• İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm |
401
|
|
|
|
Harfler ve noktalarda bazen yorar insanı.Bende sizi yormaya karar verdim bir C. ile .Bir harf ,bir isimden daha çok şey anlatır mı? Ben bir harf ile anlatmaya karar vardim bir fırtınalı aşk ve gurur hikayesini. |
|
402
|
|
|
|
Selim, çav bella (hoşçakal güzelim)şarkısını ilk defa ODTÜ''te duydu ve çok sevdi. Ölüm anında da o şarkı dudaklarındaydı. |
|
403
|
|
|
|
Kısgın çöllerden eserek gelen toz bulutlarında, çamur yağmurlarında leyla'nın gözlerinden, kirpiklerinden zerreler olduğnu bilirim. Leyla o zerrelerden bakar bana. Gülümseyerek... |
|
404
|
|
|
|
...mikrofonda bir anons yaptı arkadaşı.
-bu şarkı aramızdaki tüm aptallara,yalnızlık pardon aptallık ömür boyu.
|
|
405
|
|
|
|
Acı ve eğlenceli gerçek şu; bunu ne ben yazdım ne de sen okudun. |
|
406
|
|
|
|
Hiç Olmamışların Türküsü.
Dünaydın Sevgilim serisi büyüyor. |
|
407
|
|
|
|
Başı ve sonu belli olmayan bir düş. Görülmeyen çıplak gözle. Tutulmayan elle. Paylaşılamayan kimseyle. Ve acı. Ve gözyaşı dolu. Ve sensiz bir düştü, uçtu, hepsi bu... |
|
408
|
|
409
|
|
|
|
Bir zamanlar hükmettiğim kelimelerimi sana gönderdim. Şimdi onlarsız bir yitik kandilim. Onlarla birlikte gitti, tüm bildiklerim. |
|
410
|
|
|
|
yok birşeyim annecim geçecek telaşlanma sen |
|
411
|
|
|
|
Burada hemen hemen hiç arkadaşım da yok sayılırdı.Aynı odayı üç kişiyle paylaşıyordum.Bunlardan birisi altmış yaşlarında bir ev hanımı,diğeri on üç yaşında bir kız,öteki ise geveze bir kadın.Onları sevmeyi gerçekten isterdim.Onlarla konuşmayı da.Bunu başaramadığımı görmek beni üzüyordu.Ya onlarda ya da bende bunu engelleyen bir şey vardı.O nedenle pek birbirimize ısındığımız söylenemez.
|
|
412
|
|
|
|
Her yeni güne merhaba derken hayat, dışarıda kaç insan paylaşır yalnızlığını, ya da kaç insanı konuk edersin kalbindeki özlem sofrasına? Yakamadığın tek bir sigaranın hayal kırıklığından sonra sabaha kadar yaktığın kaç sigaranın zevkine vardın acaba? Hala onca kelimelerle anlamlı cümleler kurmak için dolaşırken kalemin beyaz kağıtlarda ve her seferinde yenilgiyi yüklenirken omuzların, böyle beklemek niye? Keşfedilmek, aranılmayı ummak niye? İhanetin perdesi kırmızıyken kırmızı aşkın tutkusuna kapılma arzusu niye?.. |
|
413
|
|
|
|
Henüz on altı, on yedi yaşlarındaydı. Kısa kollu gömleğinin kollarına sığmayan kaslı kollarıyla, kıvır kıvır saçlarıyla ve gözünün üzerine dökülen kakülüyle, daha o çocuk denilecek yaşta bile genç kızların oldukça ilgisini çekerdi |
|
414
|
|
|
|
Telefon ahizesini yerine koyarken, sabitleşen bakışları ile pencerenin dışındaki gecenin karanlığını deler gibiydi gözleri. |
|
415
|
|
|
|
“İki Kelimelik Aşk” kulaklarımla birlikte, ruhumda derinden hissetmişti. İlk kez söylemiştin “İki Kelimelik Aşk’ı bana. Yıllar öncede aynı oda idik ve Sen yine karşımda baştan aşağı Ben’din. Gözlerimin içine baktın ve … Tokmak sesi engel olmuştu! O zaman da mı söyleyecektin Sevgilim “İki Kelimelik Aşk’ı ? Hızlı adımlarla odayı tek ettim ve Seni. Seninle birlikte Aşk’ımı da o odada bıraktım, bir gün geri geldiğimde aynı yerde bulayım diye. Aşk’ımı buldum ve her şey kaldığı yerden devam ediyordu. Sanki Aşk’a ara vermiş iki Sevgili misali yaşıyorduk yine her şeyi..." |
|
416
|
|
|
|
Sevgi mührünü taşıyan AŞK’a âşık bir faniydi şimdi. Mührü kime kapatacağını bilemeden dolaşıyordu sokaklarda derbeder. Yaşamı boyunca Onun yanından ayrılmayan bedendeki tinsel gücü, yüreğindeki kalp atışlarını hızlandırıyordu. Soyut sevdaların somut dokunuşlarıydı bunlar Yağız Delikanlının duygularına. Kendisine ne olduğunu bilemeden dolaşmaya devam etti, devam etti… |
|
417
|
|
|
|
insan sevince ,aşık olunca nereye baksa sevgilisini görür ve zaman sevgilisi ile arasına kara kedi gibi girer isterki sabahtan akşama kadar onunla olsun isterki akşamdan sabah kadar sevgili ile olsun doymaz yanı doyumsuz bir şii |
|
418
|
|
|
|
Onu hayata bağlayan Serap’tı. Sanki adının gizemiyle bir hayal gibi hayatına girmiş ve sonra da apansızın çıkıp gidivermişti. Buhar olmuştu adeta…
|
|
419
|
|
|
|
Bir çığlık nefes almıyor kurtarın onu
Sevdiğimi biliyor böyle olmasın sonu |
|
420
|
|
|
|
gidiyorum biliyorsun. uzun bir yolculuk olacak bu… art arda tebdil-i mekanlar yaşayacağım. seni bırakacağım bu şehre. hiç yaşanmamışlıklarımız olacak bizim. hep eksik bir şeyler kalacak bedenimizde. |
|