• ÝzEdebiyat > Öykü > Aný |
261
|
|
|
|
Çocuklar bizim geleceðimizin küçük birer kandilidir.Yolumuzun aydýnlýk olmasý için onlara iyi bakalým. |
|
262
|
|
|
|
10 yýldýr ailesinden ve memleketinden ayrý yaþamak zorunda kalan, bir özel harekat timi olan Mehmet'in, yaþam öyküsü anlatýlýyor. |
|
263
|
|
|
|
“Meðer ne iyi kadýnmýþsýn sen be Safinaz abla!”
“Doðru söyle!”
“Vallahi!” |
|
264
|
|
|
|
Bankadan içeri girdim ve görüþmenin yapýlacaðý salonu gösterdi bana burnu yüzüne sonradan oturtulmuþ gibi duran memur.Salonun kapýsýndan baþýmý uzattým.Ýçeride bir masa ve etrafýnda oturmuþ yedi-sekiz adam.Hepsi takým elbiseli ve istekli.Geri dönüþ yoktu.Üzerimde kazaðým ve montum,altýmda kot pantolonumla baþým dik,gururlu ve maðrur bir tavýrla girdim içeri.Boþ bir sandalye bulup oturdum.Bilirim böylelerini.Verecekleri cevaplarý tasarlýyor olmalýydýlar kafalarýnda.Benimse bir planým yoktu.Doðaçlama takýlacaktým her zamanki gibi. Ve hiçbir zaman iþe yaramamýþtý… |
|
265
|
|
|
|
Yalnýz bir gerçek var; ülkemizde askerlik gibi, kolejlere hazýrlýk dönemi de her anne ve baba için "Mecburi hizmet".
|
|
266
|
|
|
|
Ankara’nýn iklimi bugünlerde oldukça deðiþti. Son zamanlarda yaðmursuz geçen gün yok. Bir bakýyorsun, Güneþ açmýþ. Ardýndan ne olduðunu anlamadan bardaktan boþanýrcasýna yaðan yaðmur. Rüzgar ise dallarý kýrarcasýna esiyor. Bir anda gökyüzü karanlýk bir canavara dönüþüyor. |
|
267
|
|
|
|
Yýl 1978. Anarþik hareketlerin alevlendiði bir dönem. Ben henüz ilkokul ikinci sýnýfa gidiyordum....
Bekir; köyden gelmiþ son derece fakir bir ailenin çocuðuydu. Babasý çocuklarýnýn gözü önünde annelerini býçaklamýþ. Annesi ölmüþ, babasý da hapisteydi. . |
|
268
|
|
|
|
"Gözünde çiçek bozuðu
Elinde baston
O ufak tefek, sinirli mi sinirli adamý
Anarken
Hep ebem gelir aklýma
|
|
269
|
|
|
|
Neler kaybettik bir düþünseniz..... |
|
270
|
|
|
|
Makinistin, ayaklarýnýn altýnda sarsýlan demir levha, elindeki saplama arasýnda askýda kaldýðý, ciðerlerinde uzun madencillik yýllarýndan arta kalmýþ ne varsa söküp atarmýþcasýna baðýrdýðý bu anlarda, gözleri þehvetle kýsýlýr... |
|
271
|
|
|
|
"Ve 'Dom!' der davulun
Uzaktan hoþ gelen sesi
Ona eþlik eder köyün öbür ucundan duyulan
Zurnanýn nefesi
|
|
272
|
|
|
|
O mel’un günün üzerinden tamý tamýna iki yýl geçti. Ýki yýl önce bugün; balta ile kolumu kesip, Kasap Mehmet’in yüzüne fýrlatmýþtým... |
|
273
|
|
|
|
ben kendi kazancým ile sünnet oldum erkek dört kardeþ en büyükleri bendim 11 yaþýnda idim annem , çocukluk çaðýndan çýktýðým dönemlerde "çoçuklarý sünnet ettiremeyeceðiz " kaygýlanýrdý . |
|
274
|
|
|
|
yaðmur benim için tüm renkleri griye dönüþtüren bir seranat gibiydi |
|
275
|
|
|
|
Tüm sevdiklerime sevgilerimle... |
|
276
|
|
|
|
Daha birkaç ay önce, henüz ortadan kaybolmamýþken bir þiir yazmýþtým onunla ilgili. Sanýrým bir buçuk ay filan ortalarda gözükmemiþti. Kendini sakýnmayan tavrýyla sarfettiði politik içerikli sözleriyle, ciddi görünüþüyle, sessiz ve efendi duruþuyla dikkatimi çekiyordu. |
|
277
|
|
|
|
Kardeþime attýðým iftira sonucu ölümüne sebep olalý yirmi yedi yýl geçti... |
|
278
|
|
|
|
Bir de; inceden bir yaðmur düþüyor mangalýn üstüne. Hani, senin o çok iyi bildiðin ve çok sevdiðin çisi türünden Ankara yaðmuru var ya...
|
|
279
|
|
|
|
Damaðýmýzda tadý kalanlar |
|
280
|
|
|
|
LEYLA'NIN YAÞAMINDA BÝR ARKADAÞ GÝBÝ GÖRDÜÐÜ MOR KOYUNUN VE BABASI REÞAT AÐANIN ÖYKÜSÜ KONU EDÝLMEKTEDÝR. |
|