• İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
621
|
|
|
|
Toplumsal akıl kişiden, kişinin isteğinden ve kişinin bilincinden bağımsız bir var oluştur. Böyle olduğu için inşacı temel toplumsal ortak akıl sizin isteminizle, sizin oylamanızla değişecek bir şey değildir. |
|
622
|
|
|
|
Toplumlar sürekli belirli bir din, etnik ve narsist politik çerçeveden dünyaya bakıp ona göre eğitilmişlerse, o toplumlarda en iyi teori ve düşüncelerin hayat bulması oldukça zordur |
|
623
|
|
|
|
Buradaki doğal bir seyrediş olmayan emek güçleri ortaklaşmasının gizlenmesiydi. Temel ve temel harcı olan emek gücü yerine, emek güçleri ortaklaşmasının yerini asla tutmayacak olan; üretim hareketi içinde olmayan “mal sahipliği hakkı” gibi uydurma ve kandırma illüzyonun ortaya konmasıydı |
|
624
|
|
|
|
El oluşmasını şöyle bir hatırlayalım. Tüm süreçler bizden ve bizim bilincimizden bağımsız olukla nedenli oluşturlar. Kişi ağaçta meyve toplamasının nedenini, kişinin kendi acıkmasını karşılar olması içinde nedenle açıklayabilmektedir. Ama kişi acıkmasını pek pek nedenle açıklayamamaktadır. Bunu çabasına bağlasa da sürecin nasıl olup bittiğini bilememektedir |
|
625
|
|
|
|
Söz gelimi asalak lümpenler "devlet kasap olmaz" diyen propaganda yapıyor. Zihinleri bu algıya hazırlayıp bilgi yerine inanç oluşturuyordu. Bu ön hazırlıklar devletin işleyişini oluşan egemen sınıftan yana olan siyasetçilerin işini kolaylaştırıyordu. Söz gelimi bu anlayış içinde sessizce et balığı özelleştiriyorlardı. |
|
626
|
|
|
|
Bu kez de mal, mülk sahibi kılınan efendiler; malik olmanın yeni hal tarzı; mevcut olagelene göre az çok soyut gelmişti. Görünüşte somut insan biçimindeydiler. Ama bunlar yönetir olmakla, bunlar da ilah gibi karar alıcıydılar.
|
|
627
|
|
|
|
Evrensel oluşmanın dinamizmi ve yasaları şu veya bu durumla şu veya bu görünümle her şeyin temelindeydiler. Ve her şey her bir farklı tekrarlarıyla enerjinin akış yönünde gerçekleşiyordu. |
|
628
|
|
|
|
Oysa aynı tekil kişimiz şimdi sosyal yaşam içindeydi. Sosyal yaşam ortak yaşamdı. Şimdi kişimiz ortak ve dayanışan bir ortak akıl içinde olmasıyla, artık bulduğu besini kendisi yiyemiyor grubun barınma yerine getiriyordu. Bu hem yük taşımakla kişiye eziyetti. Hem kişinin tüketim yapmakta gecikmeydi. İşte bunlar kişinin yaşam sağlamalarını garanti eden sosyal yaşama karşı kayıplardı. Ödenen faturaydı. |
|
629
|
|
|
|
Üst Düşünme Yetisi; dünya ve doğanın fiziksel deviniminden hareketle, diyalektik olarak insanın beyin içerisindeki hücrelerin sayısal açıdan daha fazlasını çalıştırmasıyla meydana gelen merak, sorgulama ve araştırma mekanizmasıdır. |
|
630
|
|
|
|
Mülke sahip olmak işi ilk sistemle birlikte belli bir arazi mülkiyeti ile feodal oluşu belirlemişti. Mülkü olanın otlağı hayvanı da oluyordu. Veya mülk sahibine pay vererek göçer hayvan sahiplikleri de oluyordu.
|
|
631
|
|
|
|
Birincilerin çıkarım dayanakları tarihi kesikli süreklilik içinde devamlılık oluşla; kolektif oluşla, kolektif üretim hareketi oluşla, somut ve nesneldi. İkincilerin suçlama çıkarımları soyut temelsizdi. Örneğin sosyal oluş, toplumsal oluş ve üretim hareketi “kolektif hareketle” başlamıştı. Ama köleci mantalite ile hiç başlamamıştı.
|
|
632
|
|
|
|
Yani köleci sisteme gelene kadar dış baskılar olan enerji sosyo toplumsa sinerjinin (görevdeşliğin) kontrollü salınımlarıyla, düzenli bir sosyo toplum sal enerji salınımlarına dönüşüyordu. Sosyo toplumsa basınçlı enerji kolektif gelişmeler içinde olmakla ilahi dönem sonuna kadar karalı yapılar içinde kendi düzenini oluştu. |
|
633
|
|
|
|
Hür olduğum için senin istediklerini yapmaktan acizim, yıkamam, iftira edemem, yalan söyleyemem, zulmedemem. İşte bende ki bu muhteşem aczin ilâhi adı hürriyettir.
|
|
634
|
|
|
|
İlk başlangıç koşulu içinde bir kolektifi oluşun için fedakarlığın, özgeciliğin ortaya çıkmasına gerek yoktu. Bir araya gelen süreç girişmeleri, kendisini kırpan, kendisini sınırlayan, kendisini kesime götüren yasalarla oluşurlar.
İşte kolektif yapılarda kopan köleci sistem de kendisi anlayışlı, kendi süreçlerini monarşi denilen yalın bir yalıtma alanları içinde başlattılar. Yalın başlayan süreç, kendisini giderek umulmadık karmaşık süreç içinde buluyordu. |
|
635
|
|
|
|
İnsan karakterinin oluşumu, bir altın cevherine benzemektedir. Nasıl ki, altın cevherini her zaman ve her yerde en iyi şekilde kullanabilmek için, içerisine bakır ve gümüş benzeri alaşımlar katılarak en beğenilir şekle getiriliyorsa, insan karakteri de buna benzer sosyal alaşımlarla meydana gelmektedir. |
|
636
|
|
|
|
İşte olup biten şuydu. Pratiğin verdiği bilgi imajı içinde üretim yapmanın imajı daha çok baskındı. Temel geliştirici ve temel beyinsel dönüştürücü olan sürdürülebilirlik, üretimden gelen imajın soyutlamalarıydı. Sisteme kolektif iliği veren anlayış şuydu; grubu yaşat ki yaşayasın. Bu imaj şimdi de zıddı durumla; gemisini kurtaran kaptan, deme imajına, dönüşmüştü. |
|
637
|
|
|
|
Her bir grup, karşı grup için ürettiği emek üretim güçlerini kült merkezi depolarına bırakıyorlardı. Süreç ayni üretim olukla (MALA karşı MAL karşılığında üretim olukla) eyleme döküldü. Eyleme dökülen bu tutum ve görülen; akıl edilen; yararlanılan bağıntı olmakla grupların birbirine karşı sorumluluk yüküm eşmesi olmakla sözleşme edilen ahitti. Bu emek gücünü sunanlar da gruplardı (sektörlerdi).
|
|
638
|
|
|
|
Elinde alınan somut paya payın zıttı olan negatif durumla rızk dendi. Payı veren mülk kolektif iliğinin yerine de neden olaraktan kolektif iliğin negatif zıddı olan “ortak tanımaz iradenin imajına da mülk EL malik dendi. Yani mülkün rızk olarak tek takdir edici sahibi, El’di. |
|
639
|
|
|
|
Ölüm hayat sürecinde eşey hücrelerini ve çok hücreliliği ortaya koyan evrimin etkisi olan başlangıç koşuluyla ortaya çıkmıştı. İşin burası çok hücreliliğe geçişe tekabül eden konudur. |
|
640
|
|
|
|
Özel mülkiyetin kutsal (dokunulmaz) oluşuna dek vaaz edilen vahi veya ilhamı da saldıranla saldırıya uğrayanlar duyup ta unutmuş ta değildirler. Ya da saldırıya uğrayan, saldırgana o yerin tapusunu gösterememişte onun için saldırıya uğramış ta değildir. Kısacası vahiy ya da ilhamla söyleyiş köleci sistem öncesinin değil, köleci sistemin buluşu ve inşasıdır.
|
|