• İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm |
121
|
|
|
|
Doğanur, dikkatle baktığında hortum içinde bir şey olduğunu fark etti, fakat ne olduğunu bir türlü kestiremiyordu. Birden bir gök gürültüsü duyuldu. Gökyüzünde şimşekler çakıyor, sanki garip bir yaratık kulağının dibinde inleyerek bağırıyordu. Çakan şimşeklerden biri gelip hortuma vurdu. Yeryüzünde bir patlama oldu. Doğanur atından savrularak yere yuvarlandı. Başını kaldırdığında ... |
|
122
|
|
|
|
Gitmişsin senin için geldiğim bu şehirden kimsenin bilmediği bir yere. Ne bir haberin kalmış, ne başka bir şey suçlu kaçışının gidişinde. Nereye gittin ve bir gün dönecek misin bilmiyorum. |
|
123
|
|
|
|
Insan bazen buldugunu sanir aski... artik bir daha yasanmayacagini düsünür insan. Ama her seyden vazgectigi bir zamanda ask kapiyi caldiginda ...aslinda yasadiklarinin ne oldugunu sorgulayamaz bile artik. Sadece o aski o ani yasamak ister ..kaybettigi yi |
|
124
|
|
|
|
Sonunda gelmişti beklenen, hayallerinin en güzel yerinde gelmese olmazdı zaten...
|
|
125
|
|
|
|
Elektrik gidince neler olabileceğini hiç düşündünüz mü? Bir insan hayatında ne gibi değişimlere yol açabileceğini ve nasıl etkiler yaratabileceğini mesela? |
|
126
|
|
|
|
Hiç gerçekleşmeyecek hiç kavuşamayacak hiç bir araya gelemeyecek aşklar vardır,herşey uzaktan ve kısıtlıdır onlara göre,çünkü onlar hata yapmadan ilerleme hedefini seçmişlerdir hayatlarında,evet kolay kolay sevmemiş kolay kolay aşık olmamışlardır,sadece bir seçim yapmak zorunda oldukları için o seçimleri yapmışlardır, bir ruhu size yakın gelebileceğiniz bir ruhu tüm kalbinizle görmek isterseniz şayet görebilirsiniz buna inanın. |
|
127
|
|
|
|
Bir bahar günüydü.
Bir gün önceden telefon etmiş, ısrarla, yalvarırcasına söylemişti.
--Yarın bütün gününü bana ayır lütfen..!
--Tamam, dedim |
|
128
|
|
|
|
Karanlık terkedilmiş mutfağa baktı "Çok garip söylediği şarkı hala kulaklarımda" diyerek iç geçirdi |
|
129
|
|
|
|
Ne günlerdi onlar, o gün için macera, bugün ise anlatılan ne acıklı dönemlermiş. Ne kayıpmış ömrümüzde.İnsanların birbirini kasıp kavurduğu bir dönemde çocuk olmayı öğreniyordum.
O zamanlar, aşk ne demekti, nerden alınırdı.
Bir çocuk bedenine ağır, bir |
|
130
|
|
|
|
Esat sevdiği kızın evi önünden geçtiğinin sayısını bile bilmiyordu. Bildiği ise sevdiği kızın kendisiyle hiç ilgilenmediği idi. Nedense evinin önünden bu kadar çok geçtiği halde dikkatini çe |
|
131
|
|
|
|
Kerem'de kavuşamadı Aslı'ya
Ferhat'da Şirin'e.
Eğer yok saymak, küsmek gerekiyorsa birine...
O ,ne sen ne de ben..
|
|
132
|
|
|
|
Yaşlı bir adam ve yılların getirdiği bir özlemin hikâyesi... |
|
133
|
|
|
|
Hayat arkadaşından daha da öte maşukasını arayan bir aşığın öyküsünü anlattığım bu yazım bayağı iltfata mazhar olan ve çok yorumlanan yazılarımdan biridir |
|
134
|
|
|
|
Kötü sonun başlangıcı olan o gün, sık sık aklına geliyordu. “Kanatlarım olsaydı, uçsaydım ve Münevverimi o arabanın önünden alıp kaçırsaydım. Ya da o araba onunla birlikte beni de çiğnesydi!” Dedi ve yumruğunu bütün gücüyle masaya indirdi. Eli çarpmış olmalı ki kül tablası yere düştü. Kırılmamıştı, ama halının üzeri sigara izmariti ve kül içerisindeydi. Aslında bu yumruk öfkesinden dolayı değildi. Çaresizliğine atılmıştı… |
|
135
|
|
|
|
izmit seka'da yazılan bir yazı. |
|
136
|
|
|
|
Sana geliyorum ey sevgili! Hayata inat vazgeçeceğim yaşamımdan... Sana geliyorum... |
|
137
|
|
|
|
Benim sevgi anlayışım farklı. Zamanla duygularım olgunlaşır, sevgiyle yoğrulur, sevgi yoğunlaşır aşka dönüşür. Ama şu an için kendi anladığım anlamda bir sevgi ve aşk sözkonusu değil, olamaz da. Sadece sana karşı bir ilgim var, yeterince tanımıyorum, sen |
|
138
|
|
|
|
Sensiz biten baharı, kilitledim kasama,
Sağlam bir duvar ördüm, gönlümdeki arsana.
|
|
139
|
|
|
|
Hoşça kal diyor gözleri…Yağmur yağıyor…O ağlıyor…Ben ağlıyorum…Hoşça kal diyorum…Ağlıyor gözlerimiz…Damlıyoruz birbirimizin gözlerinden…Düşüyoruz…
|
|
140
|
|
|
|
Pusulasını yitiren bir sandalım açık denizlerde. Tekmeleyerek ilerliyorum önüme çıkan engelleri. Yitirmenin acısıyla o asil rotaları...
Korsan karasularının dehlizlerinedir artık yolculuğum. Ve prangasızlık
yalnızlığıdır bu. Yalnızlık acısıdır. |
|