• İzEdebiyat > Eleştiri > Toplum ve Birey |
141
|
|
|
|
Boğalarla İnsanların güreştiği bir ülke olan İspanya'da bir çokları boynuz yemekten kurtulamamaktadır... Lakin adaletsiz bir karşılaşmadır bu, boğalarda silah olmadığı halde insanlarda kesici aletler vardır... Arenada ki o boğa güreşlerinde ben hep boğaları tutarım, boğalardan yanayım, öyle de olsa sonunda, hep, elinde kılıç olan insan kazanır... Aman kurban kesmeyin diye ayağa kalkan hayvan severler, her ne hikmetse İspanya'ya gıklarını çıkartmazlar... |
|
142
|
|
|
|
Bu ülkede son yirmi yıldan bu yana muhafazakârların ne kadar muhafazakâr olduklarını gördük! biliyoruz da peki muhafazakâr olmayan laik kesimin muhafazakâr olup olmadıkları hakkında ne biliyoruz acaba? Türkiye’nin bir karşıtlıklar ülkesi olduğu hakkında hemfikiriz. Hatta XIX. yüzyılın başından itibaren, entelektüel tarihini bile bu ikili karşıtlıklar üzerine kurduğunu söyleyebiliriz.
|
|
143
|
|
|
|
"...Bu sözler mucizevi bir şekilde etkisini göstermiş ve sahada sanki tükenmez bir enerjiyle oyun oynamışlardı. Sonuç kaçınılmazdı. Türk takımımız dünya üçüncüsü olmuştu. Mektupla gelen sinerjik iletişim, takım ruhunu sağlamıştı..." |
|
144
|
|
|
|
Sevgisiz yaşamın bir anlamı olamayacağından söz etmiyorum. Sevgisiz yaşamın var olamayacağından söz ediyorum...bee |
|
145
|
|
|
|
Sadece temenni etmek yetmiyor bu dünyadaki kötülükleri yok etmeye |
|
146
|
|
|
|
İpsiz sapsız havada asılı duran taş hep başkalarının oradadır. Kendiliğinden yanan Selahattin' nin lambası da öyle, uçan halılar da. Aksi takdirde eleştirenlerin de bir savurmalı ipi olur. Hani binadan binaya atlayan, oradan buraya zıplayan. |
|
147
|
|
|
|
Kaydedilmiş en uzun süre uçan tavuk rekoru 13 saniye imiş... Ağırdır tavuklar öyle kolay kolay uçamazlar, ama her ne hikmetse bu tavuk havalanmış ve de 13 saniye havada kalmış. Kim bilir belki de Guiness Rekorlar Kitabına girmek için mi bu uçma ve havada kalma denemesini yaptı acaba? Belki de horoz aşık olmuş buna bu da o horozu değil de başka horozu seviyorsa, vermeyeceğim sana gönlümü, ben başka horozu seviyorum, deyip de ondan mı kaçtı kaçarken de uçtu acaba? |
|
148
|
|
|
|
Konya’da maske takmadı diye tartıştığı yolculardan birisini evden tabanca alıp gelip bacağından yaralıyor vatandaşı birisi... Gir yat şimdi üç beş sene, saçma sapan bir durumdan dolayı... Bir de baklavacılar vardı, hatırlarsınız, yanda ki araba ile hırlaşıp, arabanın önünü kesip darp etmeye kalktılar, sonrada hapsi boyladılar, işleri de bozuldu, belki perişan oldular... |
|
149
|
|
|
|
Yalan o kadar ruhumuza işlemişki “doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” diye atasözü bile icat etmişiz. ”Yalandan kim ölmüş” diyerekten adeta yalanı teşvik etmiş olmuyormuyuz günlük hayatımızda |
|
150
|
|
|
|
Ben ve ailem senelerce katı yağ yemedik, yemeklere koymadık, sıvı yağı tercih ettik. Çelik tencereme metal kaşık sokmadım, tahta kaşık kullandım. Et suyu tabletleri yerine, tavuk ve kıymayı kullandım, yoksa yerine baklagilleri pişirdim. Yoğurdu plastik kaplardan almadım, kendim cam kavanozlarda mayalayıp aileme yedirdim. Market alışverişlerimde; meyve sularının cam şişelerde olanını tercih ederken de içeriğine bakıp kansere neden olan E 330 içermeyeni satın aldım. Diş macunlarını banyomdan eksik etmediğim gibi diş fırçalarımızı iki ayda bir değiştirdik. |
|
151
|
|
|
|
Taşgetiren iyi niyetini gösteren bir düşünce içinde doğru ve güzel saptamalarda bulunmuş. Özellikle anket soruları kısmı çok etkileyici... |
|
152
|
|
|
|
Her insan ve her toplumun iki dili vardır ,
Ana dili ve Anladığı dil ... Atakan Korkmaz
|
|
153
|
|
|
|
Birincisi kurum ile bir kavganız varsa bunu dışarıdan üçüncü kişilere “hakaret ederek” çözemezsiniz! Yaptığınız işten bu kadar rahatsızsanız, çözüm çok basit. İstifa edin, gidin! Daha rahat bir işte çalışın. Sizin yerinize işini doğru dürüst yapan insanlar bulunur. Günümüzde herkes çok zor şartlarda çalışıyor. Hiç kimsenin işi kolay değil. Ama herkes sizin gibi böyle avaz avaz bağırıp, hakaret edip, ortalığı birbirine katmıyor!
|
|
154
|
|
|
|
Tüm film yapımcıları insanların ciğerlerini delen hayat hikayelerinin peşinde! Geçen gün tanıştığım “Müslüm” filminin yapımcısı Nurinisa Yıldırım hanım da aynı hikayeyi arıyor olsa gerek ki şimdi yeni filmi “Bergen”i çekiyor…
|
|
155
|
|
|
|
Tarih 13 Haziran Şişli Belediyesi 30 Haziran’a kadar Maçka parkında I. Geleneksel Kitap Fuarı düzenliyor. Okulların tatile girdiği, ÖSS, SBS sınavların artık bittiği, çalışanların tatile ayrılmaya başlandığı bir dönem. Gençlerin, öğrencilerin ve kitapseverler için ideal bir dönemdir yaz ayları. Böyle bir zamanda kitap fuarları okumak isteyenlere kaçınılmaz bir fırsat diye düşünülebilir. |
|
156
|
|
|
|
To be or not to be; that is the question..(W.Shakespeare)
Yazmayayım, herşeye maydanoz olmayayım diyorum ama çıkarılması düşünülen kürtaj yasası konusunda sessiz kalmak da olmazdı bir kadın olarak.
Yalnız benim durum biraz karışık, ben hem kürtaja, hem kürtaj yasasına karşıyım..
|
|
157
|
|
|
|
Sarhoş tiplemelerinin en güzel örneklerini bize kahkaha attırırken düşündüren Levent Kırca sergilemektedir. Tipi zaten rolünün adamı olduğunu göstermektedir. Bir de işin içinde tiyatroculuk olunca rol için bulunmaz kaftan olmaktadır. |
|
158
|
|
|
|
Büyük marketlerden birisine girdim, domates alayım diye... Bir de ne görsem, görmekle de kalmadım kıpkırmızı oldum. Domates, o ekmeğe katık ettiğimiz güzelim sebzenin fiyatı 29.90 Tl... Yani otuz lira veriyorsunuz, on kuruş size geri veriyorlar... Artık o kuruşu nelerde harcarsınız onu da bilemem? |
|
159
|
|
|
|
Kin ve nefret politikalarına inat; sevgi ve hoşgörü kültürünün barış ve dostluğun çok önemli bir aracı olabileceği tüm çıplaklığıyla bir kez daha görüldü. Barış sermayesini hoyratça harcayanların yanlış bir yolda olduğu bir defa daha ortaya çıktı. Bu karşılıklı sevgi ve hoşgörü gösterileri, halkların yüreklerinde besleyip büyüttükleri sevgilerinin bütün meseleleri aşacak kudrette olduğunu gösterdi. Rusya’nın Trabzon Başkonsolosluğunun gayretleriyle gerçekleştirilen dostluk ve sanat günleri birkaç gün daha devam edecek.
|
|
160
|
|
|
|
ÖrtmNim sEn Bize oKuMA YzMa ÖretTİN. S.s by XD”
“Hay öğretmez olaydım. Kiiim ben mi! İyi de yavrum ben senin okuyup yazdığın dili bilmiyorum ki! Sonra parmak kaldırmadan ulu orta feyzbOkıma niye yazıyorsun çocuğum? Velilerinize söyleyin beni arkadaş listelerine eklesinler. Tüm “Gayret ederse başarabilir”lerimle, “Aslında çok zeki ama çalışmıyor”larımı geri alacağım. Ayrıca öğretmenler gününü kaldırdım takvimimden zira ben artık “örtmen” değilim. Evet… Hem klasik hem de zincirleme bir trafik kazasında meslek aşkımı kaybettik… Cenazede öğrenci, öğretmen, idareci, eş dost, müfettiş olmadığından imamın; “Merhumu nasıl bilirdiniz” sorusunu tek bir ağızdan cılız bir sesle“ İyi bilir idik” diye cevaplayarak gömdük müteveffayı. Dilek, şikâyet, kırpık kelime, solmuş çiçek masrafı yapmayın çünkü hak etmiyor. Zaten son nefesinde o da“hakkım varsa helal hoş etmediğimi söyle” dedi ve cümle sonuna gülümseme işareti eklemedi.
|
|