• İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm |
581
|
|
|
|
Otobüsten indiğimde sen yoktun! |
|
582
|
|
|
|
çok kalabalık bir geceydi eglenceli kahkaların çok oldugu
bi gece gülüyorduk kaçamak bakışlarımız dışında
kimsenin görmedigi yerlerde aglıyorduk zamana inat |
|
583
|
|
|
|
O: ‘ Cenk, cok usuyorum ben...’ dedi.
O’nun usumesine kiyamam ben. Holdeki kanepeye oturttum, ayakkabilarini, coraplarini cikarttim. Avcuma aldim ayaklarini, ovusturdum, hohladim, optum. Isiticiyi calistirdim. O soyunmaya basladi. Gozlerini araladi, gozlerime dikti bakislarini. Kanepede kaykilmis yatiyordu. Ayaklari avuclarimda. Beni tuttu, kendine cekti. Optu. Dudaklari ilik ilik, kirmiziydi. ‘Defne,’ dedim...
|
|
584
|
|
585
|
|
|
|
Bir uzanabilseydim tutacaktım kanatlarından,yaslanıp bulutlara okşayacaktım güneşin o parlak yüzünü,yatıya kalacaktım gece yıldızların koynunda,el sallayacaktım geçen uçaklara,sığınacaktım ayın dördüncü evresine,kuşlarla selam gönderecektim sevdiklerime...
|
|
586
|
|
|
|
Çok yoğun duyguların yaşandığı bir akşamın kırıntılarının uyku içerisne serpiştirilmesi gibi bir şey |
|
587
|
|
|
|
Akşam geç saatte geldi evine adam,yorgundu.Tüm gün yoğun geçen işlerinin ağırlığı yormuştu bedenini.Önce sıcak bir duş almalıyım dedi kendi kendine,sonra sıcak bir yemek,ardından da sıcacık bir yatakta önce hayaller sonra rüyalar olmalı dedi.İçinden,belki |
|
588
|
|
|
|
Sensiz yapamıyorum bir tanem. Seni çok ama çok özlüyorum |
|
589
|
|
|
|
Sizce de gururun fazlası zarar değil mi?içimde saklı kalan hayal ötesi hikaye ama gerçeğin tam ortası aslında |
|
590
|
|
|
|
Açtım, arayan sesi tanıdım. Sebil’di. Annem arayanın o olduğunu anlar anlamaz çıkıp gitti |
|
591
|
|
|
|
Bu sabah gözlerimi bahara açmak istedim. Günlerdir kisa bakan yüregimin artik biraz çiçekler açmasi, temiz hava almasi, yillardir üzerinde biriken paslari temizlemesi gerekiyordu. |
|
592
|
|
593
|
|
|
|
Gündüşümü yakıp kavuran bu firak avuçları içinde daha ne kadar kanatabilirdiki beni ?
Nerelerdesin ?
Dizginlerini yitirdiğim kayıp zamanımdın sen....
|
|
594
|
|
|
|
Anneme çıkıyordu tüm sevdaların yokuşlu yolu,büyüdükçe unutuluyordu okşanan saçlar,öpülen alınlar ve sevdiğim herkes eteğini çekiştirip korkuyla arkasına saklandığım annem oluyordu aslında |
|
595
|
|
|
|
unutamadan aşkı doyasıya yaşamadan aldanmışıkların acısı birazda aşkı yaşatana sormak |
|
596
|
|
|
|
Olayı izlediğim mekan ise mezarımdı! |
|
597
|
|
|
|
Daralmıştı bir kez onun yüreği artık tek bildiği firardı. Her daraldığında çok uzaklara kaçardı. Daralmıştı bir kez gönlü kaçmak istedi yüreği, kaçmak istedi gözleri, kaçmak istedi tüm bedeni… Artık kimse durduramazdı onun firariydi yüreği, firariydi gözleri, firariydi tüm benliği, Rüzgar’ın diğer adıydı firari… |
|
598
|
|
|
|
Ünlü kolbaşı Afet Fatma`nın meşkhanesiydi burası. Ahu dilber iken çengilik yapmış, nice canları aşk ateşi ile kavurmuş ve hatta başka bir söylenceye göre de hislerine karşılık bulamayan birkaç delikanlı kendini asmıştı. Yaşlanıp feri sönmeye başlayınca hususi meşkhanesini kurmuş, gündüzleri musiki ve raks dersleri, akşamları da eğlenceler düzenler olmuştu. Kolbaşılığını yaptığı kızlar güzellikleri kadar yetenekleri ile de dilden dile dolanıyorlardı. |
|
599
|
|
600
|
|
|
|
Bizi ayıran yollar geri getirecek bana seni... O yüzden lanetlenmiyor yollar hiçbir zaman... |
|