• ÝzEdebiyat > Deneme > Yüzleþme |
241
|
|
|
|
En kötü karar kararsýzlýktan da kötüdür . |
|
242
|
|
|
|
Can dostum 8 saniyeye gidelim dediði zaman hakkýnda hiçbir fikrim yoktu. Anlatmaya baþladý. Bir cümlesini bile dinlemedim. Bu filmi hakkýnda hiçbir þey bilmeden izlemek istiyorum dedim. Hayatý önyargýsýz ve beklentisiz yaþama,duyumsama isteðimi bu film izlemek için de tercih ettim. Ve film öyle bir çarptý ki beni, can dostumun göðsünde aðladým. Öyle bir katalizör oldu ki bana, yapmak istediklerimi sorguladým. Yeni hayaller kattý yaþamýma. Bu hayallerimi hedef haline getirme isteðini aþýladý bana. Hayallerini zihninde görsel olarak oluþturmayý baþaramayan ben kendi eserlerimden oluþacak bir sergiyi bile filmin ýþýltýsýyla sarmalandýðýmda ruhumda hissedebildim. Yeteneklerimi anýmsadým onlarý hangi kaynaklarla hangi fýrsatlarla geliþtirip, onlarý var oluþuma katmaktan haz duyacaðýmý sorguladým. Ve adým adým ilerlemeye baþladým. |
|
243
|
|
|
|
Kabuðu kýrýlan her sedefin içinde inci yoktur... |
|
244
|
|
|
|
Okuduðum romanlarda, hikayelerde en beðendiðim cümleleri, paragraflarý çizgili bir deftere yazdým…
|
|
245
|
|
|
|
Ahmet, aþkýn hala var olduðunun en büyük kanýtý varlýðýn. yoktan aþk yapan kadýn diyorlar bana. o anlardan birinde kendimi dünyanýn en utanmaz kadýný ilan ettim. baþka bir kadýna ait adama aþýðým. ve sanýrým bu benim kaderim Ahmet. |
|
246
|
|
|
|
Bunca çabuk yitirmeseydik yaþadýklarýmýzý, çekip gitmeseydi bunca ya da git o halde demeseydim ben, durur muydu acaba? Paylaþýr mýydý yaþamýmý eskisi gibi yine? Ne zaman baþladý bu duygu ya da hep buradaydý da O gidince mi vardým farkýna yeni kadýným yalnýzlýðýmýn? |
|
247
|
|
|
|
Günah çýkarmak için geç kalmayýn... |
|
248
|
|
|
|
Parçalanmýþ bir bedenden geriye saðlam bir çift papuç kalmasý pek mümkün olmasa da; belki mayýn toplayan masum çocuklarýn lastik papuçlarýndan biri olabilir... Yada bir gelinin veya damadýn daha nikah masasýnda baþlatýlan anlamsýz üstün gelme didiþmelerinin izi vardýr üzerinde. Belki de gitmemesi gereken bir yere doðru ayaklarý sürüklenirken kendi ayaðýna basýp kendine engel olmaya çalýþan birinindir bunlar. Yada bir Züleyha'nýn Yusuf'u kovalarken veya bir Sindirella'nýn kaçarken düþürdüðü ayakkabýlardýr. Kaçarken vurulan birinin, belki sekerken burkulan bir bileðin de olabilir... Yada eylem yaparken yerde sürüklenen bir öðrencinin ayaðýndan düþmüþtür. Veyahut ayaðý kesilen bir çocuðun annesinin içini daðlýyorlardý da gözü görmesin diye eskiciye vermiþtir. Biri çocuðuna birþeyler almak için satmýþ da olabilir basbayaðý. Karpuz kabuðundan gemiler yapan çocuklar mühimmatlarýný kaçýrýrken annesi arkalarýndan söylenerek fýrlatmýþ da olabilir, kaplumbaðalarýn da uçtuðu bir beldede, kayalýktan atlayan Halepçeli kýzýn kesik kollu aðbisinin aðzýnda taþýdýðý son yadigar da... |
|
249
|
|
|
|
Ýþte bu yüzden günlük bana hep, en büyük düþmanýmýn -kendimin- karþýsýna dikilmek için yanýp tutuþtuðum velakin realist bir korkaklýkla sürekli ertelediðim biraz gizemli ama cesurca bir uðraþ olarak gözükmüþtür. Onu bu denli esrarengiz ve ürkütücü kýlansa "kendime karþý dürüst davranmak" zorunluluðudur. |
|
250
|
|
|
|
Ben ölürüm zaman zaman, her zaman... |
|
251
|
|
|
|
Belki biraz kendini tekrardir bu yazi.... |
|
252
|
|
|
|
Bir ölümsüz çeliþki Hayat; varlýðýný küçük þeytanlara satmak... |
|
253
|
|
|
|
Deðil mi ki Tanrý “Dünya oyun, oyalanma yeridir” buyurmuþ. En iyi oyuncudur insan. Umut yanýyla cenneti selamlayýp, zulüm yanýyla cehenneme göz kýrpan... |
|
254
|
|
255
|
|
|
|
Ünlü yazar Virginia Woolf un tavsiyesine uyarak, her gün içimden geldiði gibi kurallarý, gidiþatý düþünmeden, sadece akýþý hissederek yazý yazacaðým. Antremana bu gün baþladým, ilk yazýmý aþaðýda görebilirsiniz, okuyan herkese, vakit ayýrdýðý için teþekkür ederim.
Bu da birþey; en azýndan, dürüstlüðü, arýyorsun, canýn yandýðýnda geri kaçýyorsun. Acýnýn içindeki güzelliði hissetmelisin, hasret sonunda biten özlem gibi, onun da mükafatý büyük. Haydi ne duruyorsun, bu gün bayram geç kalýyorsun! Barýþ artýk kendinle ve hayatýn kendisiyle, bebekliði geride býrak. Sevimlilik yeterli deðil, bazen itici de olabilir üstelik.
|
|
256
|
|
|
|
Bitmek bilmeyen buhranlý gecelerde yapraða tutunan çið tanesi gibiyim. Umutlarým gökyüzünde bir meleðin kanadýnda asýlý. Semada gezinen bakýþlarým bile ümitsiz.
|
|
257
|
|
|
|
Martýlar gezerken içimde bir yerlerde, küheylanlarýn ayaklarý yerde. Ýnsan önce kendi savaþýný kazanmalý derinliklerinde. Göreceli doðrularla yola çýktýnýz mý yolun sonu gelmez…Dolaþýr durursunuz bir labirentte. ‘Ah!’ larýmýz yol arkadaþýmýz olsa da doðrular adýna olmalý savaþýmýz. |
|
258
|
|
|
|
Kendimi iki hayvan kimliðiyle özdeþleþtirdim bugüne deðin. Biri Kedi, diðeri kelebek.
|
|
259
|
|
|
|
"Bundan önceki hayatýmýn içinden geçiyorum
önceki hayatýmdaki çölden geçiyorum
þimdi iki yanýnda yükselen uzun binalara aldýrmadan
burasý çöldü biliyorum
o zaman da çöldü
bu zamanda
binalarýn örtemediði çölü görüyorum
eski bedenimde aldýðým öldürücü yaralar
yalnýzca birer leke þimdiki bedenimde
yataðan, saldýrma, ok mýzrak
fal gibi sakli duruyor derinimde
kutsal kitaplara dilini veren þiir
birer leke dilimde
bir zamanlar gördüðüm bir rüya bu
þimdi içinden geçiyorum
görmüþtüm görmüþtüm görüyorum"
Yanýmdan tekerleklerine boncuklar dizildiði için ilginç ritimlerde sesler çýkartan bisikletiyle minik bir çocuk geçiyor. Tekerlek döndükçe kum saati ters düz oluyor. Tekerlek zamaný öðütüyor. Kendimi ritme kaptýrýp arkasýndan baðlanmýþ bir teneke gibi sürükleniyorum. Bilinç altýmýn akýntýlarýndan birine, bir kanala giriyorum. Ve orada içime dolan çim kokusunu, hatýra kumbaramýn gýcýrtýlý sesi eþliðinde yüzüme çarpan vernik kokusuna baðlýyorum. |
|
260
|
|
|
|
Bir davaydý Filistin! Uzak diyarlarda unuttuðumuz.
|
|