• İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
221
|
|
|
|
Köleci sistem içinde kolektif güvence, üretim gücü ve üretim nesnesi; efendilere sömürü kaynağı yapılmakla, kolektif olan paylaşma süreci yok edilmişti. |
|
222
|
|
|
|
El; "mülkün sahibi benim" derken bunu aslanlara, ineklere, ceylanlara, böceklere karşı söylemiyordu. El üreten sistemin içinde mülkün sahibi benim diyemediği için, idraki bir söylem ve anlatım olarak dıştan kolektif sistemin içine konuşmakla EL, üreten insana karşı kendi sahipliğini deklare ediyordu. El bu söylemle üreten insana göre tanım ve belirlilik kazanıyordu.
|
|
223
|
|
|
|
Eşitleşme yansımasında MÖ. 73 de Spartaküs gibi, MS.840-886 yılları arasında kuzey Afrika ve Irakta Abbasi Halifelerine karşı başlatılan zenc ayaklanması gibi "dirençler" çıkacaktı. Biat yansımasında kadere boyun eğişin tevekkülü çıkacaktı. |
|
224
|
|
|
|
Açlık (enerji sağlama ve enerji dönüşümü) dediğimiz mana duyum, hayatın ve türümüzün üzerinde; kolektif yapıların, kolektif bilincin, kolektif zekâlı, kolektif davranışıyla; kolektif inşa sisteminin temelidir.
Hayatın enerji sağlama ve enerjiyi harcama işi; yine hayatın beslenme, savunma, barınma, neslin devamı gibi bencil oluşla korunan, içimizdeki yasaların korunmasına doğru olacaktı.
|
|
225
|
|
|
|
Yaşam ölü (yok) yanda var olup, diri yandan ölüyordu. Bir kuantum durum diğer üslü kuantum eyleme göre yok, zıt yan, biri varken diğerini yok sayan yan olmakla süreç eylemli ve dönüşlüydü. |
|
226
|
|
|
|
Yani kişi kendi içinde bulunan kritik değerli boşluklu tanecikli iç içe enerji alanlı bitişik zamanları iş bölüşümü yapan kolektif alan içinde her biri bir iş kolu üzerinde ayrık zamanlara dönüşür. Kişi ile var olan tümel enerji gün boyu ayrı ayrı eş görevli gruplar üzerinde, akıyordu. |
|
227
|
|
|
|
İki boyutlu bir yüzeyin gerilme kapasitesi şimdi bükülen yüzey gerilmeli kapalılık içinde, iç oylumun gerilme kapasitesi ile birleşmekle bir iç hacmi vermektedir. Üç boyutlu bir taban gerilimler yüzeyi; en, boy, yükseklik olan sayıların çarpımı, oylumu veriyordu. |
|
228
|
|
|
|
Bir toplum ve bir ülke düşünün, kendi burjuvazisinin niteliklerini bilmeden, hem eleştirmektedir hem de onun arkasından gitmeyi sürdürmesi, Bu yapı belki de dünyanın en ilginç toplum ve ülke gerçekliğinin tek örneğidir. |
|
229
|
|
|
|
Eşeklerin bir başka özellikleri vardır; hani Midas’ın uzun kulakları gibi… Bu uzun kulaklar sayesinde güçlü bir işitme duyularına sahiptirler.
Ayrıca çok oburlar, bir türlü doymak bilmezler neredeyse bir tugayın çöplüğünü yeseler bile onu sindirecek güçlü sindirim sistemleri vardır. Bunun yanı sıra develerden daha dirençlidir çölde. Su gereksinimlerini, bitkilerden en fazla su alma ve vücutlarında saklama kapasitelerine sahiptirler. Öyle ki çok uzun mesafeleri susuz kat edebilirler. |
|
230
|
|
|
|
Biliyorum,bir serzenişten daha buruk bir şey senin iç çekişin.Hayallerinden vazgeçip, bütün varlığını “gözle görülemeyecek kadar küçük ve mutlak” parçacıklara adamanın pişmanlığını mı çekiyordun, açıkçası emin olamıyorum. |
|
231
|
|
|
|
Üretim koşullarını ortaya koyan tarihsel gelişim içinde önce, mülkü takdir edip, sonra da takdir edilen mülk içinde üretim hareketi başlatma diye bir olgu yoktur. Böyle bir girişme yoktu. Bir mülk sahibinin etrafında bileşen bir gerçeklik ve bir hakikat yoktu. Bu algı ancak üretim hareketi üzerine oturan mülk sahibi olmakla, mülk sahipliği hayalini kurmakla kendi dimağını uyuşturan, zikir çeken berduşluklarla mümkündü. |
|
232
|
|
|
|
Ava ve meyve toplamaya giden avcı toplayıcı organizenin geride kalan yaşlı, genç, aciz, sakat grup üyelerine pay ayırma sorumluluğu vardı. Yine bu organize yapı içinde geride kalana ve ava gidene savunma yapanlar ve savunma yapanlara da av getiren grup kişilerinin bu tür karşılıklı davranışlarının bu tür eylem ortaya koymalarının grup üyeleri üzerinde mutlaka bir karşılığı vardır.
Veya şöyle de diyebiliriz. Ava gitmemekle geride kalıp; bakım, gözetim, savunma, eğitim yapma işi ile avdan pay alanların da mutlaka gruba verecekleri bu tür karşılık edimleri vardı. Tıpkı nesli tükenen su aygırını yaşatma ve korumaya almamızın doğal çevrim üzerinde bizlere bir karşılığının olması gibi edimlerin keyfimizin üzerinde bir nedenleri vardır.
|
|
233
|
|
|
|
Suya girenin ıslanması gibi soğukta olanın üşmesi gibi kolektif alan da kolektif alan içindeki kişilere işleyimle olan bir tahrik gücü yükler. Tahrik gücü neydi?
İçinde olduğunuz bir duruma harcadığınız işgücü enerjinin; içinde olamadığınız diğer durumla olan işgücü enerjilere karşılık olmasıydı. İşte kolektif alanın estirdiği bu manyetik akı, üreten kolektif alan içinde yokuş yukarı olan enerjiyi kişilere yükler.
Kolektif enerji tahrik kuvvetinden doğan güç ile kişilere depo enerji etkisi yapar. Tahrik kuvveti depo enerjiden karşılanması olan bir kolektif alan etkisidir. Tahrik gücü ürettiğinize karşılık, üretmediklerinizle var. Tüketip kullanımlarınıza karşılık tüketip kullanmadıklarınızla vardır.
|
|
234
|
|
|
|
Milyonlarca yıl ne birbiriyle tanışmış ne birbiriyle yarışmış olan gruplar şimdiki ritüel içinde birbiriyle tanışacak olanlar, birbiriyle yarışacak olanlardı (!) "İttifak kardeşliğiyle" birbirine tanışma ve yarışmanın bağlamı ediliyorlardı!
Kardeşlik totemi mana ritüeli içinde grup içindeki kişilere dokunma ve temas emenin vizesiydi. Sizinle kardeş olmayan grup dışındaki başka totem kişilere de dokunmamanın temas etmemenin tabu ritüeliyleydi. |
|
235
|
|
|
|
Fizik yüzeyler şimdi iki boyut düzlem üzerine hacim sel bir fark gerilimdi. Tesseract (tetraküp-teserat) ta dördüncü boyuta, dördüncü ayırt olmakla dördüncü ayırtın da fizik hacme olan alan etkisi, ZAMANDI.
|
|
236
|
|
|
|
Köleci paylaşım hareketi zorunlu olarak kolektif üretim hareketi üzerine kuruluydu. Üretim hareketi yoksa ne köle vardı, ne köleci vardı. Ne enflasyon var ne faiz vardı. Bunlar üretim nedeni değil aksine üretimi hortumlamanın aparatlarıdırlar. |
|
237
|
|
|
|
Ortamda mal paylaşımlı bir köleci süreç olmadan çevrenin etkisi içindeki Güneş, çevredeki kuru otları tutuşturuyor diye ilksel atalar öte dünyada cayır-cayır yanmanın teolojisini ortaya koyamazdılar. Cayır-cayır yanmanın ortam tahriki, ezen ezilenler hesaplaşması içinde, öte dünya algısına bağlam yapılacaktı |
|
238
|
|
|
|
Yeniye hazır değilsek eğer, üzerimize gelen yenilikleri, suratımıza birer tokat gibi yiyebiliriz. |
|
239
|
|
|
|
Doğadaki üreme içinde bakımı yapılan bir yavru; uf demeden ebeveyni sırtımda taşımalıyım, demenin minneti içinde değildir. Bakımdan kesi-len yavru da kimsenin değildir. Bunun gibi totem alan içinde de tıpkı doğadaki gibi doğal yol ile doğumlar oluyordu. Kolektif birim zamandan ötürü yavru doğuranın ve doğurtanın bakım aitliği olmuyor o yapı aitli-ğinin bakım gözetim ve beslenme aitliği oluyordu. |
|
240
|
|
|
|
Biyolojik edim ve güdü tüm canlılarda mevcut olsa da, maymunların dışında diğer canlıların beyin hacmi ve nöron sayıları, insan beyin kapasitesinin çeyreği bile değildir. Bu yüzden hayvan türlerinin edim ve güdülenmesinde, öznel ya da nesnelliğin varlığı (Ontoloji) söz konusu değildir. |
|