• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
921
|
|
|
|
hiçbir tanımlı özne ve kavram acıklı olamaz. |
|
922
|
|
|
|
Şu ilk çağ filozoflarına akıl sır erdiremiyoruz. Adamların ömrü ilk nedir, hayat nedir, ahlâk nedir? Sorularını sormak ve cevap aramakla geçmiş. Ama bir türlü aradıklarında doğru yanıta ulaşamamışlar ya da ulaştıkları yanıtı doğru kabul etmişler. |
|
923
|
|
|
|
Küçük bi kzıdı oysa, yüreğinde, ruhunda saklı herşey, ama kaybetti küçük kız içindeki sesleri.. aşkı bulamadı, rüzgarı hissedemedi teninde.. duy beni küçük kız, haykırıyorum tüm gücümle, dön hayata.. |
|
924
|
|
925
|
|
|
|
Yeryüzünde yaşayan milyarlarca canlıdan sadece bir tanesidir denizatı.
Diğer balık türlerinden çok farklı özelliklere sahip olan denizatının başı at kafasına benzer. Küçük ağzı, hortum biçimindeki burnu, kemiklerle kaplı vücudu, öne kıvrılan kavrayıcı kuyruğu ve yüzgeci en belirgin özelliklerindendir. |
|
926
|
|
|
|
büyüdükçe yalnızlaşıyormuş insan. içinde ki çocuk saklı kaldığından ve büyüdükçe, daha da artarmış anlamadıkları. düşündüğü ile gördükleri hep çatıştığından.... |
|
927
|
|
|
|
Yalnızlık paylaşılmaz derler... |
|
928
|
|
|
|
Gözleri doldu, Tanrıyı hatırladı. |
|
929
|
|
|
|
45 dakika kadar süren bir otobüs yolculuığundan geriye kalanlar |
|
930
|
|
|
|
eğer şeytan bizimle konuşsaydı neler söylerdi? kendini nasıl savunurdu? neleri yanlış bilip nelere yanlış inandığımızı kendince nasıl anlatırdı? bu soruları düşünürken parmaklarımdan klavyeye usul usul akan sözcüklerin genel toplamı. |
|
931
|
|
|
|
o gün aynı yerdeydik..şimdi çok farklı..! |
|
932
|
|
|
|
Din, dil, milliyet, cinsiyet ayırımı yapmayan, kadın saçı, giyimi, kuşamı, tüy ve kılla uğraşmayan, insanların yeme ve içmesine yasaklar koymayan, ancak, insanın gönül yüreğine bakan bir Tanrı’ya... |
|
933
|
|
|
|
Hiçbir güç, büyümeyi önlemeyi mümkün kılamaz ve büyüyen yalnızlıklarımızı… Zira, büyüdükçe yalnızlaşıyor insan. Kendine dönüyor, aynaya bakmaksızın kendini görmeye yöneliyor. Yoğun bir arayış bu. Yaratıldığı çamuru, yaşamanın gerçeğini arama senfonisi. Adem’e ulaşmak istercesine zorluyor insan kendini, bunalıyor, gerginleşiyor, asabileşiyor. |
|
934
|
|
|
|
Şimdi ellerimi uzatsam kim tutacak benden başka ve benden başka kim acıtacak canımı? (elbet tutan da acıtan da bulunur da kimse benim kadar iyi yapamaz herhalde bu işi) Benim gibi hayata siyah ve beyaz bakanların aklının eremediği hem dost hem düşman tabiri nasıl hazmedilecek nasıl sindirilecek içe? |
|
935
|
|
|
|
...evet, şimdi çocukluğunuza dönüyoruz, yok yok biz en iyisi önceki hayatınıza dönelim. Bakalım siz nerenin prensesisiniz...
|
|
936
|
|
937
|
|
|
|
Herkesi rahatlatan ve bazen açıkladığı bazense hiç açıklayamadığı o kadar çok şey varki bu dünyada. |
|
938
|
|
|
|
artık üç satırlık mecburi hasretlerim kaldı elimde. |
|
939
|
|
|
|
"Gardiyanların yumrukları zamansız inecektir.
Leş kargaları bile size alayla gülecektir... " |
|
940
|
|
|
|
Kendimi bir buçuk yıl önce bir cehennemde mi buldum, yoksa gerçeğe giden bir yolda mı ?
Doktora ilk gittiğimde yaşamın içindeki pek çok şeyden zevk almamaya başlamıştım. Tedavi denemeleri ilerledikçe, artık yaşamın tamamından zevk almıyordum. |
|