• İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm |
641
|
|
|
|
|
Uzaklarda bir deniz feneri. Görevi karanlıkta yolunu kaybedenlere yardım etmek değil midir zaten? İşte, yanıp sönen ışığıyla bir şeyler fısıldıyor. |
|
642
|
|
|
|
|
Bir tek uykumda sevemiyorum seni,gözümü açar açmaz resmini arıyorum yatağımda,önce alıp göğsüme basıyorum sonra sayısız buseler.Ayaklarım değiyor yere,iki ayağım birden;o an anlıyorum seni daha da sevebilmek daha da yaşatabilmek için hayata direnmişliğimi...Duvardaki saate takılıyor gözlerim;akrep kaçarken yelkovan kovalamakta,her altmış beş dakikada bir buluşmaları.O buluşmadaki hasretle sarılışları,akrebin başının yelkovanın omuzlarına değmesi,altmış beş dakikada bir kendilerini kaybetmişlikleri. |
|
643
|
|
|
|
|
Yiyecek sıkıntıları yoktu. Ama nereye kadar? Prenses İreni uzandığı yatağında geçmişini düşünüyordu |
|
644
|
|
|
|
|
Genç adam birazdan kalkıp gidecek ve bir daha kimbilir kaç ay sonra görüşeceklerdi. Ayrılığın pul biber acısı, şimdiden dudaklarına işlemişti. |
|
645
|
|
|
|
|
Evet kabul etmemek imkansız. Değişiyorum... Sabah perdelerimi açarak güneşe günaydın dediğimi hiç hatırlamıyorum. |
|
646
|
|
|
|
|
"aşk, bazıları için yaşam pınarı, bazıları için de uçurum kenarı. acaba bizim gözümüzde nasıl?" |
|
647
|
|
|
|
|
Zarif ve yumuşak parmaklarıyla kristal, ince kadehe uzandı. Sandalyesinde daha rahat oturup bacak bacak üstüne attı. Beyaz, sıfır kollu, yakası işlemeli bir gömlek ve bordo, diz üstü bir etek giymişti. Parmak uçlarıyla gerdanlığıyla oynuyor ve giden balıkçı gemisinin etrafına üşüşen martıları izliyordu. |
|
648
|
|
|
|
|
Genç adam kadına döndü ve artık bildiğini sandığı cevapları reddederek kadının dudaklarında kayboldu. Artık cevap aramıyorlardı. Çünkü söylemeseler de cevap belliydi “seni seviyorum genç adam, seni seviyorum genç bayan” …
|
|
649
|
|
|
|
|
O ise tam bir Rus kadınıydı. Evet kesinlikle bir Rus kadınıydı. Bir yerde okumuştum; bir Rus kadınına hiçbir zaman tam anlamıyla sahip olamazsın. Her an, her saniye onu kazanmak için mücadele edersin. Taa ki onu öldürünceye yada kendini. |
|
650
|
|
|
|
|
Bir tarafım seni deliler gibi özlerken diğer tarafım otur diyor kendinle baş başa kal FAYDASIZ!!! |
|
651
|
|
|
|
|
Elimde tuttuğum sürece onu, yaşıyordum çocukluk yıllarımı. Tekrar... Tekrar... Sıkıca sarıldım ona bugün. Göz yaşlarımı verdim ona son defa. |
|
652
|
|
|
|
|
Sezsiz limanlar aradım umutsuzca içimdeki fırtınaya,bir boşluğu doldurmasını istedim tuttuğum ellerin,yalnızlığımı boş gözlerle doldurdum,hayallerimi bilinmeyen uzaklara giden trenlere yükledim,sancılarımı hastane koridorlarının duvarlarına yazdım...kanatlarını yeni çırpmaya başlayan bir kuş misali döküldün dudaklarımdan,kalemim hayat verdiğinde sana sen vazgeçilmezim oldun.işte böyle bişey benim için yazmak ve yazdıklarımı paylaşmak. |
|
653
|
|
|
|
|
Sen bana birazcık bekle dersin,o cümleyi kullandığın anda anlarım göğsümdeki stepne yüreği,benden önce bir sevda uğramıştır limanına ve izlerini taşır iskelen.Sen o izleri silmeye çalışırsın bense sana yardım etmeye.Kabul etmezsin yardım teklifimi,sen etmedikçe uzar gider bekletilmişliğim. |
|
654
|
|
|
|
|
Keyifle okuyacağınızı düşündüğüm bir çalışmadır. |
|
655
|
|
|
|
|
Parasal başarının en üstün değer olarak görüldüğü, pazarlamanın hakim olduğu bir kültürde insanlar arasındaki ilişkilerinde ticari ve iş piyasalarında geçerli olan alış-veriş yöntemleriyle gerçekleştirilmesine şaşmamak gerekti!
|
|
656
|
|
|
|
|
Zamansız çıka gelir bazen kelimeler. Dürter , uyutmaz bizi. Yazmadıkça da rahat bırakmazlar.
Yazmalıydım , yanlız uyumak için.
|
|
657
|
|
|
|
|
Sensizlikti senden kalan, bir de deniz mavisi gözlerin. |
|
658
|
|
|
|
|
uzun zman olmuştu onu görmeyeli |
|
659
|
|
|
|
|
çokca aldatmaların aşandığı bir aman da bende aldatıldım ve aldatan ucuz insana yazdığım bir şiir... |
|
660
|
|
|
|
|
aşkın tüm gerçekçiliğini ortaya koyan bir yazı... |
|
Anasayfa
