• ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
501
|
|
|
|
Köleci sistem içindeki ilk El tasarýmcýlarý da kolektif miras yoluyla "ilah imgesi olan bu ilah bilincini" edinmiþler ve biliyorlardý. Totemin ortaklaþtýran tabusu, Ýlahýn ortaklaþtýran kolektif iradesi; kolektif geliþmiþliðin bu düzeyi içinde kiþi tamahýna evirilmekle El 'in mülk sahibi olmasýyla belirtilecekti. |
|
502
|
|
|
|
Kuplaj temas gerektirmeden veya bir aracýyla kopyalamaydý. Bir baþka yere yansýtmaydý. Aktarmaydý. Etkilemeydi. Kendisi olmamakla. Kendi kopya yansý etkisini sürdürüp devam ettirmeydi. Tetikleme etkisi ile bir dönüþmenin olay olgularýný ortaya koymaktý. |
|
503
|
|
|
|
"Yün eðirip ip dokumak" iþi köleci sürece vahiy edilmemiþti. "Yün eðirip ip dokumak" kadim köleci kültürün bilici, bulucusu olduðu bir üretim süreci olmayýp; "Yün eðirip ip dokumak" iþi kolektif üretim biçimiydi. |
|
504
|
|
|
|
Kiþi savunma görevi dýþýnda diðer 5 parça eylemli iþinden karþý taraf kiþilerle baðýþýkla olacaðýndan; bu kes bir kiþi için bir eylemin gerçekleþmesi olan 2 saatlik birim sürede; ikinci kiþimizle, ikinci kiþimize ait olan savunma zamanlý saðlama 2+2 =4 saatlik gerçekleþmeyle kolektif zaman ön görülür. |
|
505
|
|
506
|
|
|
|
Kiþisi öz, kolektif alan içinde kolektif özün direnciyle biçim alýr. Ýster doðal çevre, ister kolektif çevre olsun; çevrenin kiþisi saðlamalara karþý bir baský ve direnci var olmakla çevre kiþiye zorluklar gösterir. Kiþinin bu zorluklar karþýsýnda saðlama yapamama endiþesi kiþinin stresini, kaygýlarýný, en çok enerji harcama kontrolsüzlüðünü oluþtururlar. |
|
507
|
|
|
|
Bir geliþme kendisinden sonraki süreçlerden habersizdir. Üreten ilahi dönem, önceden öngörülemeyen akýl almaz süreçlerin baþlangýcý olmuþtu. Örneðin ilahi dönem en az iki totem kültürün birleþme sentezinden oluþan uygarlýðý baþlatan süreçti. Ýnsan oluþun ön kabulüydü.
|
|
508
|
|
|
|
Öz kültür ve tarihine bilimsel bakmayan ülkeler, ilke olarak yalan, taklit ve ithal ikame yöntemle ayakta kalmaya çalýþýrlar. Devlet yapýsýnda hakim olan bu ithal ikame mantýk, doðal olarak bireylerin çoðunluðunu da ayný yalancý karaktere sürüklemektedir. |
|
509
|
|
|
|
Kýsacasý konjonktür sel dünyanýn geldiði bu aþamada Mohaç Savaþýna çýkýyor gibi çýkamazdýnýz. Güncel þartlar çok deðiþmiþti. Mohaç Savaþýna gider gibi iþgale yeltenenlerin iþgalci tutumu karþýsýnda kadronun hakimiyeti milliye gibi çok akýlcý kotarýlmýþ bir düstur olmadan süreç baþarýlamazdý.
|
|
510
|
|
|
|
Bir çocuðun saðlýklý, akýllý, zeki ve kendine öz güveni olacak þekilde karakter kazanmasý, önce anne ve babanýn küçük çaplý da olsa, maddi güvencesinin olmasý her þeyden önce gelmektedir. Ýkinci büyük güvence ise, devletin eðitim ve yönetim yapýsýnýn adaletli olmasýdýr. |
|
511
|
|
|
|
Nasýl ki ortak bencil çaðrýþýcýlar kiþilerin baðlaným enerjisi etrafýnda kolektif baðlaným enerjisine dönüþtü iseler; kolektif alanýn önce saðlasan, sonra üreterek saðlasan iliþkileri içinde kiþilerin çevresine çok köklü ve çok yönlü analitik bakar olmalarýna neden olmuþtu.
Üreten saðlasan iliþki “çevreyle giriþen kiþi ile kiþinin yalýn anlamasý arasýna “fark düþünce” koyan bir iliþkiydi. Fark düþünce farklý totem mesleklerinin farklý iþleyen bileþiminden ileri geliyordu. Yani karmaþýk düþünme “fark koyan enerji potansiyeliyle ortaya konacaktý”. “Üreten saðlasan fark iliþki” de ancak kolektif alanla birlikte olasýydý.
|
|
512
|
|
|
|
Ýnsan olarak bana ait olan düþünme gücümün kýrýntýlarý. Felsefi açýlýmlarým ve yalnýz baþlýklar. Düþünerek okununca anlaþýlacak konular. |
|
513
|
|
|
|
Acýkan kiþi elma aðacýna doðru yönelimli iken yönelim, saðlama yapacak kuvvetten ötürü alanýn yönüydü. Acýkan kiþi elma aðacýna doðru giderken dere aþýyor; bayýr týrmanýyor; kiþinin önüne kurt çýkýyor veya elmanýn aðaçtaki en yüksek yerde buluyor olmasý ile bunlarýn tümü alan yönüne zýt kuvveti oluþurlar. Bu engeller fazladan güç harcanmasý olmakla, direnci büyüten; tersten karþý konmasý gereken kuvvettiler.
|
|
514
|
|
|
|
Kardeþiyle evli olduðu belirtilen Ýbrahim figürü, ilahi dönemin hukukuyla anlatýlan bir hikâyecilikti. Ýttifaký dönemin ilanen kardeþleriyle temasýný kopyalayan köleci baþlangýcýn köleci söylemidir.
|
|
515
|
|
|
|
“Kütle çekimi (yer çekimi) diye bir yasa olduðu için, evren kendini yoktan yaratabilir ve yaratmýþtýr da. Evrenin ve bizim var olma nedenimiz ‘kendi kendini oluþturmaktýr’. Nasýl ki Darwinizm biyolojideki yaratýcý gereksinimini sona erdirdiyse, yeni fizik kuramlarý da evrenin oluþumu konusunda yaratýcýnýn iþlevini gereksiz kýlmýþtýr” |
|
516
|
|
|
|
Ýlk steril ortamda borcu veren de verdiði borcu kat kat geri alanda feodal efendilerin kendisiydi. Böyle olunca faizde neydi? Faizin haram olmasý da neydi?
Bu yola hikmetle olan Salihlerin yolu deniyordu. Salihlerin yolu köleci tecrübeyle þöyle belirleniyordu. "Aranýzdaki borç iliþkisini (ne demekse) adaletle yazýn, hiç bir þeyi eksik býrakmayýn" diyen El buyruðu; hem borç alýp vermeye izin veriyordu.
|
|
517
|
|
|
|
Yani uyum üslü deðiþken baðýntýlar belirmesi ile var oluyor üslü deðiþken baðýntýlar standartsýzlýðý nedenle ölüyordunuz.
Örneklersek oksijensiz çevreye göre uyum tepkileriyle oluþan seçme ayýklamanýn yalýtýlan ben bilinci, oksijenli ortamda boðulur. Ölür. Eþleyiþle oksijensiz çevreye uyum tam bir felakete dönüþür. |
|
518
|
|
|
|
Özne içte zorunlu, kendisi olan bir inþa olmakla; dýþtan da kendisinden ve bilincinden baðýmsýz olmasýyla; tarihsel, zorunlu bir manadý inþaydý |
|
519
|
|
|
|
Yamacýmýzdaki kiþi veya kiþilerin bize sunduðu yavru bakýmý tarzý bir enerji saðlama iþi, bizim üzerimizde onlara besin saðlama iþi anlamýna bir "modülasyonun yük enerjisine” dönüþür. Yani bir tarafta boþalan yük enerjisi, baþka tarafta baþka tür bir enerji ile transfer dolumlarý yapmaktadýr. Bu hal karþýlýklý oluþtur. |
|
520
|
|
|
|
Þimdi ezilen kesimlerin mülksüz olmalarý, geçmiþteki kolektif yaþayýþ içinde olduklarý zamaný gizemli bir varlýðýn çekimini, düþünce dünyasý içinde çaðrýþýyordular.
Kendisini belli edip, kendisini çaðrýþan çekim; kolektif birim zamanlý, kolektif bir irade olan EGEMENLÝKTÝ. Kayýp üreten bileþenli kolektif paydaþlýktý. Kaybedilen kolektif oluþtu. Kayýp yeni fark edilmiþti.
|
|