• ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm |
381
|
|
|
|
Aptalsýn sen dedi seman senin deðilmi
Bundan sonra sen nerde ben orda olacaðým
Özlediðin yýllarý sana yaþatacaðým |
|
382
|
|
|
|
Bir tarih yazýlýyor her gece bu sokaklarda. Sen yoksun, özel olan hiçbir þey yok! Koca ve subjektif bir tarih yazýlýyor. Her gece yazýlýyor “YALNIZLIÐIN ALENÝ TARÝHÝ”. |
|
383
|
|
|
|
Bilirsin bu þehir benim için sendin. Koca Ýstanbuldun benim için. Ýçinde herþeyi barýndýran koca bir ana kucaðý. Bilmeden ne çok anlam yüklemiþim varlýðýna. |
|
384
|
|
|
|
imkansýz bir aþký anlatýyor. |
|
385
|
|
|
|
Vakit çok geç oldu. Bu gecem eskidi ve sen eskimiþ hiçbir þeye lâyýk deðilsin. Yalnýz kalmadan önce son bir soruya cevap verecek misin: bu mektupta yazýlamayanlarý da okuyabilecek misin? |
|
386
|
|
387
|
|
|
|
siz hiç aþký yaþayýp aþkýmmmmm diyemediginiz oldu mu
siz hiç bi sabah uyandgýnýzda en sevdiginizin haykýrýþlarýný çok uzaklardan duydunuz mu ,sen benim ruh ikizimsin sen bensin diyip çekip gittiniz mi
|
|
388
|
|
|
|
Dünyada her duyguyu barýndýran ender kentlerden biri olan Ýstanbul’da “Karþýlýksýz Aþkýn” semboluydu Kýz Kulesi … |
|
389
|
|
|
|
Ey aþk, madem ki bana geldin, baþým gözüm üstüne, hoþ geldin.
Derviþane tabir ile "Haktan ne geldi de biz kabul etmedik." derim, derim de seni kabul ederim.
Hoþ geldin sen bana. Ve ne iyi ettin de geldin. |
|
390
|
|
|
|
Yýllar sonra yazýlan bir mektup |
|
391
|
|
|
|
Saat oldukça geçti. Odanýn sessizliðinde tik taklar bedenimi silkeliyordu. Her geçen saniye bir þeyler koparýyordu yüreðimden. Kulaklarým kapýnýn tokmak sesleri ile irkilmiþti. Yavaþça yerimden doðrulup kapýya doðru ilerledim. Kalp atýþlarým tokmak sesini bastýracak kadar güçlüydü. Kapýnýn koluna uzandým, sanki senin ellerini tutar gibi sýmsýký tuttum. Ve açtým, Sendin gelen. |
|
392
|
|
|
|
“Ölüleri yaþayanlar gömmeli, fakat burada yaþayan hiç kimse yok; hayatta olanlar uykuda geçiriyorlar ömürlerini. Sen onlar için mutluluk yaratamazsýn, kendi kederlerinin bile farkýnda deðiller, üzülemiyorlar bile artýk, çünkü çoktan tükenmiþler.” |
|
393
|
|
|
|
nasýl terkedersin sahip bile olamadan |
|
394
|
|
|
|
Hurdacý genç el arabasýyla hurda toplamaya çýkmýþtý:
" Haydi, demir alýrým, bakýr alýrým, alüminyum alýrým, sarý alýrým. " diye baðýrýyordu.
Çok zengin, katlarý, yatlarý, köþkleri, fabrikalarý bulunan bir ailenin kýzý olan Hülya, üstü açýk, spor arabasýyla köþkün bahçesinden yola çýkmýþtý. Hurdacý gencin sesini duyunca frene bastý. Bekledi. Hurdacý genç, arabasýnýn yanýndan geçerken:
" Affedersiniz ama, siz aldýðýnýz demirleri, bakýrlarý ne yapýyorsunuz? " diye sordu. |
|
395
|
|
|
|
Uzun süren bir sevda masalýydý onunki..Sevdiðini tanrýlaþtýrmýþtý içinde..Tapýyordu adeta kutsal bir varlýk gibi ona..Bir gün geldi..ve inancýný yitirmeye baþladý yüreðindeki tanrýya.. |
|
396
|
|
|
|
Aç kalbinin kapýlarýný ardýna kadar ve al beni içeri, sonra sýký sýký kapat kalbinin kapýlarýný ve kilit üstüne kilit vurup, pencereleri kapatýp, perdeleri örtüp sar beni sevginle.
|
|
397
|
|
398
|
|
|
|
Size birþey söyleyeceðim Sevgili, ben en az sizin kadar seviyorum sizin hayalinizi... |
|
399
|
|
|
|
Ýþte son olarak da az önce aramýþtý Ali. Onu yazlýk evinde bir hafta sonu geçirmeye davet ediyordu. Reddedememiþti Elif. Sanki ayný çatý altýnda geçirilecek bir gece, |
|
400
|
|
|
|
Tabularýn , savaþýn ve ölümün olmadýðý , Nuh’un gemisi gibi her cansýzdan bir çiftin sýðýndýðý yerde , bir sonraki savaþý beklemeye koyuldular . Hiç baþlamasýn istiyorlardý ama ne yazýk ki tükenen ve sonra yeniden türeyen soylar savaþý unutmamýþlard |
|