• ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm |
241
|
|
|
|
…Bu dansý bana lütfeder misiniz sesiyle irkildi kýz. Þaþýrmýþtý, bunu beklemiyordu. Gözlerini oðlanýn göz bebeklerinde görüyordu. Heyecanlý bakýþlardý bunlar, titrek dokunuþlardý. Elbette dedi kýz tereddüt etmenden. Orkestra çalmaya baþladý Notre Dame de Paris’in büyülü þarkýsý “Belle” kulaklarda çýnlýyordu. |
|
242
|
|
|
|
yol uzun zahiride kýsalmaz sen varken
saat gece yarýsý semam kalkma sen daha çok erken |
|
243
|
|
|
|
Fehmi, telefondan gelen sesle birlikte kendinden geçti. Her þeyi unutmuþ, telefondan gelen ses ve iniltiler, kendinden geçmesine yetmiþti. Selda sürekli neler yaptýðýný en ince ayrýntýsýna kadar anlatýyor, Fehmi sessizce dinliyor, zaman zaman kendisi de b |
|
244
|
|
|
|
Sýcak bir bakýþ yeni bir isteði hissettiriyordu. Aþkýn karþýlýðý gururun sertliðinde eriyordu. Kaçarak kendini korumaya çalýþan bir tavýr ortaya serildi.
Hayýr, bu kabul edilemez! dedi. Dudaklarýnda beliren kýrmýzýlýk, ateþindeki ani yükselme, sesindeki kararsýzlýk seni ele veriyor. Kalbin hýzlý çarpýyorsa, kendini kandýrmamalýsýn. Bu þehir hep istediklerini gerçekleþtirmez. Büyük hayaller peþinde bulursun kendini, yapabilirsin ama beklemelisin, dedi. Beni ekarte etmemelisin.
|
|
245
|
|
|
|
Ýkisi de ne diyeceklerini, söze nasýl baþlayacaklarýný bilemiyorlardý. Neden sonra Münevver söze ilk baþladý. Bir þeyler konuþtular, ancak ne konuþtuklarýný daha sonra ikisi de unutacaklardý. Bu heyecan dolu konuþma en fazla on dakika sürmüþtü. Eve gitmek için arkasýný dönen Münevver’e þaþkýn þaþkýn bakakalmýþtý Hayrettin. Eve yaklaþtýðýnda Münevver, arkasýna dönüp baktý ve Hayrettin’in yüzündeki þaþkýnlýða gülmeden edemedi. Bu gülüþ alay deðil; sevgi doluydu. |
|
246
|
|
|
|
Adam yemeðini bitiren biri gibi geçmiþini dudaðýna götürüp son kez sildi. Ve masanýn üzerine býrakýp yeni bir ilke doðru ilerledi. Kadýn, geleceðini serdi önüne. Hayatýnýn en güzel yemeðini tatmak üzere önündeki ordövrü kenara itti. Adam, bir insanýn kaderine yaklaþmasý gibi yaklaþtý. |
|
247
|
|
|
|
Parçalanmýþ Hayaller Toplamý 1 " Mektuplar"
|
|
248
|
|
|
|
Sýcak bir Eylül akarken gözlerinden, gün sevdadýr, gün vedadýr... Tek suçludur Eylül, o çaðýrmýþtýr sevda sancýlarýný ve bitmeyecektir. Aralýk kapýlarý kapanýrken günlerin yüzüne, yeni merhabalar kucaklanýr acýmadan... Bunu sezer yürek ve kýrýlýr aynalardaki gülümseyiþe. Yalnýz dillerde kraliçedir ceylan bakýþlý sultan... Bir kez daha anlar ki aþk yoktur. Bir suret asýlýdýr yürekte, acýtan. Her nefeste yaþananýn aslý yoktur. |
|
249
|
|
|
|
Yazmak; kendini anlatmaktýr, demiþ yazarýn biri, kim olduðunu biliyorum elbet ama bunun ne önemi vardý. Benim tek derdim vardý o da kendimi anlatmaktý. Ve bu yüzden sana yazmaya baþladým. |
|
250
|
|
|
|
kafasý o kadar karýþýktý ki.. yarýn sabah iþe o kafayla gitti..hep düþündü; yalnýzlýðý ve çevrenin bu duruma bakýþýný..herkesin bir eþi vardý o da bunu hep yaþamak istiyordu ama istediði farklýydý..sonunda kendini bu evlilik oyununda bulmuþtu. Bir kýz ç |
|
251
|
|
|
|
...
...
Trenin hareket etmekte olduðunu iþte o zaman gördü adam. Nasýl da duymamýþtý lokomotifin havayý yýrtan düdük sesini!
“Bu trenin bir dönüþü olmalý, mutlak olmalý!” diye haykýrdý. Artýk koþuyordu da.
“Nerede? Ne zaman?”
Kýz bir þey söyledi.
Tren hýzlandý.
Kýz duyuramadý sesini.
Tren uzaklaþtý.
...
... |
|
252
|
|
|
|
Durma sefer et diyar-ý kalbe,
Can baþ ko rehgüzar-ý kalbe.... |
|
253
|
|
|
|
O ana-baba günü kumsaldaki utangaç, sýkýlgan ve beyaz tenli genç kýz içeriki odada uyuyan kadýn þimdi. |
|
254
|
|
|
|
ölümün yüzü soðuk derler ayrýlýðýmýzýn yüzü de ayný ölüm gibi artýk… |
|
255
|
|
256
|
|
|
|
Büyük serinin III bölümü, heyecanla sürüyor... |
|
257
|
|
|
|
Bu sabah gitmeliydin yüreðimden,bu sabah yanaþmalýydý kamyonlar yüreðimin önüne ve hatýralarla dolu eþyalar araçlara yüklendiðinde son kez sarýlmalýydým boynuna elveda demeden.Baþka yüreklere taþýrken seni,baharlar anlamýný yitirmeden,baþka yürekler adýn dilimden firar ettiðinde tir tir titremeden.O beyaz önlüklü doktor bu sabah ne kadar ömrüm kaldýðýný söylemeden gittin.Ben senden önce kendimi terk ederken gitmeliydin ama dedim ya çok erken gittin yüreðimden... |
|
258
|
|
|
|
...“Aþk’ýn gücüne inanmalýyýz” dedi oðlana. Oðlan sustu, hiçbir þey söylemedi. Kýzýn niye böyle bir þey söylediðini anlamadý, anlamakta istemiyordu. Çünkü kýzý seviyordu ve bir daha görmek istiyordu. Ýlginç bir þekilde baþlayan Aþk’ý burada sonlandýrmak istemiyordu. Sanki kýz istiyordu, o da istemiyordu; ama Aþk’ýn sihirli bir gücü olduðunu düþünüyordu ve bunu ortaya çýkarmak istiyordu... |
|
259
|
|
|
|
‘Aþk güneþin kýzýllýðýna soyunan deniz gibi
Usul usul sokulur gamzeleri gönlümün en güzel yerine
Kalp atýþlarýmýn kýyýsýna sarýlýr güzelliðinle dolu dalgalar
Köprü olur zarafetin sýcacýk gülümsemelerime oturtulmuþ derinliklerinde’
|
|
260
|
|
|
|
Seri inat ve ýsrarla devam ediyor. |
|