• İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm |
461
|
|
|
|
Dudak büküp sırt dönmelerin olurdu dargınlığı oynarken. Sonra aynada bir çift göz belirirdi.
Unutmuşsun gibi, orada öylece bana bakardı. Karanlığa yaklaştıkça irileşiyor gözbebeklerin. Derinliğine çekiliyor, giderek ufalıyor yansımam. Tutup gazete geriyorum araya küçüldüğümü sanarak. Altta kalır mısın hiç. Elin tarağa uzanıyor, bakışların ise saçlarına doğru kayıveriyor üzerimden.
Sehpaya bırakılan fincan tıkırdıyor da ayılıyorum. Adımlarınla karşı odaya geçiyorum bu kez.
Oda soğuk, üşüyeceksin. Canlandırmak gerekecek sobayı. Olabildiğince bakınıyorum loş ışıkta, göremiyorum. Yer yarıldı içine mi girdin ne, hiçbir yerde yoksun. Sokak lambasının aydınlattığı köşe de boş.
|
|
462
|
|
|
|
Kız ayrılığın bu kadar acısız olmasına inanamadı. Olaya melodram havası katmak için sevgilisine gece telefon mesajı yazdı. “Beni durup dururken neden terk ettin. Hayatında başka bir kız varsa açık söyle. Ben bu acıya dayanamıyorum. İntihar etmeyi düşünüyo |
|
463
|
|
|
|
Saatin tiktaklarından başka sesin çıkmadığı odadaki gerginlik elle tutulacak kadar yoğundu sanki. |
|
464
|
|
|
|
Birkaç saattir, içimde günlerdir kelimelerinin yokluğuyla zayıflamış kalbim, her ‘an’ ı ‘anı’ ya dönüştürürken, dayanamıyor sensizliğe. Aradan geçen iki haftaya rağmen hâlâ yazmadın bana. Belki de yazamadın, boş ver, artık bir önemi de yok… |
|
465
|
|
|
|
Sevdadan büyük yemin, unutulmaktan ağır kahır, özlemden keskin zehir var mı?.. |
|
466
|
|
|
|
Sımsıkı sarıldığı meğer yalnızlığıydı. Hayretle gördü bunu. Nasıl olur, dedi kendi kendine. Peki, sevgisi neredeydi? Hayalinde miydi her zaman ki gibi? Evet, hayalindeydi.
|
|
467
|
|
|
|
aşk eski günlerini özlüyor ve çaresiz olduğu için ağlıyordu. küçük bir çocuğa içini döküp bir parça rahatlamıştı. |
|
468
|
|
|
|
uzaklara bakıyor uzun uzun ...
hasret rüzgarı yanaklarından geçiyor. |
|
469
|
|
|
|
Dudaklarında hissettiği ateş yavaş yavaş bütün bedenini sarıyordu.Dilinin ucunda alevlenen yangın ona zevk içinde ızdırabı da tattırıyordu.Bu zıtlık içinde hayatının en hoş öpücüğünü tecrübe hanesine ekliyordu. |
|
470
|
|
|
|
Bir genç kız delikanlıya sorar:
"Benden hoşlanıyor musun?"
Delikanlı;
"Hayır" diye cevap verir.
Kız sorar:
"Beni sevimli buluyor musun?"
Delikanlı;
"Hayır" diye cevap verir. |
|
471
|
|
|
|
Gittin… Gittin canımın canı…
Yarım bıraktın beni… Yaralı…
Sevgisiz kısır bir yürekle, yarım kaldım…
Yarsız kaldım işte…
Bir ömür boyu sevgisiz…
Sevgilisiz…
Issız…
|
|
472
|
|
|
|
Odadan geri geri çıktı Kıpti Simay. Kömür rengi dalgalı saçları beline uzanıyor, ay beyazı teni kolsuz cepkeninden parıldıyordu. Boyu ne kısaydı ne de uzun. Çıplak ayaklarına halhallar takmıştı. Eteğinin altına giydiği pantolonun yanları baldırına kadar yırtmaç ile açıktı. Herkes bacaklara bakakalmış, acaba siması da ismi gibi ay parçası mı diye merak ediyordu. |
|
473
|
|
|
|
"Prensesin artık seni görüyor.Rengini aşkından çalan kırmızı bir gülle birlikte seni sonsuza çeyrek kala,mavinin aşkla buluştuğu yerde seni bekliyor olacak..." |
|
474
|
|
|
|
Beraberliğimizdeki met cezirlere rağmen seninleyken çok mutluydum. |
|
475
|
|
476
|
|
|
|
Ufak bir masal; ufacık zamanlara sığan geniş zamanlarda yaşanan... |
|
477
|
|
|
|
Masallarda olur sanırdım kırkla ilgili cezaları
Kırk katırmı kırk satırmı derlerdi mahkuma
Kırk katır belki çekilir
Kırk satırda kabul
Ama sensiz kırk gün
Ne çekilir ne katlanılır canım Semam'm |
|
478
|
|
|
|
Ben sevdim seninki sahteymiş meğer
Seven sevgisine karşılık ister
Bende hala sevgin kaldıysa eğer
Sükut edip durma al hakkın varsa |
|
479
|
|
|
|
Kolbaşı olarak Afet Fatma ne derse o olacaktı. Olacaktı olmasına ama, mendilin kime verileceği konusunda sıkıntı vardı. Selim’e verilmesi en iyi çözüm gibi görünse de, aralarında çıkacak olası kavganın sonu pek tatlı bitmeyecekti. Osman, Selim’i çiğ çiğ yerdi ve buna da kimsenin sesi çıkmazdı. |
|
480
|
|
|
|
"Hayır Nejat bey, teşekkür ederim ama gitmem gerekiyor. Akşam nasılsa tekrar geleceğim" derken sanki gizli bir randevu veriyordu Aytuğ komisere. Kelimelerin özgürlüğünü kullanarak, ikisinin anlayabileceği cümleler kuruyordu. Bi rataftan gitme hazırlıkları yaparken bir yandan da akşam onu görüp göremeyeceğinden emin olmak istercesine aynı şifreli cümleleri Aytuğ`dan da bekliyordu sanki farkında olmadan.
|
|