• İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
181
|
|
|
|
Üreten kamu kaynakları gücü (kolektif kapasite) ihale ve özelleştirme adı altında ballandıra ballandıra seçkin kişilere aktarılır. Kamu zenginlikleri ihaleler, özelleştirmelerle bir taraf üzerinde biriktirilirken, diğer bir taraf da bu zenginliklerden mahrum bırakılır. Köleci sömürünün işleyiş kuralı budur.
|
|
182
|
|
|
|
Kusursuz: Ben olmayan, benim dışımda olan, olacak olduğum, hiçbir zaman olamayacağım…
Kusur, çok olmayandır... |
|
183
|
|
|
|
Ahlak diğer yönüyle üreten kolektif sistemin paylaşımıyla ve köleci sistemin bozuk, çarpık, kibirce paylaşımıyla ve sosyal ilişkisiyle vardı. İçinde olduğumuz ahlak köleci ahlak olduğu için adaletle olmak zorundadır. Adaleti de sömürten kişisi mülke temel olan köleci adalettir. |
|
184
|
|
|
|
Emek ve emek gücünüz kolektif bir alan içine de bir değerdir. Emek ve emek gücünüz kolektif alanda komu kaynakları ile girişmekle verimli ve bağıl enerjilidir. Rızk diye dağıtılanlar kolektif kaynaklar ya da kamu kaynaklarıydı.
Kamu kaynaklarının üretim ve tüketim gücü girişmesinden yoksun bırakılan kesimler, emek güçlerinin karşılığında (çalışmaları karşılığında) mülk sahibine teslim olurlar. Dini söylemle mülk sahibine sığınmış olanlar “ben teslim olanların ilkiyim” diyerek iman ve inanç deklarasyonunu açık açık ilan ederler. |
|
185
|
|
|
|
Adına yaşam mücadelesi deyip sürekli birbirinin yüzüne bakarak ailede, akrabada, arkadaş, grup, çevre, din, parti, toplum ve devlet ilişkilerinde, her türlü hile ve cambazlık oyunlarıyla ben daha üstünüm demek, asla insan olmanın gereği sayılamaz. Tüm bunların en büyük ve tek sorumlusu devlet sistemleridir. |
|
186
|
|
|
|
İlahlar yine üreten bir totem mesleği ilişkisi içinde üreten bir irade gücüydü. İlahlar üreten bir neden sonuç etkisi üzerinde; totem alan özneleri lehine kararlar alabilen sapience grupla; neandertallerden, habilislerden, erectuslardan vs. ayrılmıştı.
|
|
187
|
|
|
|
Hücre kendisini yani kendi bileşim sel bütünlüğünü tanıyan, kendisi dışında başka bir organiği sindiren ilişkilenmeleriyle ortam boşluğunu doldurmanın dinamiğine ve denge koşullarına dönüşüyordu. Her hücre organikle beslenmez. Bitki hücresi inorganik beslenir. |
|
188
|
|
|
|
Üssel durum çeşitliliği, yalıtımlı ortam engelini aşmaya denk düşmeyi veya yalıtımlı ortamın engelini aşamamaya denk düşemeyecek olmakla, belirsizle bir olasılıktı. İşte zıt yönde çeşitlilikler bir seçilim nedeniydi. |
|
189
|
|
|
|
Bütünlüğü oluşacak bu özne nesnel olanaklar şu parçalardan oluşuyordu. 1- Her grup kendi öncesiyle kendisini belirleyen yalıtımlı bir kolektif yasaya bağlı olan verili süreciyle yeni güne başlıyordu. 2 – Bu nedenle bir grubun bir totem mesleğine sahip olması o grubun bu verili durumla bu ön koşul içinde olmasıydı.
|
|
190
|
|
|
|
Süreç kendisini sürdürürken enerji tüketir ve enerjiye gereksinim duyar. “Enerji sağlama süreci daima yokuş yukarı olan eylemin zorluğudur”. Kesikli süreklilik içinde sürüp giden işlevler giderek adeta yokuş yukarı etki gibi kendisini sınırlayan, kendisini zorlayan, kendisini tüketen dirençle, kendisini frenleyip; kendisini durduran etkilerdir.
Öznenin dışa doğru olan kendi eğilimlerini karşılayacak olma yönelimleri her zaman “yokuş yukarı olan enerji etkisine maruz kalır”. Yokuş yukarı olan enerji, “her güçlükle bir kolaylık vardır” düşüncesi misali yokuş aşağı enerjiyle çevrede vardır. |
|
191
|
|
|
|
Âdem totem adı yılan olan bir grup ya da grup temsilcisi kişi tarafından aldatılıyordu. Gerek Âdem gerek Yılan grup insancılığı ve grup temsilcilikler tekleşmiş yalınlaşmış giydirilmiş isimlerdi.
|
|
192
|
|
|
|
Vesile neden asıl neden değildir. Dış nedendir. Her şey gibi totem dönem de kolektif bir üssel değişmeler nedeniyle totem dönemin gelecekte ne olacağı veya nasıl şekil alacağı yönüyle belirsizledir. |
|
193
|
|
|
|
Zaten monarşi de bu bilinenler üzerine "farklı bir paylaşım" şekli ile inşa oluştu. Neydi bu farklı paylaşım? Kolektif emek eksenli iradenin pay ve paydaşlığı yerine; mülk sahibi iradesine göre paylaşmayı esas almaydı. Sistem kolektif özneleri mülklü olanla mülkü olmayanlar diye ikiye ayırdı |
|
194
|
|
|
|
Yani totem alan içinde totemilerin duyguları da yalıtıma edilmişti (tecridiydi). Duygularınız sadece gruba ait olanlara gösterilen bir alakaydı. Grubunuz dışındaki hemcinsleri avlayıp yiyebilirdiniz!
|
|
195
|
|
|
|
İkinci duruma, üçüncü durumun olanağı ile girişen üç boyutlu devinmeler, iki boyutlu yüzey gerilim hareketi ile üçüncü boyutun hacim gerilim hareketleri arasındaki ölçüşen zamanı verdiler.
|
|
196
|
|
|
|
Her şeyden önce insan anatomik olarak enerji deposuna benzer şekilde sürekli ses, ısı, ışık, sıvı, koku, renk, tat ve özelliğini tarif edemeyeceğimiz çeşitli saydam sinyalleri alıp depolayan, aynı zamanda dışa gönderen güçlü bir alıcı ve verici özelliğe sahip manyetik bir cisimdir. |
|
197
|
|
|
|
Şimdi kurban seremonili teolojik anlayışı ilksel dönem şartlarına göre ele alalım. Totem dönem öncesi ilk sel dönem içinde eğer bir kurban seremonisi tasavvur edilirse, bu tasavvur belki de ve ancak av ve meyve bolluğu olan dönemler içinde bu bolluğa bağlı tutumla bolluğun kurban sunusuna dönüşeceği düşünülebilir! Fakat böyle bir seremoni de sürekli olamazdı. Oysa kurban sunusu sürekliydi. |
|
198
|
|
|
|
Kalbinde âşık olduğun kadının tırnak izleri/
Parmakların renksiz bir pisuvarın simetrik delikleri/
Kanıyor…/
Hayatın kanıyor…/
Anla…/
Anlığındaki tüm yalnızlıklara/
Tüm terk edilmişliklere ve tüm yenilgilere rağmen/
Anla…/ |
|
199
|
|
|
|
Ütopyalar anlatıp "Atlantis Ülkesi" gibi ütopyalar yazacaktı. Geçmişin kolektif anıları içinde kolektif kırıntılardan ne kalmışsa; bu düşünsel kırıntıların adeta "hologram yansımaları ile bezeli" olan söylemler içinde "altında bal şerbetinden, şaraptan akan ırmakları" söylediği beldeler ülkeler anlatılacaktı.
|
|
200
|
|
|
|
Köleci sistemle birlikte, kolektif etki içinde basit olmayan ve sistemin paydaşlığını kökten sarsan bir yer değiştirmeler yapıldı. Kolektif etkiyi veren kişilerdi. Kişi, kolektif etki değildi. Kişiler bağdaşla olan durumun içindeki bir kişi, ancak bir kolektif etkiydi. |
|