• ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
821
|
|
|
|
El manalý sosyal anlayýþ ta; “El’inizden baþkasýna kulluk etmeyin. Kulluðunuz, baþka El kulluðu gibi olmasýn” demekle totemi sosyal süreçlere benzer yansýma içindeydi. El mana anlayýþý kendi kendisine yeterli kalmamayý; en fazla olukla yerine getiren düþünce olmakla düþünce fýrtýnasý içine sokuluyordu. Ýttifaký geliþmiþlik süreci kendi kendisine kalmak isteyen ön ittifaka üstün gelerek, ittifaký El süreçli düþünce oluþla öne çýkardý.
|
|
822
|
|
|
|
Üretim hareketi merkezli giriþtirmeler çevrimi içinde biyo kültürel temasý ve biyo kültürel temasýn çatýþma sentezini ortaya koydu. Yeni oluþan giriþme ve çatýþmanýn “ÜRETEN ÝLÝÞKÝLER tabanlý biyo kültürel temaslý SENTEZÝN” aþýlmasý olan “rastlantý UYGARLIKTI”. |
|
823
|
|
824
|
|
|
|
Bunu kolektif sahipli somutluða karþý bu somutluðun tersi ve zýddý olmasý ile "mülk benim" diye seslenen bir soyut anlayýþa yaptýracaktý. Bu soyut seslenme, gizli niyetin kendisiydi. "Mülkümü dilediðime, dilediðim kadar vermekle kimine nasibini kýstým. Mülkümden kiminize az, kiminize çok pay var. Kimine de paydan hiç vermedik" diyecekti. |
|
825
|
|
|
|
Özetleyelim. Siz bencil oluþla eylemlisiniz. Eyleminiz de kendi dýþýnýzda çok büyük zorluklarla baþ baþadýr. Siz bencillikle doðadaki saðlama yaptýðýnýz þeylerle; kendi eylemleriniz arasýna bu zorluklar nedeniyle; biz olan boþluk devinmesini; sonra da üreten iliþkilerinizi oluþmakla, alan salýnýmý üzerine inþasýnýz.
|
|
826
|
|
|
|
Ýnsan nedir? insan kavramýnýn tarihselliðini nasýl izleki yapabiliriz? Ýnsan adlandýrmasý nasýl ortaya kondu? |
|
827
|
|
|
|
Günümüzde bile bir iyelik dayanýþmasý olan 17-25 Aralýk olan sürece “milat oldu” denecekti. Haksýzlýða, zulme, Ergenekon, kafes, casusluk, balyoz gibi akýl almaz kumpaslarýn düzmece kanýt ve iftiralarý nedeni ile oluþan hukuksuz yükün aðýrlýðýna dayanamayanlarýn ölümünü “milat” yapamayanlar; yani mal mülk sahipliðiyle sözü olanlar ; “Biz 17-25 Aralýðý milat aldýk” diyecekti. Bu tipik bir “biz” dayanýþmasýydý
|
|
828
|
|
|
|
Ayný þekilde Hamlet'i yazan da; Hamlet'i yazan beyin yetenek olduðu için; hamlet yazmayý düþündüðü için; Hamlet'i yazmamýþtýr. Kiþi, Hamlet yazmayý hazýr eden kolektif bir yapý içine doðmakla hamlet yazacak ortamla tanýþýp, karþýlaþmakla ve toplumun da bir kýsým kiþilerini o yöne eðilimli yapmasýyla o kiþi Hamlet’i yazmýþtýr.
|
|
829
|
|
|
|
Ýþte bu kesim yerleri sürecinde el vermesiyle yani totem meslekli gruplarýn totem meslekli bol ürün almalarýnýn zorunlu temaslarý nedeniyle bu yerler bu zorunlulukla tapýnak alanlar oluþuyla iþlev eþecekti. Grup kiþilerinden arýndýrýlmýþ bu yerler gruplarýn temas ettiði; gruplarýn birbiri eþiðine geldiði güvenli buluþma yerlerine dönüþecekti. Ýlk tapýnak ve kült yerleri ilk temasýn izlerini taþýr.
|
|
830
|
|
|
|
Gebelik anonim olaný (ilahi ortaklýk olaný), anonim olmayana (ortaklýk olmayan-tekil takdir ve tekil sahipliðe) dönüþme olandý. Limited olacak olaný dölleme, gübreleme ve sulama yapmanýn gebeliði olan süreçti. Doðum, anonim olmayanla eylem, söylem ve anonim olmayan anlamýyla biçimlendi. El bu öznel anlayýþýnýn güdümle; üzerine transfer edilen El topraðýný kiþi topraðý yapmasýnýn doðumuydu.
|
|
831
|
|
|
|
Ön ittifaklar içinde gruplar arasý baðýntý nedenle patent ve meslek temsilciliði olan boða simgeli Bel ya da Baal köleci dönem baþlarýnda boðayý seçilmiþ kiþiye vermekle takdir eden efendi demektir. Deðilse boðayý ilah saymak deðildir. |
|
832
|
|
|
|
Özgecil bir davranýþlar da kiþimizi; kiþimizin kendisini, kendi grubu için feda oluþa götürüyordu. Çünkü kiþiler burada sen yoksan veya grup yoksa ben de yokum türünden algýlarý ortaya koyuyordu.
Kendisini feda etme tutumlu sonuç, özgecil oluþ nedenleydi. Að iliþkisi içinde özgecil oluþ, fedakâr olmaya, fedakâr olmanýn bir sosyal duyuþu da köleci sistem içinde ana olmanýn baský ve basýncýna neden olmuþtu.
Bu baský ve basýncý oluþan köleci etkili güzel sözlerden birisi de “ananýn bastýðý yavru ölmez” deniþle olan söylemdi. Hâlbuki ki özgecil olucu fedakârlýk, kolektif davranmanýn sonucunda edinilen paydaþlý bir bilgi olmanýn sonucuydu.
|
|
833
|
|
|
|
Kunduracýda kendi tüketeceði kunduradan fazlasýný üretmekle, emeðinden fazla olan zamanda emek gücünü buðday üretenler için çalýþýyordu. Ýþte El'in oynadýðý illüzyonlu oyun, kolektif bilinçle bilinen bu tarihi nesnel ve somut gerçekliklerin üzerineydi. Yani emeðe deðil, emek gücü üzerineydi.
|
|
834
|
|
|
|
Zaten mülkün sahibi olan; mülkü dilediðine dilediði gibi veren güç Malik El Mülkü Kadimdir (önceden beri mülkün sahibi olan El’dir). Yeryüzü “Mülkü Allah’týr” (Allah mülküdür). Durum bu olunca yeryüzü Mülkü Allah olacak diyen deklarasyonla Mülkü Allah kimsenin olmayan mülkünü kimden, kime karþý savaþarak geri alýr ki? Bir Yehwe inanýcýsý olmayanlarýn soyulmalarýnýn meþruiyet olmasý bizi nerelere getirdi.
|
|
835
|
|
|
|
Bu nedenle aslan rutin yoldan türünü sürdürme yönünde akýþlý olan eðilimlere riayet etmekle daha çok “ürememe” iþinin içinde olmayý zorunlu yeðler olacaktýr. Tavþan masraflý olsun diye hýzlý üremeyi seçmemiþti. Aslan böylesi birçok hýzlý üreme yoluna girme zorunluluðu yokken; aslan hýzlý üremeden kaynaklý fazla masraflý olanda kaçýnacaktý. Hýzlý çoðalma düzenli enerji süreci aslanda tersine iþler. Aslanda üreme tavþana göre tersine bir durumla iþler.
|
|
836
|
|
|
|
Groteski olanýn ölçüsü kiþi ve kiþisi bencillik iken; totemi olanýn ölçüsü ortaklaþma olan sosyal oluþ ve özgecilikti. Açýkçasý bencil olan groteski anlamalar zamanla özgecil olan totem mana anlamasýna bürünecekti. |
|
837
|
|
|
|
Erken dönem zorunlu bir baþlangýç için tevhidi, ortaklýk üzerine inþa etmiþti. Ortaklaþan sistemin þimdiki geldiði yerle ortaklýk, þiddetle tevhidin düþmaný olmuþtu.
|
|
838
|
|
|
|
Ulusal irade milli iradenin anlamdaþý mý, yoksa bir bilinç ayrýmý mý? Mili irade nasýl doðdu ve ne gibi bir rol üsleniþ kýrýlmasýyla, ulusal süreç hüviyetine büründü? |
|
839
|
|
|
|
Siz de Kendi Tanrý anlayýþýnýzý baþkasýna ayar yapmak için söyleyip; Yüce Tanrý teveccühümüzü aldatma ve ýskat üzerine söylemeyeceðiz. Yüce Tanrý ile aldatan alçaklardan olmayacaðýz. Yüce Tanrý duygu ve düþüncesi karanlýðýnýza aydýnlýk; aydýnlýk sandýðýnýz yerlere de karanlýk noktalar (bilinmezlikler) oluþturmalýdýr ki Yüce Tanrý düþünülü duygu ve mutluluðu tadanlardan olabilelim.
|
|
840
|
|
|
|
Ancak bu zorunluluk sosyal anlayýþa takýlýyordu. Grubun sosyal anlayýþlý nedenleriyle kendi grubu dýþýndakilerle temas etmemesinin tabusu vardý. Grubu dýþýndakinin dokunduðunu yememek gibi bir yýðýn sosyal manalý totemdik tabucu yasalarý vardý. |
|