• İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme |
721
|
|
|
|
Şairin mesleğinin bir ölçüde kötüye kullanıldığı açıktır. Erkek ve kadın öyle çok yeni şair ortaya çıkıveriyor ki, yakında hepimiz şaire benzeyeceğiz ve okurlar gözden kaybolacak... |
|
722
|
|
|
|
İçimdeki umut mu acaba bu sefer? Ne olacağını, neler yaşanacağını bilmeden, hem de hiç umursamadan yola çıkmak mı? |
|
723
|
|
|
|
Bazen sadece hoyrat bakışlarınla inatlaşırsın yaşamla. Konuşmazsın fazla; gözlerini kapatırsın, kulaklarını da. |
|
724
|
|
|
|
Ağzımdaki küfür müydü, duamı? Arştan inen melek miydi, şeytan mı? Havada ki bu koku cennetten miydi, cehennemden mi? Yüzümdeki bu yüz benim miydi, onun mu? |
|
725
|
|
|
|
Yıllarca konuşmamaktan dudaklarım kuru kelimelerim küflü ve basit. Kendimle beraber kaybettiklerim başkalarında. Başkalarının kazançları umutsuzluğum. |
|
726
|
|
727
|
|
|
|
Öz benliğimizi bulma yolundaki kısıtlamadan dolaya hiçbir zaman benliğimize ulaşamayız. |
|
728
|
|
|
|
Toprağını kaybetmiş bir dünya, yeşilliği solup gitmiş bir orman, yıldızları sönmüş bir gökyüzü... Tüm bunların bir farkı var mıydı oyuncağını kaybetmiş bir çocuktan? |
|
729
|
|
|
|
Şuh bir kahkaha duydu..ona baktı..sigara içiyordu..kendine güvenen bir ifade vardı yüzünde..alaycı bir şekilde kıvrılmıştı dudakları..küçümseyen bir bakış vardı gözlerinde sanki..güçlüydü bu kadın..öfke dolu bakışlar yüzüne gözlerine kitlenmişti..bakışlar |
|
730
|
|
|
|
Bardağı eskiten ölüsu!..
Zamanı kemiren ölüsandalye!
Düş ve hayalin dişleri arasında sıkışıp kalmış ölübattaniye!
Sahibinin beynine her gece bir din gibi iniveren ölüsır!
|
|
731
|
|
|
|
Oysa bu şehir ona çok büyük bir şey bağışladı...
Rengi siyahta olsa yaşamı...
|
|
732
|
|
|
|
Nee ilkokul mu?.. Bu öğretmende kim, Leman öğretmen, bu adam ölmüştü... |
|
733
|
|
|
|
Bir zencinin esaretinde yaşıyordum… kaçanları yakalamak için kollar çıkıyordu (göğüs)kafesimden. Kulağımda hep bir çığlık vardı, kimin olduğunu bilmediğim… Gözlerimin ucunda bir yazı, aklımda herşeyimde bir düş… Düş-mek’ten düşleme |
|
734
|
|
|
|
O kadar yalanmış ki masallarımız, geri dönmeye karar verdiğimizde, arkamızda bıraktığımız ayak izlerini bile bulamadık. Ne yürümeyi becerebildik geleceğe doğru, ne de geri dönmeyi adamakıllı. Meğer masalmış tüm yaşadıklarımız ve yalanmış tüm masallarımız. |
|
735
|
|
|
|
Ben “Günaydın! “ demenin kıymetini anlıyorum şu günlerde. |
|
736
|
|
|
|
Ve bizler batı rüzgarları kadar özgür sanıyorduk düşlerimizi, tutsakmış düşlerimiz bile içimizde. |
|
737
|
|
|
|
Uyuşukluk... Hırsız... Duman... S... Gel...(gelme) |
|
738
|
|
|
|
Adım şimdi kayıtlara geçsin...
|
|
739
|
|
|
|
'yüzümden geçen zaman/içimden hiç geçmedi/ümitlerim yıprandı/düşlerim eskimedi' |
|
740
|
|
|
|
Sokrat: Tilki kümese girdiğinde seçme lüksüne sahip değildir. Ne bulursa onunla karnını doyuracaktır. Herhalde aslana da bu telkini vermiş değildir!Meraklı Eşek Arısı: Tilkide o cesaret ne gezer? Tilki bakmış ki kral her gün yiyecek konusunda farklı şeyler istiyor. O nedenle “yakında sıra bana da gelebilir” düşüncesiyle bu ihtimali ortadan kaldıracak bir plân yapıp kralın huzuruna çıkmış. Ve demiş ki “Efendim, geçenlerde insanların bir toplantısını gizlice izledim ve oradaki konuşmaları dinledim. Bir büyücü, maymun etinin yararlarını anlattı. Maymun eti yemek genç kalmada, hastalıklara karşı dayanıklı olmada ve daha birçok konuda çok yaralıymış. |
|