elif’se o güne kadar hep hayalini süsleyen üniversite sınavıyla haşır neşirdi. Evin tek kızıydı. Ailesi onun liseyi bitirip, üniversiteye gitmesine itiraz etmemişti. Ancak o, aynı zamanda ailesiyle tütün kırmak zorundaydı. |
|
333
|
|
|
|
GERÇEKTE YAŞANMIŞ OLAN ANADOLUDA YETİŞMİŞ TÜRK SUBAYI İLE, ERMENİ KIZI ANUŞKA'NIN AŞK ÖYKÜSÜNÜ KONU ETMEKTEDİR. |
|
334
|
|
|
|
Aşık Ömer'in köyünde neler yaşanıyor.Burası neresi |
|
335
|
|
|
|
Bir yaz günüydü, her zaman ki gibi hava çok güzel.Güneşli ve bulutsuz bir gökyüzü.Sanki mesai yapar gibi herkes vazifesin de ... |
|
336
|
|
|
|
1991 ile 1998 yılları arasında memuriyet görevim nedeniyle Bayburt’ta yaşadım. İşyerimiz Bayburt’un Erzurum yönünde girişinde şehir merkezine üç, dört km uzaktaydı. Misafirhanemiz de aynı işyeri içindeydi. Mesai arkadaşlarım genelde göreve yeni başlamış, bekar arkadaşlardan oluşuyordu. Misafirhanede akşamları yemek çıkmadığından dolayı yemek yemek için topluca şehre giderdik.
|
|
337
|
|
|
|
İnsanlarımızın bu denli monoton yaşamaları, tek düze hayat koşullarını sürdürmeleri gerçekten de zor. Her ne kadarda sömürülmeye muhtaç kalsak da gezmeye ve eğlenmeye vakit ayırmamız gerekmiyor mu? Düşük maaşla çalışıp, çok emek sarf etsem de… Kıyıda köşede biriktirdiğim birkaç kuruşumla Van’dan Siirt’te doğru yol almaya başlıyoruz. Saatler sıfır sekizi gösteriyor. Tamda güneşi doğudan izleme vakti. Derin, bol kahvaltıdan sonra kolduk yerimizi bir an önce alıyoruz. |
|
338
|
|
|
|
Aşka eşkıya çocukların hayatla hiç örtüşmediği kadar sahici yarınsızlıklarına kırptığım ergen yıldızlardan dökülen sağanaksız pırıltıların, bıyıkları yeni terlemiş acemi çocukluğumun ergenlik sivilceleriyle cebelleşmesinden daha acıydı uzaklardan gelen ölüm haberleri. |
|
339
|
|
|
|
İstanbul'da geçen bir öykü.Bir parkta oturan iki insanın (aralarında da bir kedi) sohbeti. |
|
340
|
|
|
|
Ama olsun,güzel zaten olmuş.
Değişmek ne mümkün. |
|