• ÝzEdebiyat > Deneme > Yüzleþme |
621
|
|
|
|
Toplumda, genelde dinimizi, özelde bir grubu þahsýmýzda temsilederiz. Ne yazýk ki onu temsil etmeye layýk olsak da olmasak da“Müslümaným” diyen herkes bu görevi yüklenmiþ oluyor. Bu nedenle “Bizebakan neyi görüyor?” sorusunu herkesin kendine sormasý gerekiyor.
|
|
622
|
|
623
|
|
|
|
Bertrand Russell’in; ”Eðer her uygar ülkenin çoðunluðu isteseydi, 20 yýlda insanlarý köleleþtiren, alçaklaþtýran sefaleti, hastalýklarýn yarýsýný ve insanlýðýn yüzde doksanýný zincire vuran ekonomik baðýmlýlýðý ortadan kaldýrýrdýk. Dünyayý, güzellik ve neþe ile doldurur ve evrensel barýþý saðlardýk.” cümleleri, hep bir di’li geçmiþ zaman olarak kalacak. |
|
624
|
|
625
|
|
|
|
Sokrat: Aþkýn matematiði çok basittir: 1+1=1 eder. Yani ayrý ayrý iki tane 1, tek bir tane 1 olmayý kabul ederse bu gerçek aþktýr.Meraklý Eþek Arýsý: Sana göre benimki nasýl bir aþktý? Umutsuz mu?Sokrat: Evet, umutsuz olan aþkýn kendisidir. Âþýklar umutlarýný hiçbir zaman yitirmezler. Aksi olsaydý, ortada bir aþktan da söz edilemezdi. Aþk sýnýf farký tanýmaz, yoksulluktan korkmaz, zorluklardan yýlmaz; gerekirse tüm insanlarý karþýsýna alýr. Ölüme bile kafa tutabildiðine göre, bu saydýklarýmýz ne ki… |
|
626
|
|
627
|
|
|
|
Kendinizi bir hiç gibi hissettiðinizde her þey olabilir, her þey gibi hissettiðinizde bir hiç olabilirsiniz! |
|
628
|
|
|
|
Gölgemi de alýr giderim.... Söylerim þarkýlarýmý mikrofonuna hayatýn... |
|
629
|
|
|
|
Bugün doðmuþum anamdan
Gökler neden karanlýktý neden bulutlar kýzmýþlardý bana
Vardýr bir bildikleri yoksa niye kýzsýnlardý...
Otuz sene geçmiþ aradan , nicedir düþündürmemiþti bulutlar beni
Þimdi aklým baþýma gelmiþ meðer, gökler bile inanamamýþ beni |
|
630
|
|
|
|
bitmek için baþlayan tek çaba yaþamlarýmýz, parça parça edilesi düþler ile kabuslarýmýzý oluþturuyoruz. |
|
631
|
|
|
|
Zaman akýp gidiyor kendi mecrasýnda. Fakat bizler bu akýþta pek çok þeyin farkýna bile varamýyoruz. Çünkü ayrýntýlara takýlýp kaldýðýmýz için gerçekleri göremiyoruz. Zaman, hicrete mahkûm hayatlarý menziline taþýyor. Her gün fark etmesek de gönül dünyamýzda hicretler yaþýyoruz. Zira hicret sadece bir yerden bir yere maddeden göçmek deðildir. Mana hicretleri de en az maddeden hicret etmek kadar tesirli ve mühimdir. Ancak bunun idrakinde olanlar, ruh dengeleri ve hassasiyetleri kaybolmayanlar bunun mana ve önemini kavrayabilir.
|
|
632
|
|
|
|
Amaç olmadan insan
nasýl hareket edebilir.
‘her gün hangi amaçlarýn
peþindeyiz, görünen görünmeyen
bilinse, herkes saklanacak bir yer arardý.’
|
|
633
|
|
|
|
"Ay inanamazsýn otuzuma geldim sigaram aðzýmda hala." |
|
634
|
|
|
|
kalemini oynattýðýnda, mürekkebin kaðýt üzerindeki sesinden baþka birþey duymadýðýn zaman anlarsýn yalnýz olduðunu... |
|
635
|
|
|
|
Gökyüzü haykýra haykýra aðlýyordu zifiri karanlýðýn üzerine, rüzgar aklýn alabildiðince hýrçýn, soðuk mümkün olabildiðince keskindi.. Yakýcý bir don geçiyordu yüzleri yalayarak alenice.. Aylardan Ocak, mevsimlerden "kara" kýþtý; hem gecesiyle hem de gündüzüyle.. Kendi içine ufalmýþ gölgeler bile pusmuþtu karanlýðýn ardýna kaçabildiðince, kaybolabildiðince.. Þehir korkmuþ, þehir ürkmüþ, þehir þaþkýn, sus pus olmuþ, bütün ýþýklarýný söndürmüþ, bu beklenmedik öfkesinin dinmesini bekliyordu gökyüzünün.. |
|
636
|
|
|
|
Sen ki ben, ben ve ben... |
|
637
|
|
|
|
Girerken ne deðiþti neler deðiþmiþ diye bakýnýyorum çevreme. Sonra yanýldýn diyorum. Yanýlýyorsun, kandýrýldýn diyorum. Devamlýda kandýrýlacaksýn böyle giderse, diyorum. |
|
638
|
|
|
|
Ben hayatýn çok çeþitli yönlerini gördüm. Acýlar kimliði belirsiz birer kurbandan öteydi. Sevgi yanýp kül olmuþ, tanýnmaz haldeyken hatýralar birer kukladan ibaretti. |
|
639
|
|
|
|
Oysa küllük, içimi yakan kendimleliðimi paylaþým amaçlý yaktýðým sigaralarýn zifiri küllerini dökmek için sunulmuþ. Ve sigaramdan her nefes çekiþimde, ciðerlerimi dolduran nikotiniyle birlikte, ateþin bir kadýnýn gözleri gibi parlamasý silikleþmesini umdu |
|
640
|
|
|
|
Büyük bir yazar olarak yatýlýp bir hiç olarak uyanýlabilir. Bukowski'nin buna benzer bir sözü vardý. Ýþte bu da öyle bir tükeniþ, kývýlcým gibi bir þey. Her ne dersen de. |
|