• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
1681
|
|
|
|
Kütahya Altıntaş ilçesi başbakanı ( şu an sağ değil ) Allah cc rahmet eylesin. |
|
1682
|
|
|
|
olmasını gerektiği gibi davnaıyorum sanırım.ha bu hata mı?kendimce şuan hata değil
ama insanlara göre kıyasladığımda her adımım hata her adımımın altında bir çukur.
normale karşıyım, buda beni neşeli kılan
ama yaşama isteğimi kıran kerdeli neşelerdir.durup düşünmek neyi değiştirir?
ölüyorum.. |
|
1683
|
|
|
|
Vazgeçiyorum herşeyden ve koynuma alıyorum hiçliği... |
|
1684
|
|
|
|
Gazze, ateş altında… Bu bir yalan. Kim dedi size Gazze’nin ateş altında olduğunu.Gazze ateşin tam ortasında!
|
|
1685
|
|
|
|
Bir 'Arkadaslık' Hikayesi |
|
1686
|
|
|
|
bu yazıyla ilgili söyleyebileceğim tek şey, ilginç bir yazı. ötesi hakkında hiç bir fikrim yok. ne zaman yazdığımı bile hatırlamıyroum. |
|
1687
|
|
|
|
Oyuncağını başkasına kaptıran yumurcağın huysuzluğu,
Giderek, kendisinden yüksek not alana karşı yeni yetmenin öfkesine,
Ve sonraları, iş hayatında kaçırdığı fırsatı rakibi tarafından değerlendirildiğini gören adamın bilenmiş hırsına dönüşür.
|
|
1688
|
|
1689
|
|
|
|
siyah gömlek giyenleri beğenmiyorum artık.siyah bir göz gördüğümde bakamıyorum, bakmak istemiyorum.artık bilmek istemiyorum hiçbir yalanın doğrusunu.uçsuz bucaksız bir denizde kaybolmak istiyorum. |
|
1690
|
|
|
|
Zaman beni sınırsızca kucaklıyor, bazen yaşadığına inanasım geliyor zamanın.
Yani günün birinde bir silüetle gelse, geçip karşıma; merhaba ben geldim, dese.
-kimsin sen, desem.
-ben zaman, dese,
inanacağım kendisine...
|
|
1691
|
|
|
|
Kırgın mıyım?Kırgınım, hem de çokça. Büyük harflerle yazmalı, altı çizilmeli ve en kısa zamanda güneşimi bulmaya gitmeli... |
|
1692
|
|
|
|
Hiçbir şey için vaktimiz yok. Ama Attila İlhan’nın Bıçak Sırtı romanındaki kahraman Suat’ın dediği gibi ;
“Yassı, somurtkan bir yaşantının ağır ağır ufaladığı bir kadın; Bir yandan kocasının kaprislerine, bir yandan ev işlerinin ahmakça düzenine bağlı, çamaşır günü, ütü günü, büyük temizlik günü, kabul günü! Dehşetli yemek yapabildiğine, dolaplarını çekmecelerini tiril tiril tuttuğuna , banyoda iki gündür damlayıp duran musluk aklından çıkmadığına göre , belki de sıradan bir ev kadını olmuştu”
|
|
1693
|
|
|
|
İmkansız bekleyişlerin umudunu, yitik gemilerin rıhtımdaki düşünü yüklüyorum gözlerime. İçimin aynasına yansıyan hüzün, içimdeki denizin çığlığına kulak verip, martıları uçuruyor yüreğimden. Ben alacakaranlık.
Ağlıyorum.
|
|
1694
|
|
|
|
Hayattan kopup giden biricik dedem'e... |
|
1695
|
|
|
|
İnsanın gülen ve sinirli hallerine dair |
|
1696
|
|
|
|
Acılar mı yaklaştırıyor insanları... |
|
1697
|
|
|
|
yine yalnızlığa dair, yalnızlık içindeki en garip arayışlar. |
|
1698
|
|
|
|
Asırlara damga vuran insanlar ve olaylar, dünyayı değiştiren fikirler, icatlar, insanlığa muazzam bir etkide bulunan her şey !
Bir yazıyı kaleme alırken sanki başka biri yazdırıyor. Beyin öyle ilginç ve farklı bir organ ki.. Uğraşlar üzerinde bilinç ne kadar etkili olarak görünse de, beynin bilinen ve bilinmeyen her işlevi başarının ardındaki nedenler olsa gerek.
|
|
1699
|
|
|
|
Geçenlerde kaybettiğim bir arkadaşımın anısına yazılmıştır...Sevgiyle anıyorum... |
|
1700
|
|
|
|
Bahar herkes gibi benim de aklımı çeler. Okulu kırmak gibi, her şeyi yüz üstü bırakıp kaçmak gibi derin bir istek duyarım. Çiçek açmış ağaçlar, ılık yağmurlar, evden, işten ve bu kentten kaçma isteğimi tetikler. Oysa ne beni kucaklayacak başka bir kent ne |
|