• ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Toplum ve Birey |
481
|
|
|
|
Siyasi partiler demokrasilerin olmazsa olmazlarýndandýr. Çalkantýlý demokrasi geçmiþimizde hep siyasi partiler açýlýp, sonra ya Mahkemeler ya da ihtilaller tarafýndan siyasi hayatlarýna son verilmiþtir... |
|
482
|
|
|
|
Kýrmadan, kýzmadan, yorulmadan, sevgiyle, ilgiyle, bilgiyle, sizlere bahþedilen sabýrla insan yetiþtiren; "Ýyi ki Öðretmenim" diyen koca yürekli meslektaþým, öðretmenler gününü kutluyor; sizlerle ülkemizin eðitim aðacýnýn ayný dalýnda yaprak olmaktan gurur duyuyorum. |
|
483
|
|
|
|
Mutluluðun bir deðeri, bir fiyatý var mýdýr? Þüphesiz bu soruya hemen hepiniz “Yoktur” cevabýný vermiþsinizdir. Oysa Ýngilizler bizimle ayný görüþte deðil |
|
484
|
|
|
|
Bu millet dýþ düþmanlara, fitne odaklarýna, ekonomik yetersizliklere, moral çöküntüye raðmen hâlâ ayakta durabiliyorsa bunu ortak deðerlerine ve inançlarýna borçludur. Bu inançlar da hiçbir kesimin tekelinde deðildir. Yetkili birimler müstehcenlik tehlikesini niçin görmezden gelirler? ‘Bazý çevreler ne der’ korkusuyla, yaþanan deðer aþýnmasýný görmemek bu milletin geleceðini dinamitlemekten farksýzdýr. Bunu hoþ görme lüksümüz yoktur.
|
|
485
|
|
|
|
Öðrenci gözünden eðitim maratonu |
|
486
|
|
|
|
Ýþte bu yürek bir hiç misali atan kalbe yenik düþtü. |
|
487
|
|
|
|
Huzuru gören gözler nerede |
|
488
|
|
|
|
Bu gün bir çok Orta Doðu Ülkesi demokrasiden çok uzaklarda, adýný dikta diye andýðýmýz rejimler altýnda inim inim inliyor. Ülkemiz de milyonlarca Suriyeliyi iyi ya da kötü þartlarda barýndýrýyor... Savaþ tabi ki güzel bir olay deðil. Bizler ülke olarak Suriyelilerin neredeyse iþgaline uðramýþ hale geldik. Þehirlerimiz Suriyeli den geçilmiyor. Bir çoklarý da eðitimsiz ve cahil insanlar. Býrakýn þimdi ’’Onlar muhacir biz de Ensar.’’ muhabbetini... |
|
489
|
|
|
|
Fakat.
Bizden.
Bir þey.
Ummayýn.
Bayým.!
|
|
490
|
|
|
|
Cübbeli Ahmet bi zahmet salavat hediye etmeyi filan býraksýn da..
Þimdiye dek topladýðý hediyeleri iade etsin gariban müridlerine.
Sýkýyosa ve gerçekten Allah'tan korkup Kul'dan utanýyosa tabii.. |
|
491
|
|
|
|
Dünyaya ayar vermeye kalkan, tüm dünyayý kendi emelleri doðrultusunda dizayn etmeye kalkan süper güçler de bir gün gelecek, olduklarý yere çökeceklerdir. Varsýn bu gün onlar kuklacý durumunda olsunlar. Bu gün kukla gibi görünen devletlerinde kendini bilen, vatansever, aklýselim sahibi insanlarý sabredip de seslerini çýkarmýyorsa, mutlaka bilsinler ki taþlarý bile çatlatacak sabýrlarý vardýr, lakin sabrýn sýnýrlarý da zorlanýrsa, gün gelir sabýr taþlarý da çatlar... |
|
492
|
|
|
|
Yýllar yýlý gazetelerde görürüm þu ilaný ''Müjde kelliðe çare bulundu, bu mucize ilacý tak diye alýp saçsýzlýk derdini þýp diye çözeceksiniz.'' Bir de tanýnmýþ gazeteler verirler bu ilaný da ben þimdiye kadar o ilacý kullanýp da ''Hah ben de bu ilaç ile sýrma gibi saçlara kavuþtum.'' diyenini görmedim... Belki de bana denk gelmedi bu vatandaþ... |
|
493
|
|
|
|
Politikacýlar gençleri anlayamýyor!Onlarý okuyamýyor! |
|
494
|
|
|
|
hoþçakalýn sizlere baþarýlar diliyorum |
|
495
|
|
|
|
Eskiler derlerdi ki (bütün okuyuculardan çok özür diliyorum, ne olur bu tür bir kelimeyi kullanacaðým için affýnýza sýðýnýyorum) "Bir ömür 'taþaðýn boynuma' dediðin birine, olsa da yanlýþlýkla aðzýndan kaçýrarak 'taþaðým boynuna' deseniz kýyamet kopuyor." |
|
496
|
|
|
|
Okumamak için saatlerinizin büyük bir çoðunluðunu o Amerikalýlarýn aptal kutusu dediði televizyon karþýsýnda geçiriyorsunuz... Gözlerinizin yorulduðunun ve devamýnda bozulduðunun farkýnda deðil misiniz? Oysa kitap okumak belki televizyon seyretmenin dörtte biri kadar gözlerinizi yorar... |
|
497
|
|
|
|
Çok kýsa bir zaman önce nikah memuru arkadaþýn sorduðu soruya esprili bir þekilde cevap vermek isteyen gelin haným 'Hayýr demek ne mümkün, tabii ki evet' yanýtý nedeniyle memurun nikâhýný kýymadýðý gelin Hatice Koþman, amacýnýn sadece þaka yapmak olduðunu söylüyor. Damat Turgut Dinçer Güneri ise memura tepkili: ''15 dakika dil döktük, ikna olmadý. Yaptýðýmýz tüm masraflar boþa gitti'' diye konuþmuþtur... Deðiþik zamanlarda deðiþik cevap veren bir sürü insaný ben de biliyorum. En nihayetinde prosedür böyle ise bile, biraz hoþ görülü olmak hiç de zor deðildir ki böyle bir cevap verildi mi memur arkadaþ olgunluk ile karþýlayýp ''Bir daha ki nikahýnýzda sakýn böyle bir þey söylemeyin hemi.'' deyip olaya esprili bir yaklaþým da getirebilirdi... |
|
498
|
|
|
|
Çoðu zaman televizyonlarda sokak röportajlarý olur. Denk geldiði zaman ilgi ile izlerim hepsini. Karþýdan iki tane mini etekli, makyajlý, çýtý pýtý, manken gibi bayan geliyor. Spikerin elinde mikrofon, uzatýyor bayanlara... |
|
499
|
|
|
|
Yani bu gazetecileri, basýný anlamak zor gerçekten. Yukarýda ki haber yakýn zamanda gazetelerin birinin magazin ekinde yayýnlandý... Ne alaka þimdi bu? Sanatçý hanýmefendinin birisi beþ bin liralýk çorap almýþ. Alýr keyfinin kahyasý mýsýnýz? Almasýnda bir problem yok. Problem bunun çok önemli bir olaymýþ gibi haber yapýlmasýnda... Bizim de olayýn sinir olduðumuz tarafý bu... |
|
500
|
|