|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve İsa
İsa Kantarcı
Roman > Korku Romanı
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve İsa
“İsa, senin arkandayız, Murat, Muzaffer ve ben, sen kafanı yorma.”
Balkonda sigara içiyordum öğleden sonra, güneş var ama serindi hava, yaz bir türlü gelmedi, yağmur, sel, her şey can sıkıcı. Kadınlar, kızlar can sıkıcı, çocuklar şeytan. Güzel, işe yarar bir şey yok gibi. “Neden geldim hayata, bu ne iş?” Bir yaşamak derdidir gidiyor. Ne istersem, en elde etmek istersem dişimle tırnağımda bir mücadele vermem
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) |
261
|
|
|
|
On dört tane kredi kartının da şifresi akılda zor tutulur ya! En iyisi kendime has bir yöntem geliştirmem, bulmam lazım. Tarihe biraz merakımız var, oradan yürüyelim bakalım. Zırt Bank’ın şifresi İkinci Abdülhamit’in tahta çıktığı yıl olsun, olabilir yani... Onu hallettik, geride daha on üç tane kart var. Dur bakalım bir şeyler bulacağız... |
|
262
|
|
|
|
Annem bazen pırasa yemeği yapar, ıııııııh o da ne? Ben yemeeeeem! Yemezlerrrrr... Bir yeme iki yeme, üç yeme, gelsin köfte patates yine sofraya... Bir de şu senede bir yaptıkları tatlı var, o da ne öyle, içine her şeyi koyuyorlar. Aşure miymiş neymiş adı... Annem bir kaşık, iki kaşık vermeye kalktı, yemedim tabi, yer miyim... Çikolata varken lokum varken, aşure de neymiş...
|
|
263
|
|
|
|
Bakanlar Sayın Başbakanları Himfurt Cimbert'i canlarından çok severlerdi. Bunun en birinci sebebi de başbakanlarının çok esprili olması ve kendisi sigara içmediğinden bakanlarının hepsine de sigarayı bıraktırmasıydı. Nasıl sevmesinler ki başbakanlarını, bir kere en azından sevgili bakanlarını muhtemel kanser olma riskinden epey uzaklaştırmış ve hepside yirmi liralık sigaralardan ikişer üçer paket içtikleri için bütçelerine de en az ayda bin, iki bin liralık katkılarının olmasını sağlamıştı. Zaten milletvekili maaşı ile zor geçiniyorlardı, bugüne bugün maaşa iki bin lira katkı üüüüf ki üff.! Büyük paraydı...
|
|
264
|
|
|
|
O günde O Satılmış'ın burun ifrazatı geldi ayağımın altına takıldı... Gördüm mü onu hark hurk yaparken, yalan yok görmedim. Nereden biliyorum o zaman Satılmış'ın burun ifrazatı olduğunu, diye soracağınızı da bildiğimden, buna da bir cevap vermeli... Satılmışı da tanımam ha, öyle bir tanıdığımda yok, adamı görmüşlüğüm de yok. Durun canım anlatacağım az sakin olun... |
|
265
|
|
|
|
Her iş yerinde birer atık parçası muamelesi gördükten sora bir mağazanın önünde palyaço kostümüyle bir iş buldum . |
|
266
|
|
|
|
Tabi önemli bir görevi vardı, mini mini birlerin, okumalarına yazmalarına ve dahi sonrasında adam sınıfına girmelerine yardımcı olmak. Bir de Ayşe kızımız vardı, Ali’nin yakın arkadaşı. O da gelirdi zaman zaman mini mini birlerin yanına. Hani Cin Ali topu atardı ya, Ayşe’de tutardı. Bilemiyorum bazen elinden de kaçırdığı olur muydu, olmaz mıydı, orası meçhul işte... Ya Ayşe bırak da ara sıra başkası tutsun şu topu, derdik... O da bana ne bana ne, Ali topu hep bana atıyor, derdi... |
|
267
|
|
|
|
Hey dergisinde mektup arkadaşlığı var. Siz, isminizi, adresinizi gönderiyorsunuz, hangi yabancı dilde mektuplaşmak istediğinizi (Almanca, İngilizce, Fransızca) bildiriyorsunuz, onlarda Avrupa’dan ya da Dünya üzerinde ki başka bir memleketten arkadaş bulup, onun ve sizin mektup ile haberleşmenizi sağlayıp aradan çekiliyorlar... O zaman nere de İnternet, nere de cep telefonu?
|
|
268
|
|
|
|
Bazı insanlar akıllıdır ama delilik kanında vardır. Kimisi de delidir ama akıllı geçinir. Müşteri velinimettir. Bakalım bizim öyküde de öyle mi? |
|
269
|
|
|
|
“Bu öykü mahkemelerin çalışmasını düzenleyen Uyap sisteminin sık sık bağlanma sorunu yaşaması nedeniyle ortaya çıkan aksaklıkların bir eleştirisidir.”:
|
|
270
|
|
|
|
Okuduğum gazeteleri kesinlikle çöpe atmam, bir yerde saklarım, biriktiririm... Atasözünün tecellisi bir bakıma ’’Sakla samanı gelir zamanı.’’ geliyor da bir zaman sonra... Benim her gün gazete aldığımı bilen esnaf kardeşlerim, sırayla bana gazete almaya gelirler... Bir gün Yasin adamlarını gönderir, gazete ister, başka bir gün Apti abi gelir gazete ister, başka bir gün Ömer Kardeşim gelir gazete ister. İyi de kardeşim arada da siz alın, gazete... Iıııııııh! Almazlar... Nasıl olsa alan Ahmet abileri var aslan gibi... |
|
271
|
|
|
|
Kiralık ev ararken yardımlarını esirgemeyenlere teşekkürlerimle.... |
|
272
|
|
|
|
-Ne olur yutuver!
-İstemem tokum.
-Ne olur, ölümü öp! |
|
273
|
|
|
|
"Ne yapayım komiserim mesleğim yok, bu surata kim iş verir? Sanki alnımda hırsız yazıyor. Hangi işe başvurduysam kimse almadı. İki gündür bir lokma ekmek yemedim. Son olarak dün Eyüp camii’sindeki yaşlı simitçiden bir simit çalıp yemeseydim açlıktan ölecektim." |
|
274
|
|
|
|
Hedeflerim, ideallerim vardı. Amatör olarak yapmış olduğum internet yazarlığında çıtayı yükseltmek, profesyonel yazar olmak, kitap bastırmak, sonra kitaplarımı senaryolaştırmak, Orhan Kemal Ödülünü almak, ün, unvan sahibi olmak istiyordum. |
|
275
|
|
|
|
Ne yazık ki Cavit de tanımıyor. Aradan uzun yıllar geçmesine karşın o saygın konuğun kim olduğunu hala öğrenemedik. |
|
276
|
|
|
|
Bu tanımadığım arkadaşlardan birilerinin doğum gününe denk geliyor o gün. Ne diyeyim şimdi ben bu arkadaşa? Bir kere görüşmemişiz yüz yüze, onu bırak telefonda bile, hatta face de bile, sadece birbirimizi eklemişiz birilerinin gazı ile ya da durup dururken. ''Hey dostum doğum günün kutlu olsun, pastanın üstünde ki mumları bir üfleyişte söndür, inşallah gelecek yirmi yirmi beş sene içinde belki bir ortamda karşılaşırız da ha ne dersin, öptüm o al yanaklarından.'' Bu mudur yazacaklarımız? |
|
277
|
|
|
|
Kanopus yıldızından gelen uzaylı Ruso Kob Ağustos başlarında ülkemize gizlice gelerek gözlemlerde bulunmuş ve 21 Ağustos’ta güvenlik gerekçesiyle geri dönmüştür. Elime geçen bazı notlarını paylaşmak istedim. |
|
278
|
|
|
|
Son yılbaşından bahsediyorum. Bu kez yeni yıla girmek hiç kolay olmadı benim için. Eski yılda tutsak kalacağım diye ödüm koptu.
|
|
279
|
|
|
|
Bakalım bu gün bu sert devletler nasıl sert açıklamalar yapmış. Siz de önlemlerinizi alın da bu sertlikten fazla zarar görmeyin... Devletlerin ismini vermeyelim de birine A Devleti diyelim birine de B Devleti, siz nasıl olsa anlarsanız... |
|
280
|
|
|
|
Geçen gün arabasının muayene zamanı gelmiş, bakmış lastikler kötü, bu lastikler ile araba ömrübillah muayeneden geçmez, dört tane çıkma lastik almış, hesapta ucuza getirecek. Muayeneye bir girmiş yine geçememiş muayeneden, al başına dert, iki türlü zarar. Aldım karşıma birgün''Tahsin dedim bedava mezar bulsan ona da gireceksin cumburlop '' |
|
|
|