• ÝzEdebiyat > Öykü > Aný |
581
|
|
|
|
Belki kutsal,belki de deðil.Bunun tartýþmasý bana düþmez;fakat bunu yine de benim aklým almýyordu.Sýrf sevgi olduðu için en aþaðýsý kutsal kabul edilen bir þey olabileceðini düþünemiyordum.
|
|
582
|
|
|
|
… Bu kepazeliðin nedeni, salt kendisi olmadýðý halde, toplumun bir bireyi olarak kendi kendini suçlu buluyordu… Bu sefil insanlar, neidüðü belli oymayan, kalitesiz ama kendi kendilerinden geçirmeye yeterli alkol ve uyuþturucu özellik içeren maddelerin etkisiyle büzülerek sýzmýþ kalmýþlardý!... Kimileri belki hiç uyanamayacaklardý... Kendisini alabildiðine kötü hissetmesine neden olan bu duygu yoðunluðundan çýkýþ yolu arýyor gibiydi… Tam da bu duygu bombardýmanýndan sýyrýlmaya çabalarken, vekillerin asilleri uyutunca kendi maaþlarýna yüzde yüz zam yaptýklarýný anýmsadý! Elinde olanak olsa, vekilleri, þafak alacakaranlýðýnýn bu saatinde Ýstiklal caddesinde gezmeye zorlayabilirdi. Sonra!... Sonra, bu yüzde yüz zam yüzsüzlüðünü ettikleri yemin metninin neresine yapýþtýrabildiklerini kendilerine sormak isterdim, diye geçirdi içinden… |
|
583
|
|
|
|
O çaðdaþlaþma yolundaki güzel ülkenin bu günkü acýnacak haline bakýn |
|
584
|
|
|
|
Okulda her tip insan bulunur ama bunun farkýna birçok þey gibi sonralarý varýrsýnýz tembeller mutsuzlar çalýþkanlar orta düzey zenginler... |
|
585
|
|
|
|
bir çocuðun duygularýnda sevme ve kaybetme korkusu |
|
586
|
|
|
|
Esin ablamý az kalsýn tanýyamayacaktým. Daha altý, yedi ay öncesine kadar sadece genç bir kýz olan ablam, þimdi o havasýndan uzaklaþarak müthiþ bir kadýn olmuþtu. Çoraplarýndan elbisesine, vücut hatlarýndan kuaför eli deðmiþ boyalý saçlarýna kadar her þeyiyle dört dörtlük bir kadýn… |
|
587
|
|
|
|
>
-' Seni tanýrým: yani beni...Aþk olmadan, içindeki
> serçeyi beslemeden yaþayamazsýn. Sen de beni anlarsýn.
> Burada çalýþmamýn tek sebebi; bir piyanoya dokunup,
> yýllar önce elimi tutup 'do' tuþuna götüren hayatýmýn
> kadýnýna 'do'ile baþlayan |
|
588
|
|
|
|
"Gelecek günlerde iki torunumla
Parklarda
Gezmek isterim
|
|
589
|
|
|
|
Onu en son uzun carsida gördüm. Herzaman ki delikanlýlýgý,cüssesiyle iftara çok çok olsa 45 dakika vardý. Eve götürmek iftarý birlikte yapmak istedim ama diyemedim. Sanýyorum babamdan hatirladigim en son adamdý Oymalý... |
|
590
|
|
|
|
Baþýný kaldýrdý kadýn, dizlerinin üstünden. Güçsüz ince bileklerinin arasýna aldý sonra baþýný. Yüzünün yarýsýný kapladý yýpranmýþ minik elleri. Acý kanatlandý uçtu aðzýndan. Kapkara yabansý bir hayvan. Yaralý bir çýðlýk. Zamaný ikiye bölen orta yerinden; bir aðýta baþladý |
|
591
|
|
|
|
aslolanýn hikâyenin içinden geçmek deðil, hikâyenin kendisi olmak olduðunu bilmenin de mutlu olmakla ilgisini unutmamak gerek… hikâyelerimizin herhangi bir yerine öylesine kondurabildiðimiz çocuk gülüþlerindeki masumiyetlerin ya da çýkarsýz paylaþýmlardaki samimiyetin sayýsýnýn çokluðu, hayatlarýmýzýn güzel geçtiðinin iþareti sayýlmalý… insanýn geçmiþine yaptýðý yolculuklarýn durak yerleri kuþkusuz 'iz' býrakan anýlarla ilgili… kýytýrýk, öylesine yaþanmýþ günlerin de kiþiliðin oluþmasýnda dolaylý olarak etkileri bulunabilir; ama geçmiþe yapýlan yolculuklardaki asýl etkinin, durak yeri olabilecek yaþanmýþlýklara baðlý olduðunu düþünüyorum… |
|
592
|
|
|
|
Evet bekledim. Neyiniz var sizin? |
|
593
|
|
|
|
Paranýn vatanýnda ikâmet edenlerin göçebeliði, senin en derin yerlerine sinmiþ de gülebilmeyi hiç unutmayan gözlerinde cayýr cayýr bir acýyla yansýyan göçebeliðine benzer mi dersin? |
|
594
|
|
|
|
Çok çarpýcý olduðunu düþünerek sizinle paylaþmak istedim.Okumakta yarar buluyorum. |
|
595
|
|
596
|
|
|
|
Ilýkça bir rüzgar eserken vücudum ürperdi, kibirim beni terk ederken utancým yavaþ yavaþ beni ziyarete geliyordu...
|
|
597
|
|
|
|
Çocukluðum,çocukluðumuz....
Hayatý aþaðýdan yukarýya seyrettiðimiz yýllar..
Keþke insanlar hep çocuk kalsalar
|
|
598
|
|
|
|
Sevgili Osman, ne bu yazdýklarýmý okuman, ne de dün senin için konuþtuklarýmýzý duyman olasý deðil. Yine de soruyorum sana, çok acele etmedin mi o bir metre derinlikteki karanlýk çukura girmek için. |
|
599
|
|
|
|
Dostum, öyleyse bana söyleyebilir misin, her VAR OLAN GERÇEK midir, her GERÇEK VAR mýdýr? |
|
600
|
|
|
|
Güzel bir temmuz sabahýydý, Topkapý’dan Þehremini’ne doðru yürüyordum. Belediyeye ait otobüs garajýnýn oraya gelmiþtim ki, onu gördüm. |
|