• ÝzEdebiyat > Öykü > Aný |
541
|
|
|
|
Ýhanet,ayrýlýk ve sonrasý... |
|
542
|
|
|
|
yazý ýrak savaþýndan epey sonra yazýlmýþtýr. tamamen kurgudur... umarým beðenirsiniz |
|
543
|
|
|
|
Orta boylu, kara kaþlý, kara gözlüydü, kravatýný gevþetmiþti, yaz tatili yakýndý çünkü, gömleðinin yarýsý pantolonundan taþmýþ sarkýyordu. Saatlerdir beklediði liseli sevgilisini görünce heyecanlandý.
Havuzlu kahvede oturduðu masadan doðruldu, ayaða kalk |
|
544
|
|
|
|
Koþar adým ilerliyordum en sonunda durmam gereken bir yerde duramadým ve ne olduðunu anlamadan kendimi kayanýn ucuna asýlmýþ kemente sarýlmýþ olarak buldum. Çocuklar baðrýþýyordu ama onlarý göremiyordum. Yardým edin, buradayým, diye cevap verdim onlara. |
|
545
|
|
|
|
sýradan bir gün deðil…
Bir kabusun ortasýndan baþlýyorum, içim biraz uyku istiyor, aleni seviþmek az biraz da…
Yine geçici sahiciliklerin dokunuþlarýyla evcilleþtiriyorum kendimi, masalým her geçen gün daha da kalabalýklaþýyor ama gözüm hiç birini ýsýrmýyor…
Keyifsiz bir yaðmur düþüyor topraðýn çýplak göðsüne, ardýnda getirdiði karanlýðýn içine sýzýyorum, þarap ikram ediyor bana
kýrmýzý…
Bu daha arzulanýr kýlýyor her þeyi, sessizim ve tehlike sýnýrýndayým.
Ýçime bakýyor,
elimi yakaladý, yine yakalandým…
Yakalandýðým zamanlarda hep daðýlýyorum, þarkýlara karýþan aþkýn intihar sesleri, depresif soluklu seviþme sahnelerime eþlik ediyor. Bu boktan dünyanýn acýya, seviþmeye, intihara meraklý çocuklarýndan biri oluyorum, boyumdan büyük yaþadýklarým, seviyorum, ölüyorum, sevgilinin dudaklarýnda kesiyorum bileklerimi...
Ne çokum-ne de yok…
Sahi sanýlan yanýlgýlar için belki ben bir kaç saniyelik baþ dönmesiyim... |
|
546
|
|
|
|
her yanýþýnda þu sigara, bu çakmaðýn tadý baþka. Garipler dünyasý ýþýkla tanýþtýðýnda, o aðlanasý hüzün, gür bir þelalenin yüzü göz yaþýyla boðulup akar. Nehirler bu hüznü taþýr sýrtlarýnda soru sormaksýzýn; sorgusuzca. Ben severim onlarý baðýþlanan deðe |
|
547
|
|
|
|
Bu yazýyý annemin evinde hala asýlý duran ve anneanneme ait olan taþ aynaýn hatýrasýna yazmýþtým bir zamanlar... |
|
548
|
|
|
|
Anneler, ablalar kapý önlerinde yemek hazýrlýðý telaþýnda. Ýçinde sebzelerle dolu plastik leðeni, býçaðý alan kendini serin yere atmýþ, harýl harýl hem konuþup hem sebze ayýklýyor. |
|
549
|
|
|
|
Satýþ temsilcisi olarak çalýþtýðým ithal kömür satan firmayý temsilen, geçen yýlýn haziranýnda, iç anadoluya dört gün süren bir yolculuk yapmýþtým. |
|
550
|
|
|
|
Delilikle dehânýn arasýnda ince bir çizgi vardýr, derler. Mahallemizden onun dehâsýna kafa yoranlar çýktýysa da, kimse ona deli demedi.
Ömrü boyuca mutluydu da, zayýf kalbi onu yarý yolda býraktýðýnda da mutlu muydu, bilmiyorum. Bir þey biliyorum: YAÞADI. Çoklarý bunun anlamýný bilmezler. |
|
551
|
|
|
|
Dayanma gücüm kalmamýþtý. Çiþimi salývermek üzereydim. Tam da önünden geçtiðim bir karanlýk apartmanýn kapýsýnýn açýk olduðunu görüp, girdim. Az sonra apartmanýn dýþ kapýsýnýn altýndan dýþarýya doðru bir suþeridi uzanýp akmaya baþladý. Suþeridi kývrýla kývrýla kaldýrýma uzandý, oradan da caddeye indi… |
|
552
|
|
|
|
Evden 50-60 metre uzaklaþtýðýmda karþýma bir sokak köpeði çýktý.Bana bakýyor.”Neresinden ýsýrsam ne kadar et koparýrým” diye düþünmediðini sanýyorum.Çünkü bakýþlarý dostça,tanýdýk birine bakar gibi.
|
|
553
|
|
|
|
Lezzetli melodilerin göz kararý bekleyiþlerine inat olacaktý gözyaþlarý, biliyordu. /
|
|
554
|
|
|
|
Ahmet'in iþ bulamayýp aç kaldýðý günler olurdu. Yanýma gelirdi iþ var mý diye |
|
555
|
|
|
|
Dikkat edin dostlar, melekler her zaman korumayabilir, her zaman zevk almak için dünyaya geldiðinizi ve bunun için yaþadýðýmýzý düþünmeyin… |
|
556
|
|
|
|
Ah otogar insanlarý sizler baþlý baþýna yazýlacak bir konusunuz. Yabancýlaþmanýn, ürkek vedalarýn, sýcak karþýlamalarýn kesiþtiði yer. Her zaman hüzünlü gelmiþtir bir yerden ayrýlmak bana. |
|
557
|
|
|
|
Kapý sesine ve köpeðin havlamasýna uyanmýþtýr çoktan anne. Kapýda belirir; gözlerinde sabah mahmurluðu, yüzünde yýllarýn yorgunluðu. Son görüþünüzden bu yana saçlarýndaki beyazlar artmýþ, yüzündeki çizgiler mi derinleþmiþtir yoksa sana mý öyle gelmektedir bilemezsin. |
|
558
|
|
|
|
Taþralý bir yazarýn yalnýzlýk ve düþ kýrýklýklarýyla dolu günlerini baþtan sona deðiþtiren sýradýþý bir günün öyküsüdür. |
|
559
|
|
|
|
Karýncaezmez, “babaný benim kadar seven bir dostuyla tanýþtýracaðým seni,” dediði zaman kafam karýþtý. “Onun asýl adý Tahir; ama sen onu Fakir Baykurt olarak tanýyorsundur.”
“Fakir Baykurt mu? Þu meþhur yazar mý?” |
|
560
|
|
|
|
O gün günlerden Pazar’dý.Bindiðimiz taksinin penceresinden giren rüzgar saçlarýmý daðýtýyordu.Gecekondularýn bolca bulunduðu Zeytinburnu’nda bir evin önünde durdu araba.Nasýl bir evdi,merdiven çýktýk mý çýkmadýk mý hatýrlamýyorum. |
|