• İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
141
|
|
|
|
Doğal alan özne davranışını sayısal uyumlu kodlarla belirlemişti. Özneler kolektif alanda kodlanmış durumlarıyla ve özne davranışçı yönelimleriyleydi. Özneler kolektif bağ enerjisi içindeydiler. Öznelerin kolektif bağ içinde yapacağı sağlamalarına dek kullanım ve tüketimlerinin neye göre, nasıl bir etki sel dağılımlarla ortaya konacağını “kolektif özne bilinci” belirliyorlardı.
|
|
142
|
|
|
|
Bir kolektif alan içinde, enerji geçişiyle transfer edilen enerji kuplajı (bağlantısı, aktarımı, yansıması) yük enerjisidir. Yük enerjisi kişilerini karşılık ve denk bir sorumlulukla davrandırır. Kişilerin yüklendiği bu yükler kişileri belli sorumlulukları içinde eylemli kılacak olan yüklenme hareketleridir. Yüklenme hareketleri kolektif birim zaman nedenle özne etrafında boş zaman etkinliği ortaya kor (artık zaman ortaya kor). |
|
143
|
|
|
|
Sosyal depo enerjisi, doğada sağlama yapan ilişkilerin organizesidir. Sosyal depolu enerji; nüfus ile çevre kaynaklarıyla, 24 saatlik günlük etkinlikle sınırlı sonlu birikimdir.
Nüfus ta bir bölge merkezinin, çevreye açılan salınımları kadar genlik içinde günlük haberleşmeyi olanaklı kılan genleşme salınımlarıyla ve çevrenin besin, saklanma, gizlenme, barınma kaynaklarıyla; sınırlı sonludur. |
|
144
|
|
|
|
DOĞAL ALAN BELİRLİYORDU. DOĞAL ALAN YÖNLENDİRİYORDU. AMA DOĞAL ALAN DA KENDİ BELİRLEDİĞİ VE KENDİ YÖNLENDİRDİĞİ ÖZNELER TARAFINDAN BELİRLENİYORDU. ÖZNELER DOĞAL ALANIN NE KADAR KOLEKTİF NE KADAR ÖZEL İŞLEYİŞ VE NE KADAR UYGULAMALARLA NASI OLMASI GEREKTİĞİNİ BELİRLER. TEMEL ÖZNELLİK, TABAN ALANIN KOLEKTİF ENERJİLİ AKIŞ OLMASIYLA BELİRLENİYORDU.
|
|
145
|
|
|
|
Buna modülasyonla duyuş denir. Bu modülasyon hem hafızanızdır. Hem yol tutuştur. Hem kolektif sistemin kritiği seçme ayıklamadır. Hem başlangıç motivasyonu vs. Bu gibi modülasyon direnciyle ya da modülasyon kolaylaştırmasıyla kolektif akış kontrol edilir (hafıza edilir). |
|
146
|
|
|
|
Kolektif alanlı ve kolektif katılımlı kolektif ağırlık merkezinin içinde önce zorunlu bir özne nesnel sağlama hareketi ve totem imgeli totem imleci vardı. Sağlama hareketi sonrasında da kolektif ağırlık merkezi içinde hacimce üretim ilişkisi oluştu Ağırlık merkezi içindeki üretim ilişkisi de giderek yeniden ve daha uzam sal (boyut sal) büyüyen bir üretim hareketini oluştu. |
|
147
|
|
|
|
Psikolojide bu uyumdan söz eden ilk yazar, Carl Gustav Jung’dur. Çalışmalarında Nietsche’den ve Doğu felsefesinden etkilenen Jung, sözünü ettiğim elbiselere “arketip” diyor. Yani “tanımlanmış ben”imize uygun olarak giyip durduğumuz elbiseler bilinçli yanımızı, giymeyip gardropta beklettiklerimiz ise bilinçdışımızı oluşturuyor. Jung psikolojisinin esas amacı; bilinçli – aydınlık – yanımızı tanımak ve yardıma gerek duyulduğunda bilinçdışında – gölgede – bıraktığımız arketiplerimizi kullanmayı öğrenerek uyumlu, mutlu bir yaşam sürebiliyormuşuz.
|
|
148
|
|
|
|
Doğa içinde var olmaya çalışıyoruz ama bir türlü doğanın bir parçası olduğumuzu kabullenemiyoruz.. .İlk çağda yada bu gün değişmeyen tek şey. Beyinde gerçekleşen kimyasal elektriksel bir takım süreçlerin parmak uçlarımızda gerçeklik bulmasıdır. |
|
149
|
|
|
|
Bunlar gerçeği anlatan anlama ve anlatımlar değildi. Sömürücü ve sömürü mantığıydı. El düşüncesini var edici; El düşünce antlaşması olan dinleri var edici; sömürüye yol açan, her somut olgunun, soyut mana ifadesiydiler. Şimdiye dek olan bitenler, zaten bir çırpıda geçmişte olup bitmiş olanlarsa eğer şimdi diye bir şeyin olmaması gerektirirdi.
|
|
150
|
|
|
|
Yamacımızdaki kişi veya kişilerin bize sunduğu yavru bakımı tarzı bir enerji sağlama işi, bizim üzerimizde onlara besin sağlama işi anlamına bir "modülasyonun yük enerjisine” dönüşür. Yani bir tarafta boşalan yük enerjisi, başka tarafta başka tür bir enerji ile transfer dolumları yapmaktadır. Bu hal karşılıklı oluştur. |
|
151
|
|
|
|
Cansızlar elektron transferli "+ ve - yük bağlamında ve moleküler bağlamla" aktif veya inaktif düzenli olup "seçici" olmaya hem pasif hem de aktif eylemleriyle yönelimlidirler. |
|
152
|
|
|
|
Alan merkezi ya da kolektif ağırlık merkezinin tümü sizin istemlerinizden oluşmaz. Yani öznel modüleler alan merkezi sizin istemlerinizden çok büyük. Alan merkezi sizin tüm isteklerinizi içerir. Ama sizin isteminiz olmayan alanın büyük kısım sizi iter. Alan merkezi tüm isteklerinize cevap vermekle de sizi kendisine çeker. |
|
153
|
|
|
|
Grup tüzel liginin totemde anlam bulan "doğruluk payı" ifadesi iradenin olmadığı dönem içinde “totemi söylem” olmakla dokunulmaz (kutsal-mübarek) bir tabuydu.
Sağlatan sosyal ortam da geri bağlanıcı bilgi sel sağlama yapmanın baskı ve basıncı nedenle, kişilerin totem karşısında fikir yürütme, karar alma, irade kullanma davranışı yoktu. Bu bağlamla totem, atalar deneyiminden oluşan yoldu. |
|
154
|
|
|
|
Bir özne içinden dışına doğru savunma, beslenme gibi parçalı, yönelici eğim, eylem ve gerilimlerle vardı. Bu gerilimler dış bir etki alanı içinde girişirler. Dıştaki girişme salınımları özneye göre tehdit olan sağlama olan, hoşlanma olan, kaçınma olan türden duygularla parçalı durumlarla belirir.
Öznenin dış ortam içinde giriştiği hava, su, aydınlık, karanlık, dağ, bayır, iniş, çıkış gibi salım alanlı girişicilerden birisi de dıştaki “diğer hemcins öznelerdir”. Hemcinsler kişi için dıştaki girişici alanlardan sadece birisidi |
|
155
|
|
|
|
Özel mülkiyet kavramı içinde sevgi, şefkat, merhamet, rızk, kader, ahlak, ahlaksızlık, iyilik, kötülük, zulüm gibi işkence,erdem gibi üstelik sağlığını bozucu melanet etkilerin tümü köleci sistemin kolektif bazlı alan işleyişi içine yansımalar dizaynı olarak zerk edilmiştir. Bu ve bu gibi dizaynların tümü "mülk sahipli lümpen sınıf modülasyonudurlar”. |
|
156
|
|
|
|
Nemrut Firavun köleci sistemin ceberrutluğuydu. köleci sistem mülk sahipliğinde vaz geçmeyen İbrahim'in "İbrahim sofrası ile kolektif geçmişe uzanan ikilemi" ile yine mülk sahibinin Nemrutlaşan ikilemini dile getirmektedir. Bu nedenle İbrahim ve Nemrut misyonu zıt kişiliklerde beliriyordu. |
|
157
|
|
|
|
Birbirini tamamlayan olgu ve olaylar; birbirini çağıran, birbirini çeken ve birbirine karşılık olan salınımlardı. Yani dış dünya ve içinizde birbirini tamlayan birbirini çağıran parçaların salınım uyartması vardı. |
|
158
|
|
|
|
İşte tarihsel gerçekliğin seyredişi olan gerçek hikayesi olan filim burada kopuyordu. Burada El aksiyonu devreye giriyordu. Kolektif birim zamanlı kolektif bir artık güç donanımı olmadan, nimetlerden yararlanmak ta (!) ne rızk vardı. Ne rızk veren vardı. Bunlar ancak kolektif bir güçle olasıydı. Kolektif hareketin iş bölüşümü içindeki kolektif birim zamanı size ilk depo enerjiyi vermişti. |
|
159
|
|
|
|
Burada "dış ortam" denen sürece de bir atıf yapmakta yarar vardır. Varlık en az iki durumla kategorize edilecek kendi zıttı durumlarına üs sel belirsizle karşılıktılar. Bölüntü daima eksiği tamamlayan zıttı durumlaydı. bir iç belirlediğiniz an o iç dışla belirir. ya da bir dış belirlediğiniz an o dış bir içle belirir. |
|
160
|
|
|
|
Köleci etki alanı içinde diyelim ki aylık 15 000 lira geliriniz var. Buna mukabil parça parça 4000, 3000, 2000, 1000 liradan oluşan toplam 10 000 liralık aylık borç ödemeniz olsun. 10 000 lira borcunuz nedenle gelirinizin tümünü ihtiyacınıza harcayamazsınız.
|
|