• İzEdebiyat > Öykü > Anı |
461
|
|
|
|
sevgi ve aşkı kalkan yapanların sonunu düşünmek bile istemiyorum. |
|
462
|
|
|
|
Okuldaki arkadaşlarının tepkisi ise çok farklı olmuştu. “Dörtgöz dörtgöz” diyorlardı. Suratında taşımak zorunda olduğu bu fazlalıktan nefret etti. Hatta ilk günler okulda takmadı. Ceketinin cebinde saklayıp, eve yaklaştığında gözüne taktı |
|
463
|
|
|
|
Ufak bir çocuk,annesinin kolundan çekip parmağı ile birşey gösteriyor,zıplıyor,sızlıyor.. Ne o balonmu? Ama elinde kırmızısı var.. Ya hayatını boyuyacaksa o mavi.. Olamaz düşünemez hayatına giren ve çıkan insanları,kimim diyememezken.. ısrarla istiyor..
|
|
464
|
|
|
|
Yıllarca kaldığı müzeden çıkarılıp sefere konulan trmvayın içinde, Bahariye’ye doğru yol alıyorum. Aracın içindeki yolcuların çoğu orta yaşın üzerinde, genç denebilecek sadece bir-iki kişi var. Tramvay rahatsız edici bir metalik ses çıkararak ilerliyor. Her durağa yaklaştığında duramayacak, frenleri tutmayacak sanıyorum, ama zorla da olsa duruyor ve beni yanıltıyor. Yeniden kalkması ise umulandan biraz daha uzun sürüyor. |
|
465
|
|
|
|
İntihara kalkışıp, kendini ve ailesini perişan eden gence , doktorun verdiği hayat dersinin öyküsü ... |
|
466
|
|
|
|
Ben onun bazen,acımasız ve vicdansız,intikam peşinde koşan bir yaratık olduğunu da düşünüyorum.Acı çektirmek,ağlatmak,sızlatmak,hiç birisini yapamazsa saatlerce,günlerce bekletmek ve bundan haz duymak ister gibi.Çengelini attığı erkeklere yaşamı zehir etmeyi çok kolay başarıyor.İşin ilginç yanı seçtiği kurbanları genellikle duygusal yanları ağır basan sevmeye ve sevilmeye susamış kişiler oluyor |
|
467
|
|
|
|
İnsan daima ilk aşkını kaybettiği yerde yaşar... |
|
468
|
|
|
|
Yaklaşan babalar gününde babama veremeyeceğim hediye beni üzerken birden ona kalıcı birşey vermek istedim.Bende birikmişleri de atacaktım dışarı belki biraz nefes almak adına. |
|
469
|
|
|
|
skişehir’de evden içeri girdiğimde annemi akşama bir akrabamızı ziyarete gitmek üzere hazırlanırken buldum.
Bir amcam varmış, adı: Nail… Nail Amca, babamın küçük kardeşiymiş, bilmiyordum. Zengin bir adammış, fabrikası, dükkanları filan varmış. |
|
470
|
|
|
|
skişehirspor’un maçlarında kaçağı engelleyemedik-leri gibi, arada sakatlıklarında olması nedeniyle il valiliği, spordan sorumlu yetkililer, kulüp yöneticileri filan bir araya gelip, her bir aile büyüğü yanında giren bir çocuktan bilet alınmaması kararını almıştılar. |
|
471
|
|
|
|
Dolandım üzerinde yüreğimde sevdalar
her taraf çalı diken, gidilecek yolu yok. |
|
472
|
|
|
|
Bekle deseydim bekleyecekmiydin sanki?
Bekle demedinki bekleyeyim seni.
Beklemeyeceğini bile bile neden bekle diyeyim ki sana?
Nerden biliyorsun ki beklemeyeceğimi?
Ne zaman bekle dediğim de bekledinki?
Bu sefer beklerdim ama bekle demedinki?
|
|
473
|
|
|
|
Sürekli oturduğum kahvehanede görürdüm onu. Şişmanca, tombul yanaklı, kırmızı yüzlü, otuz beş kırk yaşlarında biriydi |
|
474
|
|
|
|
Zamanın yaşam ve geçim zorluklarına rağmen yine de mutlu bir aile sayılırdık.Yedi kardeştik.Babamın emekli maaşının dokuz kişilik bir aileye yeteceği dengeyi sağlamakta ustaydı annem.En yoksul günümüz de bile annemin tenceresi hep kaynar, çayın altı hiç sönmez ve yanında da memleketinin ketesi hiç eksik olmazdı. |
|
475
|
|
|
|
Karesin Dağı kararıp durmaz. /
(Ödemiş Hamamköy yöresine ait bir halk deyimi) |
|
476
|
|
|
|
Kardeş çok olunca birde yokluk varsa ,sana sıra gelmez birşey alınmasına.Oysa nasıl heves ediyorum yeni çıkmış sandaletlere.Her çarşıya inişte göz kırpıyorum onlara''bekleyin gelip alacağım sizi''der gibi.Aşıp zorlukları kavuşuyorum onlara. |
|
477
|
|
|
|
Bir kaç yıl önce gelmişti bu şehire. Sessiz, sakin, işten eve gidip gelen bir memurdu. |
|
478
|
|
|
|
SİMSİYAH GÖZLERİYLE DÜNYAYA MASMAVİ BİR MAVİ BONCUK GİBİ BAKABİLEN BİR MAVİ BONCUĞUN IŞIĞINI TÜM İNSANLARA MUTLULUK ŞEKLİNDE YAYMAYI BAŞARAN TEK KADINA
Sonra o göründü kapıda gözleri gülerek geldi yanıma. Bana bir kutu uzattı. Kutuyu açtım ve gözlerim kamaştı. O kadar çok mavi boncuk vardı ki kutunun içinde ve o bana hayatta verebileceği en değerli hediyeyi vermişti. Ayağa kalktım bana kollarını açtı ve sımsıkı sarıldık sıcaklığımız birbirine geçti ve sevgimizde
ÇOK MUTLUYDUK
|
|
479
|
|
|
|
Eski dostlara vafa gerek. |
|
480
|
|
|
|
Yetiştirme Yurdu'nda çalıştığım yıllara ait bir anı-hikaye |
|