• İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm |
21
|
|
|
|
içimizde biriktirdiklerimiz bizim ön yüzümüz. |
|
22
|
|
|
|
Dipsiz kuyu sevdam. Çıkmaya çalıştıkça boğuluyorum. Sevmeyi ertelemek istedikçe, nefret ediyorum dedikçe geriye gidiyorum. Çok sevmiştim
çok, bana keşke dedirtme demiştim sevdiğime. Bilemezdim böyle olacağınıi . Kim bilebilir ki zaten...Tüm sevgiler mutl |
|
23
|
|
|
|
Catulle Mendès Fransız bir şair ve mektup yazarıydı. Ondan bir eseri serlevha edelim… |
|
24
|
|
|
|
Helin binanın bahçesinde akasya ağaçların altında tek başına oturmuş, ağaçların dallarına konmuş kuş seslerini dinliyordu. Gerçekten kuş seslerini duyuyor muydu bilinmez. |
|
25
|
|
|
|
Derin ve kıprtısız yani suskun bir gece. Gözkapakların ağırlaştı ve uykuya daldın. Sabah uyandın, öğlene doğru ona telefon edip randevu verdin. |
|
26
|
|
|
|
Eski bir aşkın can çekişen satırları. |
|
27
|
|
|
|
Merhaba, yine ben. Hani artık nefret ettiğin o kişi. Sana verdiği değerden daha fazla kötülük eden kişi. Hatırlamışsındır umarım. Uzun zaman oldu belki de görüşmeyeli ve yine hissettiriyorsun kendini derin yazılarda. |
|
28
|
|
|
|
Güzeldin,
Önce bu yanın çekmişti beni kendine, büyülü bir yanı vardı gözlerinin, bakmaktan alıkoyamazdım kendimi. Bilmezdin sana olan zaafımı hayran hayran bakardım sana sen dostça sanırdın.
Saatlerce bıkmadan anlatır doğru dürüst hiçbir kelimeni dinley |
|
29
|
|
|
|
“Bir zamanlar Ritsa Gölü’nün yerinde bir vadi ve onun içinden akan bir ırmak varmış. Bu vadinin masalsı yamaçlarındaki meralarda, dünyalar güzeli bir kız yaşarmış.
Adı Ritsa olan bu kızın Agepsta, Atsetuk ve Psegishi adında üç erkek kardeşi varmış. Erkek kardeşleri gündüz ormanda avlanır, akşam olunca da kulübede toplanırlarmış. Ritsa onlara yemekler hazırlar ve şarkılar söylermiş. |
|
30
|
|
|
|
Dün seni rüyamda gördüm. Bana gülerek bir şeyler dedin. Ben sana sarıldım .Seni kokladım. Sonra uyandım. Sen yoktun. |
|
31
|
|
|
|
Önümüzdeki hafta yeni bir kitaba başlayacağım. İçinde bahçe bitkilerinin bakımı hakkında değerli bilgiler bulabilirsiniz. ÇEKİRGENİN AYAĞINDA NALİNİ. Birinci baskısı tükenmeden sipariş etmeyi sakın unutmayın..
|
|
32
|
|
|
|
Evin, kocaman dağ hiddetinde heybeti, sırrı, gören gözler için durgun sular keyfiyetinde aşikâr olan efendisi, Dilşikâr nasıl bir gönül avcısıymış bir gün olsun merak etmedi. Oysa Dilşikâr perdeleri gönül gözüyle birer birer indirdi. Nedir o öfkeli dağın arkasındaki durgun su, biliverdi. |
|
33
|
|
|
|
Bir denizaltıcının aşkı. “seni seviyorum...” "ebediyete kadar"
http://cakkilic.blogspot.com/ |
|
34
|
|
35
|
|
|
|
Ferhat her zaman ki yaptığına nokta koymak istiyordu. Bunu nasıl yapacağını bilmiyordu. Bir çaresi olmalıydı. Ya odunları kırarken kulağına gelen seslere aldırmayacak veya artık ağaçlara fısıldamayı kesecekti. Ferhat ağaçlara fısıldamayı biliyordu. Yapması gereken ağacın içinden kendi içine görünmez bir ışığın nurun aktığını düşünmekti. |
|
36
|
|
|
|
İKİ GENÇ KIZIN SOHBETİ. BİRİ PİÇ. DİĞERİ UYSAL |
|
37
|
|
|
|
Önce ayaklarını sürükledi adam, bedenini taşıdığından haberi yok gibiydi. Hem orada olmayı hem de uzağa çok uzağa gidebilmeyi diliyordu en derinden, kendi bile farkında değildi. Küçük yürekli kadın anladı yoksunluğunu, yoksunluğundan doğan hoyratlığını adamın. Bu kadar çıplak bakan bir çift göz görmeyeli ne kadar olmuştu. Ne olmuştu da bakıyor, görmüyordu bu rengarenk hayatı. “Heyhat” dedi içinden kadın, “sancı ancak dinlenirsen diner, git bu gözlerden olabildiğince uzağa, basıncı düşük bir yerlerde eyle yaşam denen ne kadar sefa varsa.” |
|
38
|
|
|
|
Kitap oku kızım, o halde kucaklarım seni |
|
39
|
|
|
|
''Madem küstün, dargındın, neden geldin ağladın?
Rıhtımda boynu bükük, bana mendil salladın...''
Bu şarkının sahibi de bizim ayrılığımızı yaşamış.
Anımsar mısın?............
|
|
40
|
|
|
|
BAŞIMDAN GEÇEN BİR GERÇEK OLAYDIR |
|