• İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
41
|
|
|
|
Sunular hep karşı Eva tarafından karşı Ademe gruba ya da grup temsilcisi ademe yapılıyordu. Sunan ve sunulanlar karşı gruptan karşı cinslerdi. |
|
42
|
|
|
|
ÇÜNKÜ KÜRE YÜZEYLİ BİÇİM TOPLAM KOLEKTİF ENERJİYİ HER TARAFA DÜZGÜN YAYAR. İşte ortak paydaşlığın sırrı düzgün yüzeyli alan ve küre yüzeyli hacim içindeki enerjinin düzgün yayılması nedenle kolektif güç kolektif alanda herkesin yeteneğine, herkesin ihtiyacına göre pay almasına dönüşüyordu. |
|
43
|
|
|
|
Yazı tura gibi para fırlatma örneği makro durumu değiştirmez. Oysa para atma yerine iki atomu sürecin içine dâhil edersek atomlar girişir. Girişme sonrasında mikro durum, yani öz değişir.
|
|
44
|
|
|
|
Suyu içerden toprağı dağdan şarkılar şelâle. |
|
45
|
|
|
|
İttifaklar kendi içinde totem kültürler düzleminde ayrıştırılacaktı. ve bu ayrışma isimlendirilecekti. Kültürel yaradılışlı ayrışmalar içinde sofra düzeninde ayrışma vardı. Giyecek düzeninde ayrışma vardı. Renk düzeninde ayrışma vardı. Amulet düzeninde ayrışma vs. olacaktı. |
|
46
|
|
|
|
Marx ekonomik indirgemeci miydi? Onun tarih anlayışı ekonomiye, ilişkilere ve özne olarak insanın rolüne nasıl bakıyor? |
|
47
|
|
|
|
Yani El kendi ortak tanımazlığına karşı ortak tanır olan sürecin ikisini bir arada irade etmekle zıtlığın ikisi beraber gidiyordu. Bazen biri önde, bazen diğeri önde olmakla süreç alıyorlardı. El, tek kutuplu olmak yerine, süreç çelişkileri içinde egemen sınıf yararına zıtlıkları kontrol etmeyi öğrendi.
|
|
48
|
|
|
|
"Felsefe-edebiyat ilişkileri" konusunda bir dosyaya yer veren, Özne, 3. yılında 6. sayısıyla girmiş oldu... |
|
49
|
|
|
|
El, tekraren geri bağlanma yapan kolektif özneli bu durumları; "gaibi bilmek" olukla söylüyordu. Gaibi bildiğini söyleyen El, tıpkı kolektif yapı bileşenleri gibi yanına da insan olmayan ama iş görsünler diye insan benzeri yardımcı kolektif özneler alıyordu.
|
|
50
|
|
|
|
Köleci sisteme gelene kadar doğada alçak ayı, salak kertenkele, namussuz maymun, şerefsiz arı, müfteri inek, vicdansız bir sincap, çok vicdanlı bir kurt gibi en aşırı uçlar içinde alçalan; en aşırı uç içinde yükselen veya yalancı olan hemcinslerimiz de yoktu. |
|
51
|
|
|
|
Herşeyin özüne gitmeli insan, görünene değil. Bildiğin gördüğün kadardır çünkü, Gördüğün baktığın kadar ve baktığın düşündüğün kadar. Baktığını görmez, gördüğünü düşünmezsen eğer, Gördüğünün bildiğine sığmadığını da göremezsin ... Atakan Korkmaz |
|
52
|
|
|
|
Önce ekmeği kızartmak, üstüne tereyağı ve incir reçeli sürmek sonra da sevişmek lazım/ Ekmek ile yarışmak/ Ağzın incir reçeli kokarken öpüşmek/ Severken sevilmek/ Koşabilirken koşmak lazım/ Aslında anlamak lazım: Yok'un var olabilmesi için 'var'lık şartsa ki şarttır: 'Var'ın yok olabilmesi olanaksızdır/ |
|
53
|
|
|
|
Totemi nokta (totemi alan) öznenin, yani eylemli ben bilinci olan kişinin; elmayla, elmayı doğrudan yeme girişmesi arasına girip yemeyi engelliyordu. Kişi yeme işini, elmayı totem merkezine getirip de paylaşana kadar kişinin yemesini biraz geciktiriyordu. Sosyal etki sosyal öğrenmeydi.
|
|
54
|
|
|
|
Nasıl kolektif güç birliği her yönde merkeze doğru ve herkesle merkezden çevreye doğru ortakla sılan duygu ve düşüncenin alan gücüne dönüştüyse, çevreden merkeze doğru birleşimle olan alan etkisi de merkezde semboller diline dönüştü. İşte groteskti anlatış kolektif alan etkisi ile semboller dili olmuştu. |
|
55
|
|
|
|
Âdem ile Hava hikâyesindeki (Dumuzi ile Geştinna; Gılgamış ile İnanna hikâyesindeki) cennet miti, köleci sistemin cehennem azabı içindeki insanlar için erken döneme ait hafıza kayıtlarından ilhamla kolektif yaşam imajlarından çıkarımlardı.
|
|
56
|
|
|
|
sıcak bir yaz günü, ünlü bir diş doktoru bir kentten bir başka kente gitmek için bir eşek kiralar. eşek sahibi önde, diş doktoru eşeğe binmiş halde yola devam ederler. tam öğle sıcakları başladığında ortalıkta tek bir ağacın bile olmadığı bir çölde mola verirler. hava o kadar sıcak ki diş doktoru sıcaktan korunmak için eşeğin gölgesine sığınır. .. |
|
57
|
|
|
|
Emekleri ve emeğin değiştirme değerini, seçilmiş kişilerin malı mülkü yapan, El anlayışıydı. El sistem dışı (emek dışı iradeydi. Mevcut üreten iradenin nesnel oluşunu gözlerden gizleyip, gözlere ve akla ilüzyon yapıyordu. El sistemi üreten emekler ve üreten emeklerin değişilmesi üzerine işletirken; bunu görmezden gelmiş; kişilerin emeğine ve emek ürünlerine sahip çıkarak, mal mülk benim demiştir. |
|
58
|
|
|
|
DOĞAL ALAN BELİRLİYOR, YÖNLENDİRİYORDU. AMA DOĞAL ALAN DA BELİRLEDİĞİ VE YÖNLENDİRDİĞİ BAĞIL ÖZNELER NEDENLE, DOĞAL ENERJİ AKIŞININ, KOLEKTİF ENERJİLİ AKIŞ OLMASIYLA BELİRLENİYORDU.
|
|
59
|
|
|
|
Hayat bu tür simetri kırılmasını hangi düzlemden referans ediyordu? Ya da, hayat hangi düzey ve düzlem ilişkilerini değişen dönüşen benzer tekrarlarıyla makro düzlemin üstel durumlusu yapıyordu? |
|
60
|
|
|
|
Okur şunu iyi bilmelidir. Tarih salt geçmişten oluşan (ibaret) bir olgu ve olay değildir. Tarih hem olgudur. Hem yaşanandır. Hem yaşanacak olan olaylardır. Geçmiştir. Şimdidir. Her an ile gelecektir.
Tarih, geçen, geçmekte olan ve geçecek olandır. Tarih yaşayandır! Ama öyle yaşayandır ki geçmişiyle ölmüş ama bugünde. Bugün ile yaşayan ama sizin dışınızdadır. Sizin dışınızda hem geçmiş ile ölmüş hem şimdi ile doğmuş hem de az sonrası için sürekli gebelik ile sürekli doğacak olandır.
|
|