..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Aşk eski bir masaldır ama her zaman yepyenidir. -Heine
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Felsefe
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Aklımın Dalgaları
Onur Altan
Öykü > Anı

Ben ortaokuldayken değirmene giderdim. Yine bir hayali eyleme dönüşterebilecek olmamanın mutluluğu ile şenlendim. Bisiklete bindim ve yola koyuldum. Ama unuttuğum bir şey vardı. Bisikletin çamurluğu daha önceden kopmuştu ve bir tane tırnak parçası vardı o tutuyordu ki ordan da kurtulunca çamurluk tekerin önüne doğru kaydı bende kendimi yerde buldum bi baktım teker koptu. Bisikletin çatalının dişleri de kırıldı derken eve geri döndüm. Annem değirme

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe
41 
 Totemi Dil 22/b  (Bayram Kaya)

Sunular hep karşı Eva tarafından karşı Ademe gruba ya da grup temsilcisi ademe yapılıyordu. Sunan ve sunulanlar karşı gruptan karşı cinslerdi.
42 
 Totemi Dil 24/g  (Bayram Kaya)

ÇÜNKÜ KÜRE YÜZEYLİ BİÇİM TOPLAM KOLEKTİF ENERJİYİ HER TARAFA DÜZGÜN YAYAR. İşte ortak paydaşlığın sırrı düzgün yüzeyli alan ve küre yüzeyli hacim içindeki enerjinin düzgün yayılması nedenle kolektif güç kolektif alanda herkesin yeteneğine, herkesin ihtiyacına göre pay almasına dönüşüyordu.
43 
 Kopya Yapılar 4  (Bayram Kaya)

Yazı tura gibi para fırlatma örneği makro durumu değiştirmez. Oysa para atma yerine iki atomu sürecin içine dâhil edersek atomlar girişir. Girişme sonrasında mikro durum, yani öz değişir.
44 
 Kastımca  (Funda PAKTAN)

Suyu içerden toprağı dağdan şarkılar şelâle.
45 
 El Felsefesi ve Tarihsel Yaratılış 10  (Bayram Kaya)

İttifaklar kendi içinde totem kültürler düzleminde ayrıştırılacaktı. ve bu ayrışma isimlendirilecekti. Kültürel yaradılışlı ayrışmalar içinde sofra düzeninde ayrışma vardı. Giyecek düzeninde ayrışma vardı. Renk düzeninde ayrışma vardı. Amulet düzeninde ayrışma vs. olacaktı.
46 
 Marksizm ve Ekonomik İndirgemecilik  (Mikail Boz)

Marx ekonomik indirgemeci miydi? Onun tarih anlayışı ekonomiye, ilişkilere ve özne olarak insanın rolüne nasıl bakıyor?
47 
 El Bel Baal 2  (Bayram Kaya)

Yani El kendi ortak tanımazlığına karşı ortak tanır olan sürecin ikisini bir arada irade etmekle zıtlığın ikisi beraber gidiyordu. Bazen biri önde, bazen diğeri önde olmakla süreç alıyorlardı. El, tek kutuplu olmak yerine, süreç çelişkileri içinde egemen sınıf yararına zıtlıkları kontrol etmeyi öğrendi.
48 
 Özne: Felsefe - Edebiyat İlişkileri  (Mustafa Günay)

"Felsefe-edebiyat ilişkileri" konusunda bir dosyaya yer veren, Özne, 3. yılında 6. sayısıyla girmiş oldu...
49 
 Bileşim ve Bileşimin Özelliği 8  (Bayram Kaya)

El, tekraren geri bağlanma yapan kolektif özneli bu durumları; "gaibi bilmek" olukla söylüyordu. Gaibi bildiğini söyleyen El, tıpkı kolektif yapı bileşenleri gibi yanına da insan olmayan ama iş görsünler diye insan benzeri yardımcı kolektif özneler alıyordu.
50 
 Tarihsel 2  (Bayram Kaya)

Köleci sisteme gelene kadar doğada alçak ayı, salak kertenkele, namussuz maymun, şerefsiz arı, müfteri inek, vicdansız bir sincap, çok vicdanlı bir kurt gibi en aşırı uçlar içinde alçalan; en aşırı uç içinde yükselen veya yalancı olan hemcinslerimiz de yoktu.
51 
 Gördüğün Baktığın Kadar ve Baktığın Düşündüğün Kadar...  (Atakan Korkmaz Şiirleri & Sözleri)

Herşeyin özüne gitmeli insan, görünene değil. Bildiğin gördüğün kadardır çünkü, Gördüğün baktığın kadar ve baktığın düşündüğün kadar. Baktığını görmez, gördüğünü düşünmezsen eğer, Gördüğünün bildiğine sığmadığını da göremezsin ... Atakan Korkmaz
52 
 Yok...  (Necat Dilaver)

Önce ekmeği kızartmak, üstüne tereyağı ve incir reçeli sürmek sonra da sevişmek lazım/ Ekmek ile yarışmak/ Ağzın incir reçeli kokarken öpüşmek/ Severken sevilmek/ Koşabilirken koşmak lazım/ Aslında anlamak lazım: Yok'un var olabilmesi için 'var'lık şartsa ki şarttır: 'Var'ın yok olabilmesi olanaksızdır/
53 
 Totemi Dil 24/e  (Bayram Kaya)

Totemi nokta (totemi alan) öznenin, yani eylemli ben bilinci olan kişinin; elmayla, elmayı doğrudan yeme girişmesi arasına girip yemeyi engelliyordu. Kişi yeme işini, elmayı totem merkezine getirip de paylaşana kadar kişinin yemesini biraz geciktiriyordu. Sosyal etki sosyal öğrenmeydi.
54 
 Totemi Dil 24/h  (Bayram Kaya)

Nasıl kolektif güç birliği her yönde merkeze doğru ve herkesle merkezden çevreye doğru ortakla sılan duygu ve düşüncenin alan gücüne dönüştüyse, çevreden merkeze doğru birleşimle olan alan etkisi de merkezde semboller diline dönüştü. İşte groteskti anlatış kolektif alan etkisi ile semboller dili olmuştu.
55 
 Totemi Dil 23/a  (Bayram Kaya)

Âdem ile Hava hikâyesindeki (Dumuzi ile Geştinna; Gılgamış ile İnanna hikâyesindeki) cennet miti, köleci sistemin cehennem azabı içindeki insanlar için erken döneme ait hafıza kayıtlarından ilhamla kolektif yaşam imajlarından çıkarımlardı.
56 
 Abderalılar: Delilik ve Dahilik Üzerine  (kemal düz)

sıcak bir yaz günü, ünlü bir diş doktoru bir kentten bir başka kente gitmek için bir eşek kiralar. eşek sahibi önde, diş doktoru eşeğe binmiş halde yola devam ederler. tam öğle sıcakları başladığında ortalıkta tek bir ağacın bile olmadığı bir çölde mola verirler. hava o kadar sıcak ki diş doktoru sıcaktan korunmak için eşeğin gölgesine sığınır. ..
57 
 İrade 1  (Bayram Kaya)

Emekleri ve emeğin değiştirme değerini, seçilmiş kişilerin malı mülkü yapan, El anlayışıydı. El sistem dışı (emek dışı iradeydi. Mevcut üreten iradenin nesnel oluşunu gözlerden gizleyip, gözlere ve akla ilüzyon yapıyordu. El sistemi üreten emekler ve üreten emeklerin değişilmesi üzerine işletirken; bunu görmezden gelmiş; kişilerin emeğine ve emek ürünlerine sahip çıkarak, mal mülk benim demiştir.
58 
 Kolektif Alan 25  (Bayram Kaya)

DOĞAL ALAN BELİRLİYOR, YÖNLENDİRİYORDU. AMA DOĞAL ALAN DA BELİRLEDİĞİ VE YÖNLENDİRDİĞİ BAĞIL ÖZNELER NEDENLE, DOĞAL ENERJİ AKIŞININ, KOLEKTİF ENERJİLİ AKIŞ OLMASIYLA BELİRLENİYORDU.
59 
 Toplum 5  (Bayram Kaya)

Hayat bu tür simetri kırılmasını hangi düzlemden referans ediyordu? Ya da, hayat hangi düzey ve düzlem ilişkilerini değişen dönüşen benzer tekrarlarıyla makro düzlemin üstel durumlusu yapıyordu?
60 
 Tarihsel 1  (Bayram Kaya)

Okur şunu iyi bilmelidir. Tarih salt geçmişten oluşan (ibaret) bir olgu ve olay değildir. Tarih hem olgudur. Hem yaşanandır. Hem yaşanacak olan olaylardır. Geçmiştir. Şimdidir. Her an ile gelecektir. Tarih, geçen, geçmekte olan ve geçecek olandır. Tarih yaşayandır! Ama öyle yaşayandır ki geçmişiyle ölmüş ama bugünde. Bugün ile yaşayan ama sizin dışınızdadır. Sizin dışınızda hem geçmiş ile ölmüş hem şimdi ile doğmuş hem de az sonrası için sürekli gebelik ile sürekli doğacak olandır.

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 
31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Ölçü 4
Bayram Kaya
Bilimsel > Felsefe
Ölçü 3
Bayram Kaya
Bilimsel > Felsefe
Ölçü 2
Bayram Kaya
Bilimsel > Felsefe
Ölçü 1
Bayram Kaya
Bilimsel > Felsefe
Hemcinsler A
Bayram Kaya
Bilimsel > Felsefe

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.