• İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
201
|
|
|
|
Kolektif alan içindeki bir kişi kendi üzerine düşen 1 birim iş payı içinde artık enerji değeri de üretir. Artık enerji nereden gelir. Sizin çalışmanızdan ve özdeğin potansiyel özellikleri içinde gelir. |
|
202
|
|
|
|
Yani oyuk eylemi tekrar oturulmayı çağırır. Bu olgu da öz yineli hareketlerin temelidir. Bu kendisini çağıran temel üzerine bindirişler yapılır. Nötr olmuş ikili durum yüklerine dıştan bir kuvvet uygularsanız nötr durumlu yükün biri nötrlükten ayrılıp bir alan içinde gider. |
|
203
|
|
|
|
Felsefe, filozof, düşünme her zaman pek kolay anlaşılamayan bir iş, etkinlik ve tarz olarak görülmüştür. Bu durumun altında yatan asıl neden ne olabilir? Belki de yanıt insanın kendi çelişkileri ve tekinsizliğinde gizlidir. |
|
204
|
|
|
|
Hepimiz et, kemik ve kan, hepimiz insanız. Üstelik istisnası yok, bir gün gelip hepimiz ölü insanda olacağız. |
|
205
|
|
|
|
Kolektif alan, kendisini özelleştiren iştaha göre bir kezlik dağıtılıyordu. Hikâyeye göre ilk dağıtım sürecinde kolektif güç kimi kişilere verilmişti. Her şey dört dörtlük değildi. Bu eylem alanına göre yaşandıkça aksamaların düşünce, eylem, söylem davranışları ortaya konup geliştirilecekti. |
|
206
|
|
|
|
Kuantum fiziğinin olağanüstülüğünü işittiyseniz,ünlü fizikçilerin bunun paralelinde yarattıkları kuantum felsefesi de eğer isterseniz size mutluluğun formüllerini verecek! |
|
207
|
|
|
|
Monarşi tekil ve ortak tanımazdı. Tekil karardı. Oysa oligarşi tekil irade değildi. Monarşi gibi tekil söylem karşısında oligarşi biz söylemliydi. Yani oligarşi kendisine ortaklar tanıyan karşı söylemdi. |
|
208
|
|
|
|
Buradaki köşkerlerin tarımcıları giydirmesi. Tarımcıların da köşkerleri beslemesindeki MANA anlayışı vicdani değer yargısı içinde adalet, sadaka, acıma, lütfetme, velinimeti olma, hayır dua alma gibi köleleşişi absürt anlamlarıyla, yoktular. |
|
209
|
|
|
|
Oysa üreten işlerge kuvvet, zorunlu olarak dıştan takas yapan, değişme yapan geçişimleriyle bileşimli bir tamamlayıcılıktı.
|
|
210
|
|
|
|
Nie’nin kelimeleri de özgürdür. Bazen cümlenin anlamına ters bir kelime o cümle içinde geçer. Bunun amacı; okuyanın zihninde o kelimenin çınlamasıdır.
Yani, Nietzsche okuyanlar; düşünür durur... |
|
211
|
|
|
|
Birçok ayet-i kerimede " Ey Akıl sahipleri hiç düşünmez misiniz? Yada ne kadar da az düşünüyorsunuz " der.
Kuran-ı Kerim: Alak Suresi: mealen " Bismillâhirrahmânirrahîm 1, 2. Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı. 3, 4, 5. Oku! İnsana bilmediklerini belleten, kalemle (yazmayı) öğreten Rabbin, en büyük kerem sahibidir. 6, 7, 8. Gerçek şu ki, insan kendini kendine yeterli görerek azar. Kuşkusuz dönüş rabbinedir.
|
|
212
|
|
|
|
Kolektif bir alandaki üreten ilişki eğer buğday yetiştiriciliğiyse, bu durumda kendilikten şimik gelişme ve karşılığı olan bir konum eylem olarak şöyle sonuçları ortaya koyacaktı. 1-Buğday yetiştiriciliği bitişik zamanlı süreçti. Bitişik zaman içinde önce tarla ekime hazırlayacaktı.
Tarlanın ekime hazırlanması işi bir ayrışmayı ortaya koyacaktı. 2- Sonra bu bitişik zaman içinde tohumu ekecek bir ayrışma ortaya konacaktı. 3-En sonunda da hasılatın biçilecek olduğu ayrışmayı ortaya konacaktı. |
|
213
|
|
|
|
Kaçıncı kez hayat olarak kurulup hayat olarak yok olma eşiğinde yeniden yaşama tutunuştuk. Dünya, kaçıncı manyetik alan değişmelerini yaşadı ve yaşayacaktı? Yine dünya hayat için uygun olmayan tektonik olayları kaçıncısını yaşadı ve daha kaçıncısını yaşayacaktı?
|
|
214
|
|
|
|
İmanın ilk bildirgesi içinde kölelerin mülk sahibi efendilerine karşı kutsayıcı bir anlayış çerçevesindeki eylemleriyle efendilerine sadık olmaları şarttı. Köleler efendilerine teslim olacaktı. Hem de köle imanı gereği bir köle "teslim olanların ilkiyim" diye övünecekti. |
|
215
|
|
|
|
Skolastik genel anlamda kiliseye bağlı olan okullarda ve kilisenin otoritesini tanıyan üniversitelerde okutulan konular,uygulanan yöntem ve hakim olan zihniyet demektir.
-Herhangi bir felsefe okuluna sımsıkı bağlanıp kendini her tür eleştiriye kapamış olan bir otoriteye bağlanma zihniyetine de skolastik denir.
|
|
216
|
|
|
|
İlk sel dönem içindeki sosyal etki, gelip geçici yol arkadaşlıkları gibi bileşip dağılan, sağanak süreçlerle beraberdi. Birçok eylem deneyimlerin ilk yaşandığı yerler olmakla yalıtımı az, unutması daha çok olan gelip geçici hafıza gibi davranması daha fazlaydı. |
|
217
|
|
|
|
Burada bir geri bağlanım yapıp şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Kolektif alan oluşurken kişinin bir birim ve beş parçalı bitişik zamanı tek tek düzenlemeye tabi olur. Beş parçalı zaman tek tek eş güdümle başlayan zamana dönüşür.
İşte tekil kişiler üzerindeki beş parçalı bitişik zaman, kolektif alan içinde ayrı ayrı zaman olgularına dönüşecekti. Ayrı ayrı ama birbirine bağıl oluşan bu olgular tek tek savunmacı, bakıcı, avcı gibi isim alacaktı.
Hem de üreten ilişkinin bileşen ayrılan dağılım yansımaları içinde “daha adı yokken demet edilen ekinin” gibi anlatımlarla süreç isim koymanın ve tekil kişi ile bitişik zamanın kolektif organizasyonla ayrışmanın “yaratılış hikâyelerine” dönüşeceklerdi. |
|
218
|
|
|
|
Gerçeği hayallerinde aradı
Hayalleri gerçek oldu sonra
ve dünya gerçek bir yalan... |
|
219
|
|
|
|
Yeryüzü ölçümlerinde Dünyanın en sıcak yeri Kaliforniya Ölüm Vadisi +56,7 derece sıcaklık ile en soğuk yeri VostockII -89,2 derece olmanın yaklaşık lığıyla dünya üzerinde her bir yer 145 derece fark aralığındaki potansiyel bir değer durum içindedir. |
|
220
|
|
|
|
Hâlbuki ki kolektif birim zamanlı süre durum içinde kişi hem kendisinin savunma mücadelesini verirken hem kendisini hem de diğerlerini koruyordu. Diğerleri de savunma yapan için savunma yapana yiyecek buluyordu. |
|