• İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme |
261
|
|
|
|
Kabuğu kırılan her sedefin içinde inci yoktur... |
|
262
|
|
|
|
Parçalanmış bir bedenden geriye sağlam bir çift papuç kalması pek mümkün olmasa da; belki mayın toplayan masum çocukların lastik papuçlarından biri olabilir... Yada bir gelinin veya damadın daha nikah masasında başlatılan anlamsız üstün gelme didişmelerinin izi vardır üzerinde. Belki de gitmemesi gereken bir yere doğru ayakları sürüklenirken kendi ayağına basıp kendine engel olmaya çalışan birinindir bunlar. Yada bir Züleyha'nın Yusuf'u kovalarken veya bir Sindirella'nın kaçarken düşürdüğü ayakkabılardır. Kaçarken vurulan birinin, belki sekerken burkulan bir bileğin de olabilir... Yada eylem yaparken yerde sürüklenen bir öğrencinin ayağından düşmüştür. Veyahut ayağı kesilen bir çocuğun annesinin içini dağlıyorlardı da gözü görmesin diye eskiciye vermiştir. Biri çocuğuna birşeyler almak için satmış da olabilir basbayağı. Karpuz kabuğundan gemiler yapan çocuklar mühimmatlarını kaçırırken annesi arkalarından söylenerek fırlatmış da olabilir, kaplumbağaların da uçtuğu bir beldede, kayalıktan atlayan Halepçeli kızın kesik kollu ağbisinin ağzında taşıdığı son yadigar da... |
|
263
|
|
|
|
Ben ölürüm zaman zaman, her zaman... |
|
264
|
|
|
|
Günah çıkarmak için geç kalmayın... |
|
265
|
|
|
|
Bir davaydı Filistin! Uzak diyarlarda unuttuğumuz.
|
|
266
|
|
|
|
Bitmek bilmeyen buhranlı gecelerde yaprağa tutunan çiğ tanesi gibiyim. Umutlarım gökyüzünde bir meleğin kanadında asılı. Semada gezinen bakışlarım bile ümitsiz.
|
|
267
|
|
|
|
İşte bu yüzden günlük bana hep, en büyük düşmanımın -kendimin- karşısına dikilmek için yanıp tutuştuğum velakin realist bir korkaklıkla sürekli ertelediğim biraz gizemli ama cesurca bir uğraş olarak gözükmüştür. Onu bu denli esrarengiz ve ürkütücü kılansa "kendime karşı dürüst davranmak" zorunluluğudur. |
|
268
|
|
|
|
Kendimi iki hayvan kimliğiyle özdeşleştirdim bugüne değin. Biri Kedi, diğeri kelebek.
|
|
269
|
|
|
|
"Bundan önceki hayatımın içinden geçiyorum
önceki hayatımdaki çölden geçiyorum
şimdi iki yanında yükselen uzun binalara aldırmadan
burası çöldü biliyorum
o zaman da çöldü
bu zamanda
binaların örtemediği çölü görüyorum
eski bedenimde aldığım öldürücü yaralar
yalnızca birer leke şimdiki bedenimde
yatağan, saldırma, ok mızrak
fal gibi sakli duruyor derinimde
kutsal kitaplara dilini veren şiir
birer leke dilimde
bir zamanlar gördüğüm bir rüya bu
şimdi içinden geçiyorum
görmüştüm görmüştüm görüyorum"
Yanımdan tekerleklerine boncuklar dizildiği için ilginç ritimlerde sesler çıkartan bisikletiyle minik bir çocuk geçiyor. Tekerlek döndükçe kum saati ters düz oluyor. Tekerlek zamanı öğütüyor. Kendimi ritme kaptırıp arkasından bağlanmış bir teneke gibi sürükleniyorum. Bilinç altımın akıntılarından birine, bir kanala giriyorum. Ve orada içime dolan çim kokusunu, hatıra kumbaramın gıcırtılı sesi eşliğinde yüzüme çarpan vernik kokusuna bağlıyorum. |
|
270
|
|
|
|
Yetişkinlerin dünyası güzel değil.
Yaş ilerledikçe, olumsuz birikimler artıyor, dünyanın kötülüğü daha çok göze batıyor galiba!
Çocuk ruhunu bilen duyarlı insanlar, iyilikler üzerinizde olsun...
|
|
271
|
|
|
|
Şu meymenetsiz herifin ettiği sözlere bakın hele!..
“Putin’den mümin kokusu geliyor” diyor…
Veyl olsun sana!...
Olmayan aklına, bozulup tahrif olan ilmine güvenerek kibir ve gururla, müminlerle alay ederek, müstekbirlik taslayıp konuştuklarına ve yazdıklarına veyl olsun!..
Müslümanların konum ve itibarlarına dil uzatarak, istihza ve alaylarla Müminleri çekiştirip ; “Putin’in tırnağı olacak bir tane adam İslam dünyasında yok” şeklinde sarf ettiğin talihsiz sözlere veyl olsun!...
Geldiğin durumu görmeden, dünyada ebedi kalacağını zannedip dünya üzerine planlar geliştiren, âhireti öteleyen Putin gibi birine; “mümin kokusu geliyor” şeklinde yaptığın boşboğazlıklara veyl olsun!...
Her bir Hümeze ve Lümeze’ye veyl olsun!
Her bir Hemmaz ve Lemmaz, cehennemin Veyl’ine gitsin…
Bay alim müsveddesi; sen de bilirsin ki; Allah’u Teala bu Sûrede, basit ruhlu, aşağılık bir kişi canlandırılarak böyle insanların hâl ve tavırlarını tasvir ederek ne kadar zavallı olduklarını anlatmaktadır…
İşte o zavallılardan biri de sensin, sen!…
|
|
272
|
|
|
|
Bir ölümsüz çelişki Hayat; varlığını küçük şeytanlara satmak... |
|
273
|
|
|
|
Ben güzel yazı yazardım. Öyle derlerdi okuyanlar... Hiç bir imla kuralım yoktu sadece "nokta" vardı bildiğim. Zaman geçti yazmayı öğrendim sonra.
Öğrendim ki masumiyeti bozulmuş kelimelerin. Noktayı koyacağım kadar renkli düşlere sahip değilmişim artık... |
|
274
|
|
|
|
..."sistem" güzel günlere dair bir umut insanın beyninde. Onunla uğraşmayı bırakıp aynaya baktığında ve kendini gerçekten görebildiğinde, belki birşeyler işte o gün değişecek! Çünkü sen o gün hatayı İLK KEZ kendinde aramış olacaksın... |
|
275
|
|
|
|
Su ve rüzgar yeryüzünün iki büyük mimarı… |
|
276
|
|
|
|
Geceden kalma karanlık bulutlar çullanıyor sırtıma buram buram canım acıyor uyuşuyor bacaklarım cimri ellerim bırakmak istemiyor tuttuğu resmi siyah beyaz kenarları yanmış ... |
|
277
|
|
|
|
Alım yazım kaderim.Hamdolsun derim. |
|
278
|
|
|
|
Brad, çocuğunun anası, sevgilisi Angelina’yı aldattı. Aşklarıyla ünlü çağdaş Afrodit Angelina geri kalır mı?...Tuttu, lezbiyen ilişkilerini basına anlattı. Diğerleri cabası. O, postmodern bir tanrıçaydı. |
|
279
|
|
|
|
Başımızı, milletvekili aday listelerinden kaldırıp, etrafımıza bakmanın zamanı gelmedi mi ? |
|
280
|
|
|
|
Özgürlük ruhta başlar, akılda gelişir, yüreklilikte hayat bulur.
|
|